Son günlerde Belçika gündemini meşgul eden Suriyeli mülteci krizi ile ilgil açıklama yapan Federal Parlamento Milletvekili ve Saint-Josse belediye Başkanı Emir Kır, aylar öncesinden hükümeti bu konuda uyardıklarını ifade etti.
Suriyeli mültecilerin, Brüksel’in göbeğinde yer alan Maximilien parkına kurulan çadır kentte yaşam mücadelesi vermesini hükümetin utancı olarak niteleyen Emir Kır, Belçikalı ve göçmen vatandaşların kendi inisyatifleriyle Suriyeli göçmenlerin yardımına koşmalarının ise kendilerini sevindirdiğini belirtti.
Saint-Josse belediyesi olarak, çadır kentteki mültecilere yardım etme kararı aldıklarını da sözlerine ekleyen Başkan Kır, lojistik konuda birçok destek sağlayacaklarını söyledi ve mülteciler hakkında olumsuz açıklamalarda bulunan N-VA parti başkanı Bart de Wever’i eleştirdi.
“HİÇBİR ZAMAN BU KONUDA ZORUNLU PLAN OLMADI”
E.K.: “Bugün dünyada bir insanlık dramı ve bir mülteci krizi yaşanıyor. Bu duruma karşı verilen cevaplar kesinlikle kabul edilir cinsten değil. Avrupa’nın tutumu utanç verici. Avrupa dönem başkanlığı yapan eski Lüksemburg Başbakanı jean-Claude Juncker, “Eğer bir netice almazsak, bu bizim için bir utançtır” diye bir haykırışta bulundu. Bence artık Avrupa’nın utanması lazım. Mülteci konusunda Avrupa’nın tutumu kabul edilir değil. Akdeniz’de boğulup ölen insanlardan sonra büyük zirveler yapıldı ve 20-30 bin kişi ağırlayalım denildi ama maalesefuygulamaya geçilmedi. Çünkü hiçbir zaman bu konuda zorunlu bir plan olmadı.”
“İNSANLIK KIYIYA VURDU”
E.K.: “Aylan bebek için “İnsanlık kıyıya vurdu” denildi ama hakikaten öyle oldu. Bu ölümlerden sonra bugün Avrupa’nın verdiği ciddi bir sınav var. Herkes bu sonucu merakla bekliyor. Belçika’ya gelince. Belçika’da geçen yıldan bu yana, özellikle mecliste, Belçika hükümetinin siyasi mülteciler için yer kapattığını sürekli anlattık ve bu konuda sürekli hükümetin dikkatini çektik. “Bakın, bize ulaşan bilgilere göre, mülteci sayısı çoğalacak” diye uyarılarda bulunduk. Çünkü bugün, dünyada yaşanan olaylar, ikinci dünya savaşından bu yana hiç yaşanmamıştı. Irak bir kaos yaşıyor. Suriye, keza aynı. Somali, Eritre ve birçok ülkede insanlık dramı yaşanıyor. Ve bizim bir cevap vermemiz gerekiyor. Hem mültecilere acil bir kapı açarak, hem de o ülkelerde yaşanan sıkıntılara çözüm noktasında cevap vererek. Eğer o ülkelere ciddi anlamda müdahaleler yapılmazsa kan akmaya ve mülteci akımları devam edecek. Bugünlerde Avusturya’ya ulaşmış ve yolda olan binlerce mülteci var ve arkadan diğerleri de gelecek.”
“DE WEVER HER ZAMANKİ TAVRINI SERGİLEDİ”
E.K.: “Geçen yıl, hükümet mültecilere ayrılmış iki bin kişilik yerleri kapattı. Biz bunu eleştirdik ve olası bir mülteci akımı konusunda uyarılarda bulunduk. Bu günlerde bu konuda çok zor günler yaşıyoruz ve Francken, “Acilen yer açılmalı” diyerek ciddi çalışmalar yapmaya başladı fakat partisinin genel başkanı “Mültecilere eşit haklar verilmemeli” diyerek bir açıklama yaptı. Zaten mülteci yasasında, bir mülteci olarak tanınma var, bir de bir yıllığına tanınan tüzük var. Bart de Wever her zamanki tavrını sergiledi ve tabanlarına konuştu. Bunun üzerinde kendi tabanındaki insanlar, Aylan bebeğin ölmesinde ailesini sorumlu tutarak Avrupa’nın bu konuda sorumlu olmadığını savunuyorlar.”
“ÇADIR KENT HÜKÜMETİN UTANCIDIR”
E.K.: “Maximilien parkında yaşanan kurulan çadır kent, bu hükümetin utancıdır. Çünkü yerler kapatıldı ve doğru bir çözüm bulunamadığı için mülteciler Maximilien parkına akın ettiler. Burada olumlu olan konu, çok sayıda Belçikalı’nın ve çok sayıda göçmenin kendi inisyatifleriyle bu mültecilere yardım etmeleridir. Biz de belediye olarak lojistik destek vermeye karar verdik. “
Haber/Fotoğraf: Cafer Yıldırımer