Her gün şunu anlıyorum. Modern insan yaptığı iyiliklere karşılık beklediği için canı yanıyor ve sonrasında bencil/benmerkezci oluyor. Kendimize karşı samimi ve dürüst olalım. Ben iyilik yaparken asla karşılık beklemem diyen yalan söyler. Maddi bir menfaati olmasa bile, manevi çıkarları vardır. En azından sevilmek için, takdir edilmek için yapar iyiliğini. Kendini böylece mutlu etmek ister. Ama hayat ve insanlar ona aynı şekilde muamele etmediğinde sancılar başlıyor…
Sana çok ponçik ve tatlı bir yerden konuşup “iyilik edin iyilik bulun. Sevgi saygı paylaştıkça çoğalır…” gibi laflar edebilirdim. Ama şu anda yaşadığımız dünyada (eskiden nasıldı bilmiyorum yaşamadım) ne yazık ki bu iyilik bulaşıcıdır ibaresi her zaman doğru olmayabilir. Bazen iyi olduğun için ödüllendirilirsin. Ama bazen de karşılık almaz, nankörlük görürsün, öyle el elde baş başta oturursun.
Peki ne yapacağız? Olaylara hep çıkarlarımızı gözeterek mi bakacağız? Iyilik görürsek iyi insan, iyilik görmezsek bencil insan mı olacağız? Bu kadar mı?
Ben kendimce çözümü gerçekçi ve ölçülü olmakta buluyorum.
1) Önce gerçekçi ol. Yani iyilik yaptın diye her zaman iyilik görecek değilsin. Bazı iyilikler ahirete saklanır (inancı olmayan arkadaşlar için üzgünüm. Işte evren sana onu geridönüşümlü verir ya da iyilik yapmanın hazzını alırsın. Bu fikir beni tatmin etmiyor şahsen)
2) Sonra da ölçülü ol. Yani iyilik yapmak çok güzeldir yapmak lazım. Ama nefsine çok ağır gelecek kadar, kendine karşı hakkaniyet ölçüsünü kaçıracak kadar, iyi insan iken kötü insana dönüşecek kadar da yapma be kardeşim.
Bir de beni rahatlatan, bana iyi gelen son bir madde var. Ben iyi insan olmayı ve iyi insan kalmayı bir misyon olarak görüyorum. Ben özümde tertemiz yaratıldığıma inanıyorum ve o saflığı mümkün olduğunca korumak Yaradana karşı borcum. Ayrıca Kainatın da bir parçası olduğum için bu ilahi düzeni bozmaya hakkım yok. Bana düşen iyi insan olmaya çalışmak. Bu bir lüks ya da tercih değil. Bir görev. Karşılığında kötülük görmek bu sorumluluktan muaf kılmaz…
Sevgiyle ❤️
Cemile Tetik