Rahmân ve Rahîm olan Yüce Allah’ın (c.c.) adıyla…
Hamd âlemlerin Rabbi ALLAH (c.c.) içindir. Salât ve Selâm Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)’in, âli’nin ve ashâbinin üzerine olsun inşaallah. Âmin.
Hazret-i Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerîmde şöyle buyuruyor;
“Hep birlikte Allâh’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı sarılın; parçalanıp tefrikaya düşmeyin! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşmandınız da O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allâh size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.” (Âl-i İmrân suresi, 103. Âyet-i kerîme)
Bir Hadis-i Şerifte Rasulullah (s.a.v) efendimizi söyle buyurdular;
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e insanların en hayırlıları kimlerdir diye sorulduğunda: “Benim içinde bulunduğum asrın insanları ashâbım’dır. Sonra ikinci, sonra üçüncü asrın insanlarıdır.” buyurmuştur. (Hadis-i Şerif, Buhârî)
Muhterem Müslümanlar,
Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’in Ashabı (arkadaşları) Peygamber efendimiz’i (s.a.v) bir kere bile olsa dünya gözü ile görüp, sohbetinde bulunan Müslümanlardır.
Ashâb’ın hepsi çok büyük derece sahibidiler. Çünkü onlar, Peygamber efendimizi (s.a.v) gözleriyle görmüş, en zor zamanlarda onun etrafında kenetlenip mallarıyla, canlarıyla, Îmân ve İslamın yayılması için cihâd etmişler, büyük gayretler, fedâkarlıklar göstermişlerdir. Böylece Peygamber efendimizin (s.a.v) en büyük teveccühünü kazanmışlardır. Hepside tepeden tırnağa âdeta Nûr haline gelmişlerdir.
Kur’an-ı Kerîmde, Mallarıyla canlarıyla cihat eden Sahabelerin bu vasfı şöyle ifade edilmektedir: “Fakat Peygamber ve beraberindeki mü’minler, mallarıyla, canlarıyla cihat ettiler. Bütün hayırlar işte bunlarındır. İşte bunlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.’ (Tevbe suresi, 88. Âyet-i Kerîme)
Yüce ve ulvi dinimiz Din-i Mübin-i İslâmın yayılmasında en büyük hizmeti Ashâb-ı Kirâm efendilerimiz yapmışlardır. Bu devirde bir insan tek başına bütün dünyayı fethetse, dünya dolusu altın tasadduk etse, yine de Ashâb-ı Kirâm efendilerimizin en küçüğünün mertebesine erişmesi mümkün değildir.
Biz müslümanlar, Ashâb-ı Kirâm’ın hepsini sevmek, saymak ve hepsine hürmet etmekle mükellefiz. Onların aralarında meydan gelen bâzı ihtilaflardan dolayı, hiçbirinin aleyhinde tek kelime söyleyemeyiz. Zirâ onlar müctehiddir ve ictihadla hareket etmişlerdir. Onlardan birinin aleyhinde konuşan kişinin îmânı zayıflar, dîni çok büyük zarar görür. O insan inancını düzeltmedikçe asla kâmil bir mü’min olamaz.
Nitekim Peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdular; “Ashâbıma dil uzatmayın. Sizden biriniz Uhud dağı kadar altın tasadduk etseniz yine de onlardan birinin bir müd harcamasına sevapça ulaşamazsınız.’ (Hadis-i Şerif, Buhârî)
Ashab iki kısımdır: 1- Muhâcir, 2- Ensâr.
Muhâcir, mallarını, mülklerini bırakarak Allâh (c.c.) rızâsı için Mekke’den Medîne’ye hicret eden Mekkeli Müslümanlardır.
Ensâr ise, Medîne’nin yerlisi olan Müslümanlardır. Medîne’ye hicret eden Müslüman kardeşlerine, Allâh (c.c.) rızâsı için bütün varlıklarıyla yardımda bulunmuşlardır. Her iki zümre de Allâh (c.c.) rızâsı için yaptıkları bu hareketlerinden dolayı çok büyük sevap ve derece kazanmışlardır.
Peygamberlerden sonra insanların en büyüğü Ashâb-ı Kirâm efendilerimizdir. Ashâb-ı Kirâm efendilerimizin en büyüğü sırasıyla Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), Hazret-i Ömer (r.a.), Hazret-i Osmân (r.a.) ve Hazret-i Ali’dir (r.a.). Radıyallâhü anhüm ecmaîyn.
Son olarak Ashâb-ı Kirâm efendilerimizin faziletini bildiren iki âyet-i kerime şu şekildedir:
1- “Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah’a iman edersiniz…” (Âl-i İmrân suresi, 110. Âyet-i kerîme)
2- “(İman ve amelde) öne geçenler ise (âhirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar Allah nezdinde yakınlığa erdirilmiş kimselerdir.” (Vâkıa suresi, 10 ve 11. Âyet-i Kerîmeleri)
Hazret-i Allah (c.c.), Ehl-i Sünnet ve’l cemaat itikadı ve inancı üzere yani Peygamber efendimiz (s.a.v) ve Ashâb-ı Kirâm efendilerimizin takip ettiği yol üzere bizleri ve tüm Ümmet-i Muhammed-i dâim ve kâim eylesin insaallah. Cuma günümüz mübarek olsun inşaallah. Hayırlı ve Bereketli Cumalar dilerim.
Vesselâm
Nihat Gülal
İmam-hatib, Vâiz