TİKA Macaristan Koordinatörlüğ
Türk ve Macar konuşmacılar, TBMM Milli Saraylar Başkan Yardımcısı Dr.Halil İbrahim Erbay, Sosyolog yazar Erol Erdoğan, Tarihçi Türkolog Doç.Dr. Eva Csaki, bazı yönleriyle birbirine benzeyen 1956 Macaristan ve 2016 Türkiye darbelerini kıyaslama yaparak anlattılar. 1956 Yılında Macaristan’ın Sovyet darbesi karşısında yenildiği, 2016 yılında Türk milletinin ise, bir takım asker kılığına girmiş hainlere karşı başarılı olduğunu vurguladılar.
Konuşmalar sonrasınsa bir açıklama yapan Türk Macar İşadamları Derneği Başkanı Osman Şahbaz şunları ifade etti;
15 Temmuz Darbe Girişiminin yıl dönümü sebebi ile TÜMİŞAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Şahbaz, ”Darbenin mağduru millettir” dedi.
Türk Macar İşadamları Derneği (TÜMİŞAD) Başkanı ve DEİK Türkiye Macaristan İş Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Osman Şahbaz, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişiminin yıl dönümü sebebi ile 2015 yılında şahsıma Akademik Fahri Profesörlük ünvanı tevdi edildiği Macaristan’ın Başkenti Budapeşte
Tomori Pál Főiskola Yüksekokulu’ndan güçlü bir sesle haykırıyoruz ki;
”Darbeye karşıyız, büyük ve güçlü Türkiye’den yanayız”
Başkan Osman Şahbaz açıklamasına, darbe girişiminin milli benliğini kaybetmiş terör örgütü mensupları tarafından gerçekleştirilen ve Milli benliğini kaybetmiş, gözü dönmüş terör örgütü mensupları; ülkemizin korunması için ordumuza tahsis edilen silah ve araçlarla; 249 insanı şehit edip, 2193 insanımızı yaralamışlardır.
300 milyar TL den fazla devletimiz zarara uğratılmıştır. Cumhurbaşkanımıza ve ailesine karşı suikast girişiminde bulunulmuş, bazı devlet yöneticilerimiz kaçırılmış, bazıları da tutsak edilmiştir. Tarihimizde ilk defa Millet Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığımız, Genel Kurmay Başkanlığımız ve polis merkezlerimiz bombalanmıştır.
İçimizdeki hain teröristler, uluslararası güçlerin güdümünde, savaş uçakları, helikopterler ve tanklarla millete ve devletin kurumlarına saldırmışlar, devletimizi yıkmaya çalışmışlardır.
15 Temmuz gecesi yapılan, sinsi ve alçak saldırıyı bir kez daha Budapeşte’den nefretle lanetliyoruz.
Bu kalkışmanın içinde yer alan; katil, azgın, sapkın ve satılmış güruhun yargı önünde en ağır şekilde biran evvel cezalandırılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“15 Temmuz düşmanların ikiyüzlülüğünü ve Türkiye’ye karşı oluşumun varlığını bir kez daha ortaya koymuştur”
Darbenin Mağduru Millettir, Adaleti İstismar İhanettirSeçimle işbaşına gelmiş meşru idareyi yıkarak yerine dış güdümlü vesayet rejimi getirme teşebbüsüne karşı milletin canını siper ettiğini ifade eden Şahbaz, “Seçimle işbaşına gelmiş meşru idareyi yıkarak yerine dış güdümlü vesayet sistemini getirme teşebbüsüne karşı canını siper eden bu millet, 16 Temmuz sabahı, ”Yeni Türkiye’nin temelini atmıştır. 15 Temmuz düşmanların ikiyüzlülüğünü, ve Türkiye’ye karşı oluşumun varlığını bir kez daha ortaya koymuştur. Yıllardır bizlere hak-hukuk- adalet, insan hakları edebiyatı yapanlar, savundukları değerleri çiğneyerek Mısır’da olduğu gibi; 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde de seçilmiş hükümetin yanında olmak yerine, darbecilerin yanında yer almışlardır. Türkiye düşmanlığı zihniyetiyle tarihi hesap peşinde olduklarını ve ülkemizin zayıflamasını, parçalanmasını istediklerini açıkça göstermişlerdir. Devletimiz darbecilerle hesaplaşmaktadır. Suç işleyenler, katliam yapanlar ve suça bulaşanlar yargı önündedirler. Her suçlu mutlaka yargı önünde hesap vermelidir. Cumhurbaşkanımızın öncülüğündeki çalışmalarla, başta yargı ve güvenlik güçlerimiz olmak üzere; tüm devlet organlarına teşekkür ediyoruz. Milletimizin moral ve motivasyonu yüksektir. Her türlü zorluğu yenecek güçtedir. Darbenin mağduru millettir. Herkesin hukuku ve hukukun üstünlüğü ilkesi daima korunmalı bunun için gerekli tedbirler alınmalıdır. ”Kontrollü darbe”, ”Darbe mağdurları var”, ”Basın Susturuluyor” denilerek, darbeyi ve darbecileri gizlemek isteyenler ihanet içindedirler” diye konuştu.
“Din, milletimize devlet tarafından doğru öğretilmelidir”
Din ve inanç istismarının önlenmesi için dinin millete devlet tarafından doğru öğretilmesi gerektiğini belirten Başkan Osman Şahbaz, “Anadolu coğrafyası binlerce yıl İslam kültürü ile yoğrulmuştur. İslam bu toplumun anayasasıdır, birleştirici harcıdır. Terör örgütleri, uluslararası güçler tarafından İslam dünyasına sinsice musallat edilmişlerdir. İslam’a karşı İslam, Müslümana karşı Müslüman projeleri ile İslam dünyası ve ülkemiz terör örgütlerinin saldırı alanı haline getirilmek istenmektedir. Terör insanlık suçudur. Din için darbe, din için terör olamaz. Din, milletimize devlet tarafından doğru öğretilmelidir. Din ve inanç istismarının önlenmesi için başta TC Milli Eğitim Bakanlığımızı, TC Diyanet İşleri Başkanlığımızı, üniversitelerimizi ve eğitim kurumlarımızı duyarlı olmaya ve sorumluluklarını yerine getirmeye mecburdur.
15 Temmuz 2016 Yeni Güçlü Türkiye’nin kilometre taşıdır. Türkiye, bölgesinde ve dünyada güçlü bir ülke olarak yer alacaktır. Ülkemiz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile milli birlik ve beraberliğini sağlayan, istikrar içinde ekonomisini büyüten, mazlum halkların yanında yer alan, lider ülke olarak dünya barışına katkı sağlamaya devam edecektir” dedi.
Ayrıca bugün bizlere bu imkanı sunan Tomori Pál Főiskola Yüksekokulumuzun değerli