Prof. Dr. Sevilay Altıntaş N-VA’dan aday oldu

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kanser uzmanı Profesör Doktor Sevilay Altıntaş, Milliyetçi Yeni Flaman İttifakı (Nieuw-Vlaamse Alliantie) N-VA’dan aday oldu.

N-VA’nın kalesi olan Anvers’ten seçimlere katılmaya hazırlanan Prof. Dr. Sevilay Altıntaş, listede kendisine onuncu sıradan yer buldu.

Adaylığıyla ilgili Yenivatan’a özel bir röportaj veren Prof. Dr. Sevilay Altıntaş, Türkler tarafından ırkçı olarak algılanan N-VA ile ilgili birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte Prof. Dr. Sevilay Altıntaş röportajı:

Sevilay Altıntaş Kimdir?

S.A: “1974 yılında Belçika’ya göç eden bir ailenin çocuğuyum. İlk önce annem Belçika’ya göç etti ve burada işe başladı. Annem Belçika’da altı ay çalıştıktan sonra babamı ve ben de dahil olmak üzere üç kız çocuğunu buraya getirmeyi başardı. Bu şekilde benim hayatım Belçika’da başlamış oldu. Annem ve babam gayet aydın insanlar onlara çok şey borçluyum. Burada babam önce bir Türk restorantı açtı fakat yürütemeyince kapatmak zorunda kaldı. Sonrasında inşaat işinde çalışmaya başladı. Bizim ailede annemin özel bir yeri vardır.  Annem çok çalışkan bir bayandır öyle ki ömrünü çalışarak geçirdi diyebilirim. Sabah 6’dan gece yarılarına kadar çalıştığı günleri hatırlıyorum. Göçmen bir aile olarak tabi ki de zor günlerden geçtik. Ben 13 yaşındayken işe başladım diyebilirim. Annemle birlikte işe gider ve  ona yardımcı olmak için elimden geleni yapardım. İlkokulu katolik okulunda okudum. Okula başlamadan önce de  öğretmenlere çok büyük saygım vardı. Ailem bana bu saygıyı aşıladı. Okula adım atmamla birlikte bu saygı ve sevgi katlanarak büyüdü. Eğitim çok önemli ve ailelere bu konuda çok büyük sorumluluklar düşüyor. Liseyi devlet okulunda latince bölümünde okudum. Altıncı sınıfa geldiğimde bana göçmen bir ailenin çocuğu olduğumu ve hemşirelik üzerine eğitim almamın benim için iyi bir tercih olabileceğini söylediler. Buna sinirlendim çünkü üniversite hayalim vardı. Göçmen bir ailenin çocuğu olmamın hayallerime engel olacağına inanmıyordum. Aynı gün üniversiteye gidip, kaydımı yaptırdım. Üniversiteyi bitirmeme iki yıl kala evlendim ve iki çocukla üniversiteyi bitirdim. Zor olsa bile hem anneliği hem de eğitim hayatımı aynı anda yürütmeyi başardım. Üniversite bittikten sonra ise onkoloji alanında uzmanlaşmaya karar verdim. Altı yıl boyunca onkoloji okudum. Bu da tamamlandıktan sonra üniversitede kalıp meme kanseri üzerinde doktora yaptım. Şu anki uzmanlık alanım meme kanseri, jinekolojik kanserler, böbrek kanseri ve gebelikte kanser. Bir seri klinik çalışmalara katıldım. Bir kısmını başarıyla tamamladım, bir kısmı halen devam ediyor. Şimdi üniversitede de ders veriyorum. Akademik anlamda zirveye ulaştığımı söylüyorlar belki ama benim için daha çok atılması gereken adım, tamamlanması gereken daha çok proje var. Yani daha çok çalışacağım.”

Neden siyaset?

S.A.: “Bir eğitmen olarak bazı şeylere üzülüyorum.  Demek istediğim kendi çocuklarımı, üniversitede ders verdiğim gençleri eğitiyorum. Peki, ya diğerleri…İki yıla kadar politikanın “p”sini bile duymak istemiyordum. Hayatımdaki yoğun koşturmacada haberleri dinlemek, gazete okumak dışında siyasetin  içinde aktif yer alacağımı düşünmezdim. Ama sonra daha çok insana ulaşmak istiyorsam bunu en iyi siyasi platformda yapacağımı farkettim. Ben bir sağlıkçıyım ve eğitmenim, onun için de politikada da üzerinde duracağım konular sağlık ve eğitim ile ilgili olacak. Ben başka ülkelerin gündemlerini de tabi ki takip ediyorum ancak amacım başka ülkelerde olan olaylar üzerinden siyaset yapmak değil. Ben yaşadığım ülkede siyaset yapmayı ve bu ülkede sağlık ve eğitim alanında bizi daha ileriye götürecek projelere imza atmayı istiyorum. Siyasete girmemin en büyük sebebi, her zaman hizmetten yana olmamdan kaynaklandı. Ben edindiğim bilgi ve tecrübeyi başkalarına da aktarmak istiyorum. Tecrübelerimizi birleştirerek birlik olalım istiyorum ve bu sayede daha güçlü gelecek nesiller yetiştireceğimize inanıyorum. Beni üzen bir noktaya da değinmek istiyorum. Evet benim ailem Belçika’ya göçtü ancak şuan bu ülkede yaşayan üçüncü ve dördüncü nesile hala ‘allochtoon’ deniliyor. Allochtoon yani göçmen deniliyor. Bu ifade beni son derece rahatsız ediyor. Bizler bu ülkenin vatandaşlarıyız ve bizlerin çocukları bu ülkede doğdu. Bu kelime içinde ayırımcılığı barındırıyor oysa bizim birlik olma ruhunu yakalamamız gerekiyor.”

