“Peygamber Efendimizin Vedâ Hutbesi’nden”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Rahmân ve Rahîm olan Yüce Allah’ın (c.c.) adıyla…

Hamd âlemlerin Rabbi Allah (c.c.) içindir. Salât ve Selâm Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’in, âli’nin ve Ashâbının üzerine olsun inşallah.

Hazret-i Allah Celle Celâlühü Nahl suresinin 125. Âyet-i Kerîmesinde şöyle buyuruyor;

“(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.”

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Hakîkî mümin (her işinde din kardeşine) faydalıdır. Onunla yürürsen, sana fayda verir. Ona işini danışsan, sana fayda verir. Ona (bir işte) ortaklık etsen, sana fayda verir. Onun işlerinden her birisi faydalıdır.” (Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Muhterem Müslümanlar,

Peygamberler, Hazret-i Allah’ın Celle Celâlühü, dinini; emirlerini, yasaklarını, haberlerini kullarına bildirmek için Hazret-i Allah tarafından seçilmiş, gönderilmiş, vazifelendirilmiş mübârek ve büyük zâtlardır. Peygamberlerde Tebliğ vazifesi ve sıfatı vardır. Peygamberler hiç çekinmeden ve noksansız bir şekilde Yüce Allah’ın Celle Celâlühü emir ve yasaklarını insanlara bildirmişlerdir. Burada Yüce Allah’ın Nahl suresinde Peygamber efendimize hitab buyurduğu üzere “(Ey Muhammed) Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır!” emriyle, Hâtemü’l Enbiyâ olan bizim Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’de diğer Peygamber kardeşleri gibi bizleri ve tüm Ümmet-i Muhammedi İslam’a davet etmişler, Din-i Mübin-i İslam’ın tüm güzelliklerini, emirlerini, yasaklarını tebliğ etmişlerdir. Bizleri ve tüm Ümmet-i Muhammedi saâdet ve selamete kavuşturmaya vesile olmuşlardır. Tebliğ vazifesini en güzel ve en doğru şekilde tamamlamışlardır. İslâm’a çağırmışlardır. Büyük bir hikmet ve güzel öğütle İslam’a davet etmişlerdir. Bizlerde Şahidiz inşaallah. Rabbim bizleri ve tüm Ümmet-i Muhammed’i Peygamber efendimizin şefaatlerine nail eylesin inşaallah.

Allâh Resûlü (sallâllâhu aleyhi ve sellem), ümmetine nasıl haccede­ceklerini bizzat göstererek bütün vazîfelerin îfâsından sonra Arafat’ta, bugün Nemire Mescidi’nin bulunduğu yerde, devesinin üzerinde 100.000 (yüz bin) Sahâbe efendilerimize meşhûr “Vedâ Hutbesi”ni îrâd buyurdular. Veda hutbesinde Peygamber efendimizin nasihatlerine, öğütlerine, cağrısına, davetine kulak verelim ve Peygamber efendimizin bizlere aktardığı şu çok önemli nasihatleri dinleyerek hayatımızda yaşamaya çalışalım insaallah.

PEYGAMBERİMİZİN (S.A.V.) VEDÂ HUTBESİ’NDEN

“Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedî olarak bir daha buluşamayacağım.

Ey insanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, ırzlarınız da böyle mukaddestir; her türlü taarruzdan korunmuştur.

Ashâbım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız! Sakın benden sonra eski dalâletlere dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhâfaza etmiş bulunur.

Ashâbım! Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin!.. Ey insanlar! Kadınların haklarına riâyet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz, kadınları Allâh’ın emaneti olarak aldınız. Ve onların namuslarını Allah adına söz vererek helâl edindiniz! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır…

Ey Müminler! Size iki şey bırakıyorum ki siz onlara sımsıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. Onlar, Allâh’ın kitabı Kur’ân-ı Kerîm ve sünnetimdir. Müslüman, Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler.

Din kardeşinize ait olan herhangi bir hak -gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olması müstesnâ- başkasına helâl değildir.

Ey insanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne dersiniz?” diye suâl ettiler. Ashâb-ı Kirâm: “Allâh’ın risâletini tebliğ ettin; risâlet vazifeni îfâ ettin, bize vasiyet ve nasihatte bulundun, diye şehâdet ederiz” dediler. Resûl-i Ekrem sallallâhü aleyhi ve sellem mübârek şehâdet parmağını göğe doğru kaldırdılar, sonra cemaat üzerine çevirip indirerek üç kere, ‘Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab! Şâhid ol yâ Rab!’ buyurdular.

Ey insanlar! Cenâb-ı Hakk’a hamd ve senâ, tekbir ve tehlilden sonra derim ki: Sizi, Allâh’ın kitabına bağlayan Peygamberinizin sözlerini iyi dinleyiniz ve ona itaat ediniz!”

Bizlerde Şahidiz! Ya Rasulallah sallallâhü aleyhi ve sellem! Senin sözlerini dinliyor ve Sana itaat ediyoruz inşaallah. Receb-i Şerif ayımız ve Cuma günümüz mübarek olsun inşaallah. Hayırlı ve Bereketli Cumalar dilerim.

Vesselâm
Nihat Gülal
İmam-hatib

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.