Amerikan Basketbol Liginin (NBA) efsanevi oyuncularından Kerim Abdülcabbar, “İslam’ı seçtiğimde büyük aleyhtarlıkla karşı karşıya kaldım. Pek çok insan bu tercihimi Amerikan değerlerinin reddi olarak yorumladı, bense Amerikan değerlerini kucaklamak olarak gördüm.” dedi.
NBA’de tüm zamanların en iyi oyuncularından biri kabul edilen 69 yaşındaki Kerim Abdülcabbar, AA muhabirine verdiği yazılı mülakatta Müslüman oluş sürecinden İslam dünyasının durumuna, Türkiye hakkındaki görüşlerinden NBA ve Avrupa basketboluna birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Dünyanın birçok bölgesinde Müslümanların ön yargılı yaklaşımlara maruz kaldığını ifade eden Abdülcabbar, İslamofobik saldırılara uğrayanların haklarını sonuna kadar araması tavsiyesinde bulundu.
“İslam’ı seçtiğimde büyük aleyhtarlıkla karşı karşıya kaldım”
Kariyeri boyunca pek çok ırkçı hakaret ve karalamayla karşılaştığını anlatan Abdülcabbar, “İslam’ı seçtiğimde de büyük aleyhtarlıkla karşı karşıya kaldım. Pek çok insan bu tercihimi Amerikan değerlerinin reddi olarak yorumladı, bense Amerikan değerlerini kucaklamak olarak gördüm.” dedi.
Abdülcabbar, dünya genelinde İslamofobinin arttığını, ABD’de ise özellikle Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump’ın sözlerinin Müslüman karşıtı söylemin gelişmesine zemin hazırladığını vurguladı.
“Muhammed Ali, vicdanın ticaretten daha önemli olduğunu öğretti”
ABD’nin en önemli Müslüman figürlerinden merhum Muhammed Ali hakkında “Muhammed Ali, herkese vicdanın ticaretten daha önemli olduğunu öğretti.” ifadelerini kullanan Abdülcabbar, Muhammed Ali’nin hem siyahilere hem de beyazlara, haklı davalarını yüksek sesle dile getirmeyi ve kimseden korkmamayı telkin ettiğini hatırlattı.
Abdülcabbar, efsanevi boksörün yaşadığı dönemde neslinin Vietnam Savaşını veya ırk eşitsizliğinin reddetmede öncü sesi olduğunu vurgulayarak, “Tüm sporculara da ilham kaynağıydı, çünkü kendini tanıma ve sporcu disiplininin ne kadar önemli olduğunu kavramıştı.” dedi.
Ünlü basketbolcu, sözlerine, “Bir sporcunun kendini tanıması çok önemlidir. Çünkü ancak kendini tanıyan bir sporcu, kariyerini doğru şekilde kontrol eder ve onu başkalarının heveslerine kurban etmez. Bununla birlikte eğer gerçek bir yeteneğiniz yoksa tek başına kendinizi tanımanız da işe yaramaz.” şeklinde devam etti.
“Malcolm X’in hayatı bana ilham kaynağı oldu”
Nasıl Müslüman olduğunu anlatırken Malcolm X’e atıf yapan Abdülcabbar, “Ergenlik çağımda Malcolm X’in otobiyografisini okudum. Onun suç dolu bir hayattan mütedeyyin Müslümanlık ve siyasi liderliğe doğru manevi yolculuğu bana ilham kaynağı oldu.” dedi.
1971 yılında 24 yaşındayken Müslüman olduğunu belirten Abdülcabbar, bazı hayranlarından ve medyadan tepki aldığını, çünkü onların İslam hakkında bir şey bilmediklerini kaydetti.
Müslüman olmanın tek başına kariyerine büyük bir etkisinin olmadığını kaydeden Abdülcabbar, “Ancak başarılı olmamda çok büyük etkisi oldu. Çünkü başarının, manevi bir dengeye de sahip olmak anlamına geldiğinin farkına vardım. Bu, beni adaletsizliğe karşı savaşmaya ve eşitlik ile daha iyi bir toplum için mücadele etmeye teşvik etti.” değerlendirmesinde bulundu.
