“Mağdur”dan bahsederken, “Gaddar”dan söz etmemek mümkün olabilir mi? Farsça kökenli bir kelime olan Mağdur; Gadre uğramış, haksızlığa maruz kalmış, zarar ve ziyan görmüş kişiyi tanımlar. Mağdur edene fail olarak Türkçede daha çok “Gaddar” kelimesi kullanılır. Mağdur tek başına mağdur değildir. Mağdurun mağdurluğu, zalimi anlatır, zulmü ve mezalimi.
Tarihin hemen her döneminde gaddar, mağdura hükmetmek için her türlü insanlık dışı uygulamayı devreye sokmaktan çekinmemiştir. Bunun günümüzdeki en önemli örneklerinden birisi Orta Doğu coğrafyasında yaşan halklardır. Hemen her dönemde savaşların hiç bitmediği bu coğrafya, olağanüstü kültürel bir zenginliğe sahiptir. Doğu ve Batı dünyasından bazı ülkelerin kimi zaman dahil, kimi zaman müdahil kimi zaman ise sadece seyrettikleri savaşlar, dil, din, ırk, mezhep ve etnik köken farklılıkları üzerinden sürekli körüklenmektedir.
Bölgedeki doğal kaynaklar, bazı Batılı ülkeler için her zaman için ilgi odağı olmuştur. Küresel sermayenin daha fazla sömürü için, bölgedeki silah ve uyuşturucu tüccarlarıyla, petrol baronlarıyla sıkı ilişki içinde olduğu artık bir sır değildir.
Orta Doğu halkları sonu gelmeyen bu dramlarda umudu Batı’da bulmakta, güven içinde yaşamak için Batıya yönelmektedir. Batı ise kendi halklarını, Doğu’dan korkutarak iktidarını yeniden üretmektedir.
ABD’de yaşanan 11 Eylül saldırılarını hatırlayalım!
Bu saldırının Orta Doğu’ya ve Afganistan’a yönelik işgali meşrulaştırmak ve kamuoyunun desteğini almak için, ABD hükümeti ve gizli servisleri tarafından düzenlediğine ilişkin iddialar ortaya atılmıştı. Sizce doğru olabilir mi? Tüm dünyada cirit atan ajanlarına, istihbarat örgütlerine ve yüksek askeri teknolojisine rağmen bir uçak kalkacak ve New York’taki İkiz Kuleler ile Pentagon’a terör saldırısı düzenleyecek! Bu size de biraz garip gelmiyor mu? Yoksa ben mi fazla şüpheciyim?
Günümüzde IŞİD, El Kaide gibi terör örgütleri bahane edilerek İslam karşıtlığı meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Ülkelerin istihbarat teşkilatları dünyanın her yerinde cirit atıyor. Özellikle de Ortadoğu’da. IŞİD’in içinde, hangi ülkelerin kaç istihbarat mensubu barınıyor? Bir gün bunları öğrenebilecek miyiz? Her türlü terör saldırısı da, savaşlar da birilerinin isteği ve bilgisi dahilinde! Kazananlar malum!
KAYBEDEN İSE MAZLUM VE MAĞDUR HALKLAR!
Dr. Mine Yıldız
Siyaset Bilimci-Sosyolog
Twitter: @DPBMY