MAVİKARTLILAR TÜRKİYEDEN EMEKLİLİĞİNİZ HAZIR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk hükümetleri, yurt dışında çalışanlarla ev kadını olarak yıllarını gurbete adayanlara, bu sürelerini borçlanarak, emekliliğe sayılması için zaman zaman yasalar çıkardılar. İlki 1978 çıktı. İkincisi ise 1985’de yürürlüğe girdi. 2147 ve 3201 sayılı yasalardan bahsediyoruz. Bu yasalara zaman zaman değişik hükümler eklendi. Her seferinde hak sahibi olarak insan yelpazesi genişletildi, şartlar iyileştirildi.
Bu arada kanun Anayasa Mahkemesine de gitti. 3201 sayılı Yasanın
“Yurda kesin dönüş yapanlar” ve “Kesin dönüş” sözcükleri anayasaya aykırı bulundu. Bu iptal 2003’de çıkarılan 4958 sayılı Sosyal Sigortalar yasasına da yansıdı. Daha önce yurt dışında olanlarla, daha sonra yurt dışına çıkanlara da borçlanma imkanının yolu açıldı.
Aslında tüm bu yasalar dayanağını Anayasamızın sosyal devlet anlayışından alıyordu. Başlangıcında bu yolla biraz da döviz elde etme amacı da vardı. Tıpkı dövizle askerlik borçlanması gibi… Yurt dışındaki vatandaş döviz veriyor ve bir anlamda sigorta, askerlik satın alıyordu.
Bu yasadan faydalanabilmek için birinci şart Türk vatandaşı olunmasıdır. Borçlanılan sürelerde de Türk vatandaşı şartı aranmaktadır. Türk devleti bu hakkı sadece vatandaşlarına tanımaktadır. İşte burada mavi kart hamili Alman vatandaşları adeta ofsayt’a düştüler. Türk vatandaşı iken borçlanma başvurusu yapanlar, borcunu ödeyenler, kendime maaş bağlananlar, Alman Vatandaşlığına geçince, yani mavi kartlı Alman vatandaşı olunca bir anda bu haklarını kaybettiler.

Tabi borçlanma için bir dizi şart daha vardı. İtirazlar, davalar sürüp giderken Alman vatandaşlığına geçmeden önce müracaat etmiş, borcunu ödemiş veya ödemeye devam eden veyahut maaş bağlanmış olan Mavi kart hamili Alman vatandaşları için iki genelge ile yeni bir esnetilme yapıldı. Bu durumdaki mavi kartlılara artık Alman muamelesi yapılmayacaktı.

Ya daha önce müracaat yapmamış olanlar? Bunlara da Fransız(!) muamelesi uygulanıyor. Burada bizim konumuz işte bu insanlar, argo tabiri ile “konuya Fransız kalanlar”.

YARGITAY GENEL KURUL KARARI

Amiyane tabirle söyleyelim, aklı başına yeni gelenler, SGK’nun duvarına toslayınca, soluğu mahkemede aldılar. İdarenin “Müktesep hak” kavramını ihlal ettiğini ileri sürdüler. Eğer bir kişinin Alman Vatandaşlığına geçmeden önce, borçlanma için bir hakkı varsa, bu hakkın o gün kullanılmadığı için kaybedilemeyeceğini ileri sürdüler. Bunun için Ankara İş mahkemesinde bir tespit davası açıldı. Olayda davacı konuyu idare mahkemesine değil adli yargıya taşıdılar. Konu tespit davası olunca zaten yetkili merci adli mahkemelerdi. İdare mahkemelerinde tespit davası açma imkanı yoktu. Aşağıda tam metnini bulacağınız Yargıtay 10. Dairesinin 2008/18641 esas 2009/13146 karar sayılı ve 14.7.2009 tarihli kararında konu kazanılmış hak kavramı üzerini oturtuldu. Daha sonra Yargıtay Genel Kurulu aynı gerekçelerle konuyu Genel kurul Kararı olarak perçinledi.
Bu kararın özeti şöyleydi:

“Kazanılmış hak, kişinin bulunduğu statüden doğan, kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel niteliğe dönüşmüş haktır. Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi, toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez. Davacının, Türk vatandaşlığını haiz olmadığı 26.08.1999 tarihinden sonraki dönemleri borçlanamayacağına ilişkin mahkemenin kabulü yerinde ise de; Türk vatandaşlığından izinle çıkan ve borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşlığını haiz olmayan davacının, Türk vatandaşlığından izinle çıkmadan önce yurtdışında gerçekleşen çalışma sürelerine ilişkin borçlanma hakkının, Türk Vatandaşlık Kanunu ile kazanılmış hak sayılarak korunduğu gözetilerek, anılan süreye ilişkin borçlanma isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.”

ÜCRETSİZ DANIŞMA HATTI
TEL:0090 (0312) 431 19 11 – GSM : 0554 507 48 45

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir