Brüksel’in 19 belediyelerinden olan Ganshoren belediyesinden aday olan İsa Polat, Yenivatan’a özel bir röporaj verdi.
14 Ekim seçimlerine Sosyalist Partisi listesinin 16. sırasında yer alan İsa Polat, iddialı konuştu.
Projelerini ve hedeflerini paylaşan Polat, seçmenin artık eğitimsiz ve popülist politikacılardan acilen uzaklaşması gerektiğine dikkat çekti.
İsa Polat kimdir?
İ.P.: “Psiko-eğitim ve sosyal destek konusunda uzmanlaşmış eğitmenim. İkametgâhım olan Ganshoren belediyesinden aday olmaya karar verdim. Kariyerim boyunca çeşitli kamu idarelerinde edindiğim tecrübeyi vatandaşlarımızın hizmetine sunmak istiyorum. Şu an Valon-Brüksel federasyonu tarafindan düzenlenen Frankofon topluluğunun öğretimi için çalışmaktayım.
Neden siyaset?
İ.P.: “Bir kere insan siyasal bir varlıktır. Bu sebeple siyasallığımız doğaldır. Ama siyaset bir meslek veya ana iştigal meselemiz haline gelirse, niye sorusu anlamlı hale gelir. Bana göre siyaset, yönetme hak ve hukukuna sahip olmak için verilen bir mücadele içerisindeki taktik ve stratejilerin bir bütünüdür. Devlet işlerini yürütmek için kullanılan bir yoldur. Siyasetçi bunların tümü için en güzel, özgür, barışçıl, mutlu ve en doğru karaları alan ve mücadele veren insandır. Siyasi aktör olmamın ve sorumluluğunu almamın temel nedenlerinden biri, bağlı olduğum topluma ve değerlerime en ideal katkıda ve hizmete bulunma isteğimdendir.”
Neden Sosyalist Parti?
İ.P.: “Sosyalist Partisi ve listede aktif olarak yer alan adayların dayanışma ve sosyal adalet değerlerini en iyi şekilde paylaştığını düşünüyorum. Sosyalist Partisi’nin enerjisi yüksek, üyeleri canla başla çalışıyor ve gençlik örgütleri çok çalışkan. Tarihsel olarak sol partiler, yabancılara karşı positif bir yaklaşı sağlayıp, sağ partilere nazaran daha çok hak verdiklerini biliyoruz. Siyasal ve sosyal eşitlik isteğinde, gençlerin bağlılık ve özgürlüklerini, yurttaşların sorumluluğunu aldıkları ve sosyal haklara saygılı oldukları güçlü bir siyasi parti olduğu için seçeneğimi bu yönde kullandım.”
Projeleriniz nelerdir ?
İ.P.: “Tecrübemi ve bilgi birikimimi belediyemizin ve genel olarakta brüksel bölgesinin hizmetine sunmak istiyorum. Daha etkin bir şekilde sosyal dışlanmayla, aşırıcıkla, ırkçılıkla, ayrımcılıkla ve yoksuklukla mücadele. Gençlerin sivil hayata aktif olarak katılmalarını sağlamak. Hareket eden, dinamik ve gelecegin aktörleri haline gelmeliri için gereken bilgi ve bilime ulaşabilmelerini sağlamak. Paylaşım ve paylaşma değerlerine sahip olan ve böylece herkesin farklılikları açısından yerini bulabileceği hoş bir ortak yaşam alanı sunmak. Çok kültürlülüğüyle, renklendirilmiş, bilgi birikiminde gerçek bir zenginlik kaynağı ve herhangi bir çatışmanın olmadığı bir şehir. Uygun ve iyi konutlara erişimi kolaylaştırma. Seçilmiş belediye yetkilileri önceliklerinden biri vatandaşlara kolay bir şekilde iş bulmaları için genel destek hizmetlerinin ve özel kamu desteğinin verilmelerini sağlamak. Vatandaşlarımızın huzurlu, güvenli ve temiz, bir nezih şehirde yaşamaları için belediye hizmetlerinin tamamını verimlilikte kulanması ve seferber etmesini sağlamak.”
Seçildiginiz taktirde hedefiniz nedir ?
İ.P.: “Belediyemizde ve Brüksel’de yaşayan bütün vatandaşlarımızın günlük hayatlarında karşılaştıkları sıkıntıları asgariye indirmeyi ve en yüksek derecede temsil etmeyi hedefliyorum. Tepki siyasetini terk edip öncül siyasete hızla geçmeyi, ayrıştırıcı yerine birleştirici bir siyaset izlemeyi amaçlıyorum. Gençlerimize, geleceğin yetişkinleri olması sebebiyle özel ilgi ve alaka vermeyi. Sporda, sanatta, kültürde ve eğitimde çiçeklenmelerini destekliyorum. Çalışan işçi kardeşlerimizin haklarını geliştirmeyi ve alım gücünü yükseltmeyi istiyorum. Adaleti ve adalet duygusunu tam analamıyla oluşmasını, toplumsal barışı ve huzuru iyileştirerek geliştirmeyi arzuluyorum. Bildiğiniz üzere, Belçika Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 1838 yılında tesis edilen diplomatik ilişkiler o tarihten bugüne, Cumhuriyet dönemini de kapsayacak şekilde, savaş dönemleri dışında kesintisiz sürmüştür. Dolayısıyla, Belçika-Türkiye ikili diplomatik ilişkilerini yapıcı ve olumlu bir seyir izlemesini sağlamak ve ortak ekonomik komite toplantıları gibi mekanızmaları öne çıkartmak istiyorum.”
Türk toplumuna neler kazandırabılırsınız?
İ.P.: “Hasasiyetlerimizi, kültürümüzü, dinimizi ve kırmızı çizgilerimizi enerjiyle ve güçle savundum, savunuyorum ve savunmaya devam edeceğim. Toplum olarak bir olursak güçlü oluruz ve sesimizi duyururuz. Ondan dolayıdır ki, bu birliğimizi, dayanışmamızı artırarak devam ettireceğim. Tek başına yeterli değil belki ama temsilde kaliteli ve değerli sözcülerimizin olması gerektiğine inanıyorum.”
“Seçmen neden sizi tercih etmeli?
İ.P.: “Eğitimsiz ve popülist politikacılardan acilen uzaklaşmamız lazım, çünkü toplum için hedefleri olmadığını izliyorum. Bu tipler sadece kişisel çikar peşindeler. Bunlar ilk önce vatandaşlarımıza sonra da siyaset kurumlarına zarar veriyorlar. Seçmenimiz neden beni tercih etmeli sorusuna şu şekilde cevap vermek isterim. Her şeyden önce halktan birisiyim. Samimi, sadık ve ulaşılabilir, eğitimli, deneyimli ve profesyonel bir siyasetçiyim. Türk kökenli vatandaşlarımızın en kaliteli ve en yüksek seviyede temsil edilmeleri gerektiğine inanıyorum ve bu yolda bütün gayretlerimi seferber ediyorum. Ahlakı, adaleti ve hakkı üstün tutan bir toplum, bir medeniyet için çalışıyorum.”
Seçmene vermek istediginiz mesaj veya mesajlar nedir ?
İ.P.: “Önceligim sadakat, vefa ve erdemdir.”
Cafer Yıldırımer