KIVANÇ NALÇA, YUNUS EMRE PROJESİNİ ANLATTI

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yunus Emre Divanı ve menkıbeleri üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda Kıvanç Nalça tarafından hazırlanan dramatik meddah öyküsü, Sedat Demirsoy tarafından sahneye uyarlandı ve yönetildi.

Oyunun özgün müziklerini Özgür Altınok besteledi ve icra etti. Sahne ve Işık tasarımı da oyunun yönetmeni Sedat Demirsoy’a ait. Yunus Emre’nin en güzel şiirlerine de yer verilen hikâyeyi izleyicisine sahne üzerinde Kıvanç Nalça anlatıyor.

Büyük düşünür ve şair Yunus Emre’nin şiirlerinden ve menkıbelerinden uyarlanan tek kişilik Meddah oyunu ‘Yunus bir söz söylemiş hiçbir söze benzemez’ Cef Işın’ın organizesiyle Belçika’da izleyici ile buluştu.

Yönetmen Sedat Demirsoy ve tiyatrocu Ruşen Kartaloğlu ile birlikte Saint-Josse’ta yeni açılan Marpuç Nargile Cafe’de basın mensuplarıyla bir araya gelen Kıvanç Nalça, Yunus Emre projesiyle ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Türkiye’de birçok yerde elliye yakın oyun oynadıklarını ve geçen yıl Ruşen Kartaloğlu’nun katkılarıyla Almanya turnesini gerçekleştirdiklerini belirten Nalça, turneler esnasında çok güzel tepkiler aldıklarını vurguladı.

Aynı zamanda Yunus Emre’nin hayatını anlatan ‘Tuz’ isimli bir roman kitabı yazan Kıvanç Nalça, konuşmasında şunları söyledi:
“Çok farklı sivil toplumu örgütlerinin konuğu olduk ve bu bizi çok mutlu etti. Bu yıl ise Cef Işın’ın organizasyonuyla Belçika galasını gerçekleştirdik. Bu çalışmalarımız devam edecek çünkü bu bir sezon oyunu değil. Yunus projesi bizim uzun soluklu bir projemiz. Türkçe’nin süt dişi dediğimiz Ynus Emre’yı ve onun düşüncesini elimizden geldiğince çok insana tanıtmak ve duyurmak için bu yola çıktık. Bu da bir sezonla sınırlı olamazdı. Nasıl ki, Alman dilinde Goethe, İngiliz dilinde Shakespeare o dillerin mimarları olarak kabul ediliyorlarsa, Türk dilinde de Yunus Emre bir milattır. Fakat günümüzdeki bir İngiliz Shakespeare İngilizcesini anlayamaz. Ama biz bugün bile, Yunus’un dilini, şiirini, dile getiriş biçimini, hatta düşüncelerini anlayabiliyoruz ve günümüze de hitap edebiliyor. O yüzden biz bu projeyi yıllarca devam ettirmeyi düşünüyoruz. Özellikle Türkçe konuşan, Türkçe düşünen toplumlara bunun bir faydası olacağını düşünüyoruz. Özellikle Avrupa’da yaşayan Türkler için, yeni kuşakların kendi dilleriyle, kendi kültürleriyle olan ilişkisini daha canlı tutabilmeleri için bu tür projelerin daha yoğun yapılması gerektiğini düşünüyoruz.”

Yunus Emre’nin evrensel bir önemi olduğunun altını çizen Nalça, “Yunus deyince, hangi görüşte, hangi inançta, hangi politik düşüncede olursa olsun herkes için akan sular duruyor. O zaman birleşebileceğimiz kültürel bir alan. Yunus’un zaten o bariş söylemi, insancıl hümanist söylemini günümüzde ve gelecekte kendi toplumumuza ve dünyaya aktarmak için yola çıktık” diye konuştu.

Yunus Emre projesinin yanı sıra, ‘Beyaz Evin’ komedi oyunları için turne ve Belçika’da bir eğitim programı yapmayı düşündüklerini duyurdu.

Haber/Fotoğraflar: Cafer Yıldırımer

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir