Mazlumlara ve Dünyada açlık çeken kardeşlerimize yardım amaçlı bol yemeli içmeli kermesler düzenlenmesi sizce de içler acısı bir tezat değil midir? Hiç anlam verememişimdir bu tür programlara… “Homini gırtlak tıkının ki açların midesine de iki lokma girebilsin” öyle mi..?
Hani niyet güzel olabilir de, usül arızalı be kardeş. Yemesiz, içmesiz, işkembelerimizi doldurmadan, beş kuruş menfaatimizin olmadığı, aç susuz kaldığımız, cebimizden sırf Allah rızası için çıkan elimizin kiri paraları arındırabileceğimiz yardım kermeslerini arzulamak hayal mi..? Olamaz mı yani..?
Şöyle bi kermes duyurusu olsa ya: Yok arkadaşım, lahmacun yok, döner yok, pasta börek yok, tombala yok. Zıkkımın kökü var, bir de cebindeki akrep izin verirse doldurabileceğin bağış kutuları var. Nokta..!
Bu yüzden değil midir yuvalarımızdaki bereketsizlik, huzursuzluk? Belki de ücra bir köşede bekleyen birilerinin hakkı boğazımıza diziliyordur kim bilir..? Belki de din kardeşlerimizin evine sıcak bir çorba girmeden gülmek bize haramdır?
Ummadan beklemeden, sadece verelim kardeşler. Komşumuz aç, biz tok. Öyleyse nasıl biz bizden olacağız? En zor anımızda bile sadece İlahi rıza için verebileceğimiz paralarımız olsun cüzdanımızda.
Bilir misin? O verdiğin şeyin garip bir gücü vardır. Keseni eksiltmez, aksine verdikçe çoğaltır. Matematiğin çözemediği ve asla çözemeyeceği bir formüldür. Sen verdikçe üstel üstel geri döner sana. Bunun adı Berekettir…
Cemile Tetik