(AA) – Kocaeli’deki Seka Film Platosu’nda çekimlerine başlanan, 34. Osmanlı Padişahı Sultan 2. Abdülhamid’in hayatını konu alan yeni yapım “Payitaht Abdülhamid” dizisi, şubat ayından itibaren TRT’de seyirciyle buluşacak.
Oyuncu Bülent İnal’ın Sultan Abdülhamid’i canlandıracağı dizinin çekimleri, İzmit’teki Seka Film Platosu’nda tamamen yenilenen, döneme uygun hale getirilen setlerde başladı. Platoda ayrıca Yıldız Sarayı’nın belirli yerleri de birebir inşa edildi.
Yapımcılığını Es Film kurucuları Yusuf Esenkal ve Serdar Öğretici’nin üstlendiği dizide, 50’ye yakın ana kadro oyuncu olmak üzere figüranlarla 400-500 kişilik bölüm oyuncusu rol alacak ve 120 kişilik teknik ekip görev yapacak.
Diziyle ilgili AA muhabirine açıklama yapan yapımcı Yusuf Esenkal, büyük bir proje hazırladıklarını, bugüne kadar çekilen tarih dizilerinin içinde en iyisini yapmak için yoğun bir çalışma içerisine girdiklerini söyledi.
Televizyon tarihinde tür olarak ilk kez “Osmanlı Polisiyesi” konseptinde yayınlanan Filinta ile bu alanda çok önemli bir çıkış yakaladıklarını belirten Esenkal, bunun kendileri için birçok açıdan deneysel bir proje olduğunu ifade etti. Esenkal, “Yapım, senaryo, reji ve özel efektler olmak üzere tamamıyla farklı ele alınan bir projeydi. Payitaht Abdülhamid projemizde ise Filinta’yı bir çıta gibi önümüze koyarak, her açıdan yukarıya taşımaya gayret ettiğimiz bir çalışma ile izleyicimizin karşısına çıkacağız. Bu doğrultuda katkı sağlayabilecek yerli ve yabancı yeteneklerle çalışıyoruz.” diye konuştu.
Dönemin önemli olayları ekrana gelecek
Diziyi, 1896’da, Sultan Abdülhamid’in padişahlığının 20. yılından açacaklarını ve döneme damgasını vuran önemli olayları ekrana taşıyacaklarını belirten Esenkal, şöyle devam etti:
“Dizide, uzun süre sonra Osmanlı’nın zaferiyle sonuçlanan bir savaş ‘Yunan Harbi’ olacak. 1. Siyonist Kongresi ve Sultan’dan istenen Filistin toprakları, Padişah’ın sonuna kadar vermediği ve masadan düşmanın hüsranla kalktığı bir dönem ekrana gelecek. Yine Sultan’ın başarılı olduğu bir önemli proje, Hicaz Demiryolu çalışmaları… Payitaht Abdülhamid dizisinde tek bir mesaj vermek istiyoruz, o da mücadele, mücadele, sonuna kadar mücadele.”
Platoyu baştan aşağı yenilediklerini, mevcut dış dekorların hepsinin bakımının yapıldığını aktaran Esenkal, tüm iç mekanların tarihi döneme göre dönüştürüldüğünü ayrıca Yıldız Sarayı’nın belli bölümlerini birebir olacak şekilde bu proje için inşa ettiklerini anlattı.
Dönemin diğer kahramanlarının, kurgusal öğelerle dizinin içerisinde yer alacağını anlatan Esenkal, dizide çeşitli tarihi mekanları kullanacaklarını, İzmit Seka Platosu dışında, İstanbul’da Yıldız, Dolmabahçe ve Eyüp bölgeleriyle Yalova ve İzmit’te de dış çekimlerin yapılacağını dile getirdi.
Yönetmenliğini Serdar Akar’ın, görüntü yönetmenliğini Sami Saydan’ın, sanat yönetmenliğini ise Reza Hemmatirad’ın üstlendiği projenin tasarımının Osman Bodur’a ait olduğunu aktaran Esenkal, senaryoyu Uğur Uzunok, Osman Bodur ve yardımcı ekiplerin yazdığını, geniş bir tarihçi danışman kuruluyla çalıştıklarını, görsel efektleri Digiflame’in ve müzikleri de Yıldıray Gürgen’in yapacağını kaydetti.
Esenkal, kurgu koltuğunun ise Kemalettin Osmanlı’ya emanet edildiğini aktardı.
“Kadroda önemli isimler var”
Sultan Abdülhamid’i canlandıracak başrol oyuncuyu belirlemenin zor bir seçim olduğunu vurgulayan Esenkal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat, Bülent İnal’ı biz uzun süredir istiyorduk. Devam eden işleri nedeniyle bir teklif götürmemiştik. İşi bittiğinde anlaştık ve çekimlere başladık. Dizimizin kadrosunda oldukça önemli isimler var. Yine çok geniş bir kadro kurduk. İşe tüm enerjisini sarf eden bir kast direktörümüz var Tuncay Altunoğlu. Olağanüstü bir emek sarf etti. Dizimizin bir dönem işi olması, uluslararası hikayesinin bulunması gibi nedenlerden ötürü mevcut dramalarda olduğu gibi az karakterle sürdürülebilecek bir proje değil. 50’ye yakın ana cast var. Bu rakama figüranları da dahil edersek 400-500 kişilik değişecek bölüm oyuncusuyla çalışacağız. 120 kişilik de teknik ekip bulunuyor. Ayrıca Yeşilçam’ın emektar oyuncularına da uygun rol geldiğinde yer vereceğiz.”
“Tarihi saptırmadan vereceğiz”
Televizyonun çok popüler bir mecra olduğunu, insanların okumaktan ziyade izleyerek bilgi almayı tercih ettiğini dile getiren Esenkal, bu noktadan bakıldığında dizinin yakın tarihe olan ilgiyi arttırmasını umduklarını ifade etti.
Esenkal, seyircinin genelde bu tür dönem dizilerinde, tarihe sadık kalarak anlatılmasını sevdiğini vurgulayarak, “Eğer bir tarih işi yapıyor ve gerçek karakterleri anlatıyorsanız, tarihten kopuk olmamanız gerekiyor. Bununla birlikte dramanın ihtiyacı olan unsurları barındırmak gerekiyor ve eğer belgesel yapma iddiasında değilseniz, muhakkak kurgu işin içine giriyor. Ne kadar sadık kalınsa o kadar iyi.” değerlendirmesinde bulundu.
Dizinin toplam maliyetini ve kaç bölüm süreceğini şimdiden kestirme imkanı bulunmadığını belirten Esenkal, tarihle ilgili işlerin maliyetinin yüksekliğine işaret ederek, yatırımın geri dönüşünün genellikle üçüncü sezonda mümkün olabildiğini söyledi.
Filinta’nın ilk işleri olduğunu aktaran Esenkal, şunları kaydetti:
“Başlangıçta bize bu şansı veren TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren Bey’e çok teşekkür ediyoruz. Hem Filinta projesi hem o dönem yine ilk tarih işini yapacak olan Mehmet Bozdağ’ın ‘Diriliş’ projesi kendisinin teşviki ve desteğiyle hayata geçti. Filinta, aslında üç sezonluk tasarlanan bir projeydi fakat gerçekten hem iş hem biz çok yorulduk ve tadında bırakmak istedik. Bu nedenle sezon sonu diye final yaptığımız Filinta’yı kanalın da kararıyla bitirdik.”