KARGANIN ONURUNA KAHVALTI DÜZENLENDİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kısa bir süre önce yayından kaldırılan ‘Karganın Kahvaltısı’ programı anısına bir kahvaltı programı yapıldı.

Belçika Atatürk Düşünce Derneği Sekreteri Gürsel Kum ile Bayram Şen’in girişimleriyle BADD’a ait toplantı salonunda yapılan kahvaltı programına CHP Belçika Birliği Başkanı Zühal Kayhan olmak üzere seçkin davetliler katıldı.

‘Karganın Kahlvaltısı’ ile ‘Görüş Mesafesi’ program yapımcıları Kenan Erer ile Sertaç Aktan’la yapılan kahvaltıda, her iki gazeteciye moral verildi.

Kahvaltının düzenlenmesinde  önemli rol üstlenen Gürsel Kum ile Bayram Şen, her zaman bu iki gazetecinin arkasında olacaklarını ve bu açıdan yeni bir radyonun kurulması üzere çalışmalara başladıklarını duyurdular.

Kahvlatı sonrası bir konuşma yaparak, kahvaltı programının kendisi açısından güzel bir sürpriz olduğunu ifade eden Kenan Erer, yaklaşık bir aydır kendisi için her şeyin ani geliştiğini belirtti ve bu süreçte hiç beklemediği gelişmelerin yaşandığını söyledi.

Erer, “Bu süreçte ilk on günde hiç beklemediğim yerlerden “Beter ol” şeklinde tepkiler aldım. Diğer taraftan ise “Ailecek çalıştırdığımız snack’ımız var. Sen şu anda işsiz kaldın. İhtiyacın varsa, gel bizimle çalış” diyen insanlar da oldu. Bu ilk on gün birçok şeyin farkına varamadım. Fakat sonraki on günlük süreçte, hayatımda ilk kez değresyona girdiğimi hissettim. Çok sevdiğim eski bir sevgilimden ayrılmış gibi hissediyorum kendimi. Özellikle son on gündür kendimi çok kötü hissediyorum. Severek iş yerine giden az insan var aslında. Severek iş yerine giden az insan var. Herkes faturalarını ödeyebilmek için işe gidiyor. Ancak ben işime çok severek giden birisiydim. Bu işi kaybettiğim için. Bir takım şeyleri söylemek için yeni mecralar bulamayacağımdan korktuğum için. Yeni mecralar bulsam bile karşımda dinleyecek insanlar bulamayacağımdan korktuğum için depresyona sürüklendim” diye konuştu.

Gazeteci Sertaç Aktan ise, bütün bu yaşananların tek kelimeyle üzücü olduğunu ifade etti ve konuşmasında, “Kendima adıma üzgün değilim çünkü ben sevdiğim bir işi yaptım.

İstesem yarın ayda 3 bin 500 euro’luk bir maaşla bir kanalda ya da bir ajansta işe başlayabilirim. Bunların tekliflerini de aldım. Ama iki ay sonra kovulacağımı bildiğim ya da bir şekilde DNA’mla uyuşmayacağını bildiğim bir yerde bu işi niye yapayım ki?” ifadelerini kullandı.

Haber/Fotoğraflar: Cafer Yıldırımer

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.