(AA) – Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Halife Üniversitesinde görevli siyaset bilimci Yrd. Doç. Dr. Brendon J. Cannon, Ermenilerin 1915 olaylarına ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, Ermenilerin iddialarını kabul ettirmek için kasıtlı olarak tehcir kararının karmaşık faktörlerini göz ardı ettiğini belirtti.
“Gerçeği Yasalaştırma ve Tarihi Siyasileştirme” isimli kitabın yazarı olan Cannon, AA muhabirine 1915 olayları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ermeni diasporasının ABD, Almanya, Fransa, Avustralya ve Arjantin gibi ülkelerde yürüttüğü kampanyanın “ciddi anlamda siyasileştirilmiş” olduğunu kaydeden Cannon, diasporanın “amacı belli olmayan ve çoğunlukla olumsuz sonuçlara yol açacak emelleri için şaibeli yollara başvurduğunu” belirtti.
“Ermeni kimliğinin” 1915 olaylarıyla tanımlandığını ifade eden Cannon, bu durumun özellikle diasporayı “Türkleri şeytan gibi göstermeye” ittiğini söyledi.
Cannon, “Türkiye’nin konuya ilişkin tutumu değişecek olsa, Ermeni diasporası ciddi bir kimlik bunalımına girer. Ermeni diasporasının kimliği Ermeni ‘soykırımı’ iddialarına ve Türk düşmanlığına dayanıyor.” diye konuştu.
“Ermeni ‘soykırımı’ sadece bazı Ermenilerin hayal gücünde yaşıyor”
Cannon, bir olayın soykırım olup olmadığını tanımlamak için ilkelerin açık olduğunu, 1915 olaylarının bu ilkeler çerçevesinde “soykırım” olarak nitelendirilemeyeceğini vurguladı.
“Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermeni vatandaşlarını kasten öldürmeye niyeti yoktu” diyen Cannon, Osmanlı’nın, Rus ve Ermeni ordularının ilerleyişini durdurmak ve oluşan tehdidi bertaraf etmek için doğu Anadolu’daki Ermenileri Suriye’ye tehcir etmek zorunda kaldığını anlattı.
Osmanlı Devleti’nin, o dönem “varoluşsal bir tehdide” karşı bölgedeki Ermeni vatandaşlarını tehcir etmek zorunda kaldığına vurgu yapan Cannon, “Osmanlı İmparatorluğu’nun büyük şehirleri olan İstanbul ve İzmir’deki Ermenilere dokunulmadı. Sadece Osmanlı’nın Rusya ile olan sınırındaki Ermeniler tehcir edildi.” ifadesini kullandı.
Cannon, “Sırf diaspora soykırım olduğuna inandığı için soykırım olduğu söylenemez.” ifadesini kullandı.
“Batılı ülkeler suçluluk duygusuyla Türkiye’yi cezalandırmaya çalışıyor”
Batı’daki ve Avrupa’daki bazı ülkelerin, Türkiye’ye ilişkin tutumları hakkında da yorum yapan Cannon, Ermeni iddialarının gerçek olmamasına rağmen bazı Batılı ve Avrupa ülkeleri tarafından kabul edilmesinin nedeninin kendilerinin geçmişte işledikleri “tarihi suçlar”dan kaynaklandığını belirtti.
Cannon, Batılı ülkelerin “sömürgecilik, soykırım, etnik temizlik ve iki dünya savaşı” içeren geçmişlerinden kaynaklanan suçluluk duygusuyla hareket ettiğini söyleyerek “Geçmişin suçlarını başkalarının omuzuna yüklemek, bu ülkeler için hem rahatlatıcı bir etki yapıyor hem de kolay ve ucuz bir yöntem.” açıklamasında bulundu.
Ermeni diasporasının yürüttüğü kampanyanın Avrupalı siyasetçiler tarafından kolay oy toplama yöntemi olarak kullanıldığını kaydeden Cannon, bu ülkelerin zaman zaman Türkiye’yi “cezalandırmak” için parlamentolarında Ermeni iddialarına ilişkin tasarıları kabul ettiklerini vurguladı.
Cannon, Almanya’nın 2016 yılında 1915 olaylarına ilişkin geçirdiği tasarının Türkiye’nin vize serbestisi talebiyle ilintili olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi.
