Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Antonio Guterres ile yaptıkları görüşmede, Kıbrıslı Türklerin egemen eşitliğinin tanınması ve eşit uluslararası statüsünün kabul görmesiyle resmi müzakerelere geçebileceği görüşlerini yinelediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri Guterres ile görüşme yaptığı ve bir dizi temaslarda bulunduğu Brüksel ziyareti dönüşünde Ercan Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu.
BM Genel Sekreteri ile “faydalı” ve “samimi” bir toplantı gerçekleştirdiklerini ifade eden Tatar, “BM Genel Sekreter ile yaptığımız toplantıda egemen eşitliğimizin fevkalade önemli olduğunu ve dolayısıyla Cenevre’de kendisine sunduğumuz 6 maddelik öneride ifade ettiğimiz gibi ‘egemen eşitliğimizin tanınması ve eşit uluslararası statümüzün kabul görmesiyle’ resmi müzakerelere geçebileceğimizi yineledik.” dedi.
Tatar, Guterres’in Kıbrıs Türk ve Rum tarafını dinlediğini belirterek, 27-29 Nisan’da Cenevre’deki gayriresmi Kıbrıs konferansının kapanış konuşmasında değindiği üzere “henüz bir ortak zemin bulanamadığı için resmi müzakere geçilmediğini” ancak özel danışmanıyla bunun arayışı içerisinde olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Genel Sekreter, eylül ayında bizi davet ettiği New York toplantılarından sonra Cenevre’de 5+1 bir toplantı olur mu olmaz mı onun değerlendirmesini yapacaktır. Bizlerin direkt olarak resmi müzakerelere geçmemiz söz konusu değildir.” diye konuştu.
Guterres’in 2017’de Crans Montana’daki görüşmelerde tecrübe ve deneyim kazandığı için Kıbrıs meselesini iyi bildiğini hatırlatan Tatar, kendisini BM Genel Sekreterliği’ne beş yıl süreliğine yeniden seçilmesinden doloyı bir kez daha tebrik ettiğini söyledi.
Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon konusunun AB’nin toplantılarında gündeme geldiğini ifade eden Tatar, hidrokarbon konusunda Türkler ve Rumlar olmak üzere iki taraf olduğunu, Rumların tek başına hareket etmelerinin kabul edilemeyeceğinin altını çizdi.
Hidrokarbon kaynakları konusunda Türkiye ile hareket ettiklerini belirten Tatar, Kıbrıs Türk tarafının hidrokarbon konusuyla ilgili 13 Temmuz 2019’da önerdiği, ortak bir komitenin kurulması ve bu komite ile bu süreçlerin yürütülmesini içeren teklifinin halen masada olduğuna değindi.
“Brüksel’de büyükelçilerle yaptığımız değerlendirme toplantıları da bize epey fayda sağlamıştır”
Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin ortak zemin arayışı çalışmaları kapsamında “özel temsilci” atanmasıyla sürecin hızlanabileceği ve daha ciddi bir şekilde ele alınabileceği önerisinde bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Genel Sekreter önümüzdeki süreçte ortak zemin var mı yok mu bunun arayışı içerisinde olacaktır. Bu çalışmalarına yönelik bizlere özel bir temsilcinin atamasıyla bu sürecin daha hızlanabileceği, daha ciddi bir şekilde ele alınabileceği önerisinde bulunmuştur. Bunu değerlendireceğimizi söyledik. Tabii bunu diğer taraflarla da istişare etmiştir. Gerek Ankara, gerek Yunanistan ve Rum tarafı ile. Bu konuda bir değerlendirme olacaktır ve bunun neticesini göreceğiz.”
Brüksel’de Türkiye’nin hem NATO, hem Brüksel hem de AB nezdindeki büyükelçileri ile temaslarda bulunduğunu ve Kıbrıs meselesi konusunu istişare ettiklerini ifade eden Tatar, “Brüksel önemli bir yer, AB’nin merkezi. Orada büyükelçilerle yaptığımız değerlendirme toplantıları da bize epey fayda sağlamıştır ve bunları ileriye taşıyacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kaldığı otelin kahvaltı salonunda Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile ayaküstü yaptığı sohbete ilişkin bir fotoğrafın medyaya servis edilmesiyle bir takım yorumlar yapıldığına işaret ederek, bunlara açıklık getirdi:
“Yunanistan Başbakanına neden 2 devlet talebinde bulunduğumuzu, Kıbrıs’ta iki devletin zaten bulunduğunu ve 60 yıl geriye sayarak Kıbrıs’ı farklı bir noktaya götürmenin bu saatten sonra pek de mümkün olamayacağını, federal temelde yapılan görüşmelerin son 50 yıldır hiçbir başarı elde edilemeden, bu fırsatların kaçırıldığını anlattım. O da bana ‘bunun kabul görmeyeceğini’ söyledi.”
Tatar, Miçotakis ile resmi bir toplantı yapmadığını ancak ayaküstü görüşmeyi herkesin duyduğunu ifade ederek, kendilerinin yaptığının doğru olduğunu ve görüşmekten daha güzel bir şey olamayacağını da belirtti.
