KISA adı ‘MİSİAD’ olan Memleketçi ve Sanayiçi İşadamları Derneği Belçika tarafından düzenlenen panelde tarihi gerçekler bir kez daha yaşanıldı.
MİSİAD Belçika Başkanı Ethem Kışlalı, MİSİAD Avrupa Koordinatörü Halit Aydın’ın katılımı ile gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak tarihçi Hikmet Yıldızeli, Sosyal Antropolog Sefa Yürekel ve edebiyatçı Muhittin Arar katıldılar.
MİSİAD Belçika üyeleri Arif Özavcı ile İbrahim Çallı’nın sunumunda gerçekleştirilen panel, aynı zamanda ‘Memleket Toplatıları’nın da bir anlamda Belçika’da başlatılmasına vesile oldu.
MİSİAD Belçika Başkanı Ethem Kışlalı, “Örgütlenme çalışmalarımız büyük hızı ile sürüyor. Bize katılan arkadaşlarımız büyük özveri içinde çalışmalara katılıyor. Daha yapacaklarımız var elbette. Halkımız ile paylaşacağımız ve iş dünyasına katmadeğer katacağımız projelerimizi hayata geçirmek için sabırsızlanıyoruz” diyerek, kültürel değerlerin paylaşılmasına ise öncülük yapmaya devam edeceklerini söyledi.
Tarihçi Hikmet Yıldızeli, “Lozan’a gelinen süreci ve Lozan’ı iyi anlamımız için öncelikle Osmanlı’nın son durumunu iyi bilmemiz ve anlamamız gerekir. Lozan öncesi durumu iyi kavramadan, anlamadan Lozan hakkında yanlış konuşmak, değerlendirmelerde bulunmak, yarın başımıza büyük belalar açabilir. Zira Lozan’ı tanımayan tek devlet ABD’dir. ABD ile bugün bir NATO müttefiki bulunmamız hasabi ile hangi alanlarda ayrılıklara düştüğümüz iyi okunmalıdır. Tarihi yaraları kaşımak, menfaatler beklentisi içindeyken, zararla karşılaşmamıza neden olabilir. Lozan öncesi Osmanlı, birçok cephedeki mağlubiyetlere rağmen, elde ettiği zaferleri bile masa başında kaybeder hale gelmişti” diyerek, bugün bile masa başında birçok hakların kaybedildiğine dikkat çekti.
Edebiyatçı, yazar Muhittin Arar, Lozan’a giden süreçte, Osmanlı’nın son durumu, İstiklal Mücadelesi ve içteki duruma dikkat çektikten sonra, son Osmanlı Padişahı Vahdettin’in içinde bulunduğu duruma rağmen, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Anadolu’ya geçişine, yani Samsun’a çıkışına ‘onay’ vermiştir.
Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Anadolu’ya geçerken, o devrin şartları altında Anadolu’da örgütlenmeler ve ardından kongreler gerçekleştirilmiş ve milletimiz, o yokluk içinde büyük mücadeleye hazırlanmıştır. 7 Düvelle yapılan mücadeleler destansı kahramanlıklarla, özverilerle doludur. Bu açıdan Lozan’a gelinen süreç ve Lozan günleri iye okunmalı, anlaşılmalı ve anlatılmalıdır. Bir iki irinli kafanın bilgileri ışığında Lozan’ın bir hezimet olduğu kabul edilemezdir. Son vatan topraklarının bir zafer edası ile masa başında tescilidir Lozan!. Bu bakımdan bu toprakların tapusu ve belgesidir. Lozan’ı tartışmaya açmak, düşmanın işine yarar. Ama Lozan ile ‘Misakı Milli’ sınırlarından vazgeçtiğimiz asla düşünmemedilidir’ diyerek, mülteci göçü hakkında konukları bilgilendirdi.
Hollanda Türkleri Konsey Başkanı ve Sosyal Antrapolog Sefa Yürükel, “Arkadaşlarımızın anlattığı gibi Lozan öncesi, Osmanlı’nın durumu, cepheler, çizilen Misaki Milli sınırları ve düşmanca tavır içinde bulunanları iyi bilmeli ve anlamalıyız. Lozan’da genç bir asker olan İsmet Paşa başkanlığında Türk Heyeti, yapılması gerekenin en iyisini karşısındaki diplomatik heyetlere karşı başarı ile yerine getirmiştir. Lozan zabıtları elimizdedir. İyi okunması, güne göre yorumlanması öyle zor değildir. Ama Lozan’ı da o günün şartları içinde değerlendirmeli ve anlamlandırmalıyız. Allah korusun, Lozan’ı tartışmaya açmamız, yeni toprak kazanacağız dernek, yeni toprakların kaybedilmesine neden olabilir. Türkiye, Lozan’da bir imza atmıştır. Bu imza Misaki Milli sınırlarını terk ve red anlamı taşımaz. O zamanki, şartlar, nüfus, ekonomik durum söz konusudur. Bu açıdan Lozan bir zaferdir. Asla bir hezimet ve mağlubiyet olamaz. Öyle olsa, bugün Anadolu’da nerede duracağımızı siz tahmin ediniz. Düşman zaten Lozan’ı delmeye çalışıyor. Bir de bu işi bizler, içteki yanlış ve gerçek dışı söylemlerle sulandırmayalım‘diyerek, Lozan gerçeklerini genç nesillere anlatmanın bir borç olduğunu söyledi.
MİSİAD Belçika tarafından düzenlenen “Lozan bir zafer mi,bir hezimet mi” konulu panel, soru cevap bölümü ve sohbetle noktalandı.
Toplantı sonunda Hollanda Türkleri Konsey Başkanı ve Sosyal Antrapolog Sefa Yürekel, son kitabı ‘ soykırımları’ meraklıları için imzaladı.