Neden N-VA?

S.A.: “N-VA beni yılın en başarılı Flaman kadını ödülüne layık gördü. Sonrasında siyasete N-VA ile katılmam önerildi. İlk önce partiyi ve ilkelerini daha iyi tanımak ve anlamak istedim. Bunun için N-VA’nın 105 sayfalık programını okudum ve özellikle sloganı beni çok etkiledi; ‘Düşün, cesaret et, harekete geç’. Harekete geçmeden önce düşün sonra kendine güven, cesaretin olsun ve son olarak harekete geç. Bazen toplum olarak düşünmeden harekete geçtiğimizi görüyorum. Bunu önlemek için ‘Düşün, cesaret et ve  harekete geç’ metodu çok önemli bence. Cesaretin olması önemli ama bunu akıl ve mantıkla birleştirmek gerekli. Bunun için N-VA’ ya evet dedim. Ben gerçekten bir şeyler başarmak istiyorum ve bunu geleceği olan bir partiden siyasete adım atarak başarabilirim. N-VA’nın geleceğini de parlak görüyorum. Sadece iktidarda olmasından dolayı değil aynı zamanda  şu anda aktif olarak partide çalışan ve N-VA dan aday olan meslektaşlarıma baktığım zaman, gerçekten güzel şeylerin olacağını hissediyorum. N-VA’da tanıdığım herkes bana karşı çok saygılı davranıyor. Benim orada Sevilay Altıntaş olarak olmamın ya da başka  bir isimle bulunmamın bir önemi yok. Yani Dinimin, kökenimin bir önemi yok. Benim bu ülke için yapmak istediklerimin ve yapabileceklerimin önemi var. Bizim toplum olarak en büyük kaygımız asimile olmak. Asimile olmaktan korktuğumuz için entegre de olamıyoruz. Çünkü biz ‘Bizden asimile olmamızı isteyecekler’ diyerek korkuyoruz. Oysaki kimse bizden asimile olmamızı istemiyor. N-VA’nın en çok önem verdiği mesele dil. Çünkü dil olmadan birbirimiz arasında komünikasyonu gerçekleştirmemiz mümkün değildir. Zaten bizi hayvandan ayıran nedir? Beynimiz, düşünme gücümüz ve dilimizdir. Eğer ben seninle oturup, aynı dilde sohbet edemiyorsam, kaybolmuşum demektir. Biz bu şekilde hiçbir yere ulaşamayız. Dinimiz ve ilkelerimiz ortak olmak zorunda değil ama ortak bir dil etrafında birleşmemiz önemli. Sonuçta, biz bu ülkede yaşıyoruz ve bu ülkede konuşulan resmi dili konuşmak zorundayız. Tekrar ediyor olacağım belki ama yanlış anlaşılsın istemiyorum kendi kültürümüzü unutmaktan bahsetmiyorum. Mesela ben Türk kökenliyim ve Türkçeyi unutmaktan bahsetmiyorum. Ben bu ülkenin bir parçasıyım ve çocuklarım da öyle. Bir siyasetçi adayı olarak sadece kökenimden dolayı  Türk toplumuna yönelik oy kaygısı içeren farklı vaatlerde bulunmayacağım. Ben dürüstlükten yanayım olmayacak vaatlerle de kimseyi kandırmayacağım.”

N-VA söylendiği gibi ırkçı bir parti midir?

S.A.: “N-VA kesinlikle ırkçı bir parti değildir. N-VA farklı kültürleri, farklı kökenden gelen insanları ortak bir paydada birleştirmek isteyen bir partidir. Herkes kalkıp kendi ilkesini empoze etmeye çalışamaz. O zaman kargaşa olur, birlik bozulur, iç savaş çıkar. Herkes aynı çatı altında buluşup, ortak ilkeleri paylaşırsa daha sağlıklı olacağına inanıyorum. N-VA’nın dinle, kökenle bir alıp veremediği yok aslında. N-VA  dini, kökeni kullanarak bizi bölmek isteyenlere karşı. N-VA’nın istediği tek şey bizim birlik olup daha güçlü olmamız.”

Nasıl doktor olmaya karar verdiniz?

S.A.: “6-7 yaşlarındayken bende doktor olma aşkı başladı. O yaşlarda sık sık bronşit olurdum ve sürekli doktora gittiğimiz için bir şekilde doktorluğa özendim. Kendi kendime ne kadar güzel bir meslek olduğunu söylerdim çünkü bana faydası olduğunu görürdüm. Oysa bize ne kadar uzak bir hayaldi. Annem ve babam buranın dilini bile bilmiyordu ve ben çat pat kendimi anlatacak kadar konuşuyordum. O dönemde öğretmenlerimden birisi bana çok güzel yazdığımı söylemişti ve bu da beni eğitime devam etmem konusunda motive etti. Ben hayalimi çalışarak başardım. Onun için önce hayal edin ve sonrasında pes etmeden, yorulmadan çalışın. Başaracağınıza eminim.”

Cafer Yıldırımer

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 30 Eylül 2018, 17:45

    N-VA Milliyetci Flaman Partisi olarak Biliyoruz . Bruxelles de TR Milliyetciligi ve islamiyet üzerine siyaset yapanlari Görünce; N-VA dan Avukat,Zuhal Demir, Dr Sevilay ALTINTA$ gibi nitelikli egitim almi$ adaylar olmasi Bu Partinin Milliyetci yanini Törpülemede faydali olacaktir Kanisindayim…

    Cevapla
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.