Belçika’nın Wetteren kentinde 13 yıldır ikamet eden Konyalı Hidayet Utal, oturumunun elinden alınması üzerine açlık grevine girerek ölüm orucuna başladı.
Tutulduğu barınakta 6 gündür ölüm orucuna giren, sağlık durumundan endişe edilen Hidayet Utal “Ya bana çocuğumu verin ya da benim cesedim gider” diyerek ölüm orucunda karalı olduğunu dile getirdi.
UTAL’IN HİKAYESİ
Belçika’ya 2003 yılında ailesini ziyarete gelen Hidayet Utal, tanıştığı Belçikalı bir bayan ile evlenir ve sonra Belçika’ya yerleşir. Evliliği istediği gitmeyen Utal, eşinden ayrılır ancak uzun yıllar çocuğun vekaleti için bir çözüm yolu ara. Eşi çocuğunu evlatlık vererek, çocuğun izini kaybettirdi. Resmi olarak 2014 yılında mahkeme kararı ile boşanan Utal, hala çocuğuna kavuşmayı bekliyor.
Çocuğuna kavuşmak için defalarca mahkemeye başvurmasına rağmen, başvuruları geri çevrilerek çocuğundan uzaklaştırıldı. Geçtiğimiz günlerde, oturumu da elinden alınmasına kadar birçok sorun ile karşı karşıya bırakılarak, başkent Brüksel’de bulunan kampa yerleştirildi. Kamp hayatını anlatan Hidayet Utal, “ölüm grevine girdiğini” söyleyerek açlık grevince 6. Günü yaşadığını ifade etti.
Belçika’da Türkçe yayın yapan Aktif Gazetesi ‘nin aynı zamanda Gent muhabirliğini yapan Hidayet Utal, Belçika’da yaşadığı sorunlara yıllardır çözüm aramasına rağmen bütün kapıların üzerine kapanmasından dolayı altı gündür yememe grevinde. Hayati tehlikesi olan ölüm orucunda yardım eli bekliyor.
“ÇOCUĞUMU VERİN”
Yaklaşık 10 gündür Brüksel’de bulunan kampta olan Hidayet Utal, “Çocuğumu görmek için ölüm orucu tutuyorum. Çocuğum 8 yaşına girdi ve doğduğu günden beridir yüzünü bir defa bile görmedim. Annesi, çocuğun doğduğu gün evlatlık vermiş, bana bunu ilk birkaç ay anlatmadı, zaten o zaman aramızda çok iyi değildi. Bana çocuğun rahatsız olduğunu söyledi ilk günler sonrasında, aramızın bozuk olmasından dolayı bahaneler uydurdu. Dil bilmediğim için bu konuda çok kötü günler yaşadım. Avukat tuttum avukatımın aracılığı ile çocuğumun evlatlık verildiğini öğrendim. Zaman kaybı yaşadığım için bütün kapılar yüzüme kapandı. Eski eşim üzerine beni sahte evlilikten dolayı şikâyet ederek oturumumun elimden alınması için yıllarca uğraştı. Çocuğum şuanda 8 yaşında oldu ve ben hala çocuğuma kavuşamadım” dedi.
“ANCAK CENAZEM ÇIKAR”
“Bugün altı gündür yemek yemiyorum. Çocuğuma kavuşmadan Belçika’dan ancak cesedim çıkar, 2008 yılından bu yana bu mücadelemde beni güçsüz bırakmak için, önce oturumumu mu almaya çalıştılar, sonrasında arabama ve evime el koydular. Yıllardır mücadelesini verdiğim şeyleri bugün benden almak istiyorlar. Benim hayatımı altüst ettiler, bu yaşadıklarım psikolojimi tamamen bozdu ve artık düşünemiyor, yiyemiyor, içemiyorum. Belçika’dan beni yollayacaklarsa çocuğumu da versinler, çocuğumu almadan benim ancak cenazem çıkar” diye konuştu.