Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 23-27 Eylül günleri arasında gerçekleştireceği Avrupa Turu kapsamında geldiği Brüksel’de FEBS tarafından düzenlenen ve Avrupa Parlementosu Türkiye Raportörü Kati Piri’nin de konuşmacı olarak bulunduğu kahvaltılı çalışma toplantısına katılarak, Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri üzerine bir konuşma yaptı.
Cumhuriyet Halk partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Belçika’nın Başkenti Brüksel’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla Birmingham Palace’da bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu Birmingham Palace’da konuşmasında Türkiye’de yaşanan güncel tartışmalara ve AKP iktidarının 13 yıl boyunca yaptığı ciddi hatalara değinerek eleştirilerde bulundu.
Kılıçdaroğlu ayrıca Türk Mahallesi olarak adlandırılan Chaussée de Haecht caddesindeki esnafları ziyaret ederek esnaflar ve vatandaşlarla sohbet etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimleri kampanyası kapsamında Belçika dışında İsviçre, Fransa, Hollanda, Almanya ve Avusturya’da yaşayan Türk vatandaşlarıyla da biraraya gelecek.
Kılıçdaroğlu, Brüksel’deki CHP Avrupa Birliği Temsilciliğinde, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri ve AP Yeşiller Grubu Başkanı Rebecca Harms ile görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.
Vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Pek çok drama tanık olduk. Akdeniz’in suları bu drama tanık oldu ve sonra Avrupa uyandı. Mülteci konusunu onlarda ağırlık vermeye başladılar. Bütün ortamlarda dile getirdik. Mülteci konusunda, Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye üzerine düşeni gerçekten de yapmıştır. 2 milyonu aşkın Suriyeliyi kucaklamıştır. Onlara ev sahipliği yapmıştır. Onların gerek kamplarda gerek Türkiye’nin değişik bölgelerinde illerinde kendi yaşamlarını sürdürmeleri için ellerinden gelen çabayı Türkiye harcamıştır. Fakat ne zamanki Avrupa’ya göç süreci başladı Avrupalılar olayı masaya yatırmaya toplantılar yapmaya başladılar” diye konuştu.
Terör konusuna da değinen CHP Lideri, “Türkiye’ye yönelik duyulan bir diğer kaygının ise terör konusunda duyulduğunu görüyoruz. Terörün özellikle 7 Haziran seçimleri sonrası giderek şiddetlenmesi, ortaya çıkması can ve mal kayıplarına yol açması seçimin güvenliği konusunda da kendilerinde endişe yarattığını bize ifade ettiler. Kendilerine PKK’nın bir terör örgütü olduğunu PKK’nın kesinlikle koşulsuz silah bırakması gerektiğini mevcut terör ortamının birilerine hizmet ettiğini bunun sonlandırılırsa Türkiye’de pek çok sorunun daha kolaylıkla anlaşarak uzlaşarak çözülebileceğini ifade ettik” dedi.