Hayatımızda devamlı problemlerle karşılaşıyoruz. Fakat çözüm bulmanın her zaman düşündüğümüz kadar kolay olmadığını görüyoruz. Bazen çevremize baş vurmaya karar veriyoruz. Fakat çevremizin objektif olmaması, bizi yanlış kararlar vermeye yönlendirebilir. Objektif bir düşünceye ihtiyaç duyduğumuz durumlarda bir uzmana danışmak en doğru bir karardır.
Fakat problemlerimizi kendimizde doğru bir şekilde, kendimize ve çevremize zarar vermeden de çözmeyi deneyebiliriz.
Öncelikle problemin ne olduğunu tespit etmemiz gerekiyor. Problemi tespit ettikten sonra problemi küçük parçalara bölmenin problemin çözümünü kolaylaştıracağına inanıyorum.
Problemlerimizi devamlı bir engel olarak görmememiz gerekiyor. Problemlerimizin bazen bizim hayatımızda olumlu değişikliklere de sebep olabileceğine inanıyorum. Bazı problemler bir duruma farklı bir şekilde bakmamıza sebep olabilir. Bu bizi problemlere karşı bakış açımızı olumlu yönden etkileyebilir.
Fakat problemlerimizi çözmek için sadece çevre faktörleri değil, kendi düşüncelerimizde engel olabilir. Kızgınlıklarımız ve öfkemiz yanlış kararlar vermemize sebep olabilir. Bu engelleri çözmek, ana çözüme daha çabuk ulaşmanıza sebep olacaktır.
Problemlerimizi çözmek için öncelikle problemi sahiplenmemiz gerekiyor. Bir sonraki etapta problemi çözmek için alternatifler araştırmamız lazım. Beyin fırtınası yaparak en uygun alternatifleri seçebiliriz. Bu alternatiflerin avantaj ve dezavantajlarını araştırmamız gerekiyor. Bunları araştırdıktan sonra hayat şartlarımıza göre ve kişiliğimize en uygun olan alternatifi seçebiliriz.
Bu yazımla aslında tek bir mesajım var. Yaşadıklarımızın bizi geliştirdiğine inanıyorum. Bu yüzden her yaşadığımıza olumlu ya da olumsuz değer vermemiz gerekiyor. Yaşadığımız bir problemi çözmek, bir sonraki karşılaştığımız problemde daha dikkatli olmamıza sebep olacaktır.