Rahmân ve Rahîm olan Yüce ALLAH’ın adıyla…
Hamd âlemlerin Rabbi, yegâne kuvvet ve kudret sahibi Hazret-i ALLAH’ındır. Salât ve Selâm Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa SAV’in, Âli’nin ve Ashâbının üzerine olsun.
Allah Teala Kevser suresinin 2. Ayet-i Kerimesinde: “Öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” Buyuruyor.
Yüce Allah, kendi rızâsı için Namaz kılmayı, sayısız iyilik ve ihsana karşılık şükretmeyi, Allah’ın rızâsını kastederek kurban kesmeyi emir buyurur. Allah Teâlâ Peygamberinden Rabbi için Namaz kılıp kurban kesmesini istemiştir. Namaz kılmak ve Kurban kesmek İslâm’ın esası olan tevhid, ihlâs ve samimiyetin emridir.
Yeryüzünde kurbanı ilk olarak Allah’a takdim edenler
Allah Teala şöyle buyuruyor: “Vaktiyle o ikisi birer kurban takdim etmişlerdi.” (Mâide, 27)
Yeryüzünde ilk kurbanı Hazreti Adem’in iki oğlu Allah’a takdim ettiler. Habil; en semiz, en kıymetli hayvanını Cenâb-ı Allâh’a kurban olarak takdim etti. Kâbil ise mahsûlün en değersizini, en kötüsünü kurban olarak takdim etti. Habil iyiliği ve takvayı, kabil ise kötülüğü temsil etmiştir.
Hâbil’in kurbanı kabul edildi. Kabil’in kurbanı reddedildi. Zira; “Allah, ancak takvâ sahiplerinin kurbanını kabul eder.” (Mâide, 27)
Kurban kurbiyettir, ALLAH’a yaklaşma ve yakınlaşma vesilesidir
Allah Teala şöyle buyuruyor: “Unutmayın ki, o kurbanların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Sizden Allah’a ulaşacak olan tek şey takvânızdır.” (Hac, 37)
Kurban ALLAH’a yakınlaşma, kurbiyet vesilesidir. Bizler ALLAH’a yakınlaşmak için kurban kesiyoruz. Yoksa bu kestiğimiz hayvanların ne etleri ne de kanları ALLAH’a ulaşır. ALLAH’a ulaşan, bizim takvâmız, samimiyetimiz, niyetimiz ve güzel amellerimiz olmaktadır.
Rabbimiz iyilik ve ihsan sahibi kullarını dünyevi ve uhrevi Berekâte ve Selâmete ulaştıracaktır.
Kurbanların etleri ve kanları ALLAH’a ulaşmayacaktır. Kurbanlarını ALLAH’a takdim edenlerin takvâ niyetleri ALLAH’a ulaşacaktır. Mühim olan kurban ibâdetini sırf ALLAH rızâsı için yapmak, kurban esnasında tekbir getirerek ALLAH’ı tâzim etmek ve ihsan niyetiyle kulluk yapmaktır.
Resulullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Âdemoğlu, Kurban Bayramı günü kurban kesmekten, Allâhü Teâlâ’ya daha sevimli bir amel işlemiş olamaz.” (Sünen-i Tirmizî)
Teşrik Tekbirlerini unutmayalım
Teşrik tekbiri, teşrik günlerinde alınan vacib tekbiridir. Arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar her farz namazın ardından toplam 23 vakit teşrik tekbiri getirmek Hanefi mezhebine göre vacib, Şafi mezhebine göre ise sünnettir.
İbrahim Aleyhisselam, oğlu İsmail Aleyhisselamı kurban etmek üzere iken Cebrail Aleyhisselam; Allahu ekber, Allahu ekber, İbrahim Aleyhisselam bu tekbiri işitince; Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber, İsmail Aleyhisselâm’da; Allahu ekber ve lillahil hamd, buyurdular.
Arefe gününün fazileti
Peygamber efendimiz SAV şöyle buyuruyor:
“Ramazan ve Kurban Bayramı gecelerini, sevabını Allah’tan umarak ihya edenin kalbi bütün kalplerin öldüğü günde ölmeyecektir.” (İbni Mâce, Siyam, 68)
Arefe günü tam bir dua zamanıdır. Allah Teâlâ, Arefe günü kendisine dua edilmesinden ve bağışlanma dilenmesinden hoşnut olur. Resulullah SAV, ümmetini şöyle müjdeliyor; Allah Teâlâ, Arefe günü, her zamankinden fazla müslümanı cehennemden azat eder, kullarını bağışlar.
İslam aleminin Kurban Bayramını tebrik eder, hayırlara ve bereketlere, Müslümanlar üzerinde bulunan zulmün, işgalin ve şiddetin son bulmasına vesile olmasına Cenab-ı Allah’tan niyaz ederiz. Kurban Bayramınız mübarek olsun efendim.
Vesselam
Nihat Gülal