“Hz. Muhammed, yapabileceğimizin en iyisini yapmak için daha fazla çaba göstermemizi öğretti”
Abdülcabbar, sözlerine şöyle devam etti:
“Hz. Muhammed, bize olduğumuz yerde durmayı değil, yapabileceğimizin en iyisini yapmak için daha fazla çaba harcamamızı öğretti. Ve en önemlisi de Hz. Muhammed, hem Afro-Amerikalılar hem de Amerikalı Müslümanlar için mirasımızla ve tercihlerimizle gurur duymak anlamında bir rol modeldi.”
“İslamın barış ve hoşgörü yolunda çaba harcanmasını isteyen muhteşem bir din” olduğunu vurgulayan Abdülcabbar, her büyük dünya dini gibi İslam’ın da en temel öğretilere ihanet etmek ve korkunç eylemleri meşru göstermek yolunda manipüle edildiğini belirtti.
Efsanevi basketbolcu, “Kendinize Allah’ın nasıl bir dünya görmek istediğini sorun, sonra o dünyayı gerçek yapmak için çalışın.” ifadelerini kullandı.
“Türk halkına ve Türk kültürüne büyük sevgi besliyorum”
Türkiye’de NBA’in yakından takip edildiğini ve kendisinin de çok sevildiğini bildiğini kaydeden Abdülcabbar, “Türk halkına ve tarihteki en gelişmiş kültürlerden biri olan Türk kültürüne büyük sevgi besliyorum.” dedi.
Son yıllarda NBA’de oynayan Türk oyuncuları takip ettiğini ifade eden Abdülcabbar, “Birkaç yıl önce İstanbul’daydım ve aktif basketbolu bırakan Mehmet Okur, nazik bir biçimde beni gezdirdi. Öyle iyi bir ev sahibi ve rehber oldu ki onu favori görmekten kendimi alamıyorum. Kişisel bir bağımız olmasaydı da üçlük atışına hayranlığım değişmezdi.” yorumunda bulundu.
“Türkiye’de nereleri ziyaret ettiniz ve en çok neresi sizi etkiledi?” sorusuna cevap veren Abdülcabbar, İstanbul’da birçok yeri gördüğünü ve hepsinden ayrı etkilendiğini anlattı.
“Süleymaniye çok özel, Sultanahmet manevi bir ziyafet”
“Süleymaniye Camii benim için çok özel bir yerdedir. Sultanahmet Camii de hakeza görsel ve manevi bir ziyafetti. Topkapı Sarayı Müzesi’nin bende derin tesiri olmuştur.” diyen ünlü basketbolcu, bir Müslüman ve amatör tarihçi olarak bu ziyaretin maziyle güçlü bir bağ kurmasını sağladığını ve inancını kuvvetlendirdiğini dile getirdi.
“NBA’e gelen yabancı oyuncu sayısı artıyor. Dünya basketbolu mu Amerikan basketbolunu yakalamaya çalışıyor, yoksa ABD mi iyi basketbolcular yetiştirmekte zorlanıyor?” sorusuna ise Abdülcabbar şu cevabı verdi:
“Ben, Amerika’nın yetenekli ve iyi basketbolcular yetiştirmekte zorlandığını düşünmüyorum. Ancak dünyanın farklı yerlerinden oyuncuların buraya geliyor olması, basketbolu daha kapsayıcı bir spor haline getiriyor. Rekabetin sınırlandırılması bir sporcuyu daha iyi kılmaz, bilakis nereden olursa olsun iyi oyuncularla en iyi olunur.”
Gerçek adı Ferdinand Lewis Alcindor olan ünlü basketbolcu, 16 Nisan 1947’de New York’ta doğdu. 1971’de İslamiyeti seçtikten sonra adını değiştiren Kerim Abdülcabbar, 20 yıl boyunca oynadığı NBA’de üstün başarılar sergiledi, 6 kez en değerli oyuncu seçildi ve 6 kez de şampiyonluk yaşadı. 1989’da emekli olurken 38 bin 387 sayıyla NBA’de tüm zamanların “en fazla sayı atan oyuncusu” unvanına sahip olan Abdülcabbar, halen bu unvanını koruyor.