Belçika’da Türkçe yayın yapan yerel medya sık sık eleştiriliyor. Üstelik çok ucuza. “Yapmıyorlar”, “Etmiyorlar”, “Kalite yok” gibi eleştirilerle. Ancak kimse yerel medyanın sıkıntılarını görmüyor veya görmek istemiyor. Zaten ‘Ucuz eleştiri yapmak’ toplum içerisinde adeta bir hastalığa dönüşmüş durumda ve kangren gibi günden güne önlenemez bir şekilde büyüyüp gidiyor.
Yerel medyaya yönelik eleştirilere gelince, içinde yer alan birisi olarak bazı sıkıntıları mümkün olduğunca dile getirmeye çalışacağım.
Öncelikle aktif bir şekilde yayın yapan yerel medya organlarını gözden geçirmemiz lazım. Şu anda Belçika’da kağıt baskı yapan sadece üç tane yerel medya organı bulunuyor. Yenihaber ve Binfikir gazete olarak, Belçika Haber ise dergi olarak aylık yayımlanıyor. Bu iki gazeteyle dergi, tüm eleştirilere, zorluklara ve günden güne erozyona uğrayan reklam pastasına rağmen zor bela ayakta kalma mücadelesi içerisindeler.
Geçmişte birçok gazetenin maddi imkansızlıklar yüzünden baskıyı durdurduğunu belirtmekte fayda var. Son olarak Yenivatan Gazetesi’ni örnek gösterebiliriz. Geçtiğimiz dönemde, iki sene boyuncu kuşe kağıtıyla baskıdan çıkan gazete, maddi imkansızlıklar yüzünden baskıyı durdurmak zorunda kalmıştı. Yenivatan şu anda sadece internet üzerinden, www.yenivatan.be adresinden yayınlarına devam etmektedir.
Diğer yandan sadece internet üzerinden yayın yapan www.aktif.be, www.belcikahaber.com, www.belemturktv.com, www.belturkhaber.com, www.gazeteturk.be, www.gundem.be gibi yayın organları mevcut. Ayrıca dergisi basılan www.belcikahaber.be ve gazeteleri basılan www.binfikir.be ile www.yenihaber.be siteleri de aktif bir şekilde internet üzerinden yayın yapan diğer sitelerdir.
Ancak burada şunu iyi belirtmek gerekir ki, internet üzerinden yayın yapan medya organları prestijden başka bir şey elde edemiyorlar. Yani bu şekilde yayın yapmanın maddi açıdan pek bir getirisi yok. Kaldı ki, bu şekilde ‘Freelance’ haberciliği yapan medya mensuplarının maddi gelirleri olmadığı gibi mazot ve ceza gibi birçok da giderleri olabiliyor. Bu sorunlar genelde pek dile getirilmiyor çünkü getirildiği zaman “Yapmak zorunda mısınız” gibilerinden ağır ifadeler duyulabiliyor. Peki bu şekilde habercilik yapan medya mensupları bunu neden yapıyor olabilirler? Bu konuyu ciddi ciddi düşünenler oldu mu bilmiyorum ama şunu belirtmekte fayda var. Şayet bugün Belçika’da bu şekilde habercilik yapan medya kuruluşları olmasa, Türk toplumu ciddi manada sıkıntılar yaşar. Ayrıca lobicilik faaliyetleri de yapılamaz. Göz ardı edilen yerel medyanın sağladığı gücü ulusal medya bile sağlayamıyor. Kaldı ki, bugün Türkçe yayın yapan yerel medya olmasa, Belçika medyasının Türk toplumundaki sorunlarla ilgileneceğini pek düşünemiyorum.
Yerel medyanın sıkıntı içerisinde olmasının birinci ana sebebini maddi sıkıntılara bağladık. Peki ya diğer ikinci ana sebep ne olabilir? Bu sorunun cevabı çok basit. Tehditkar magandaların toplum içerisinde yer almalarıdır. Magandalar yüzünden her medya mensubu zaman zaman tehdite uğrayabiliyor. Bunun sebebi genelde yapılan ciddi bir haberden ötürü olabiliyor. Aslında buna verilebilecek birçok örnek var ama o örnekleri vermek bile ciddi bir risk taşıyor. Mağdur edilen bir vatandaşın yardımına koşup, konuyu habere taşıyarak olayın muhatabı olan şahıs ve çevresi tarafından tehditkar sözlerle ve hakaretlerle baskıya uğratıktan sonra, panik halinde haberi kaldırmanın insanda meydana getirdiği duyguyu ifade etmek içimden pek gelmiyor. Ama en azından yapılan haberden sonra, mağdur edilen şahsın işinin görülmüş olması az da olsa, insanın gönlünü rahatlatmıyor değil.
Bugüne kadar zaman zaman kendini bilmez insanlar tarafından bazı haberlerden veya eften püften sebeplerden dolayı birçok kez tehdit edildiğim olmuştur. Benim gibi diğer medya mensubu arkadaşların da birçok kez tehdit edildiklerini biliyorum. Hatta geçmişte yanımda tehdit edilen basın mensupları bile oldu. Bu çok ciddi ancak fazla gündeme getirilmeyen bir konu.
Artık okuyuculardan ricam, “Şu meseleyi yazamıyorlar” veya “Edemiyorlar” gibi eleştirilerde bulunmadan önce bu yazılanları ciddi bir şekilde düşünmeleridir.
Tehditkar zihniyet varolduğu sürece, medyada ancak protokol, düğün veya açılış haberleri yer alır. O yüzden artık, kimse kaliteli bir yerel medya beklemesin…
Cafer Yıldırımer