(AA) – İslam Kalkınma Bankası (IDB) Başkanı Ahmed Muhammed Ali el-Medeni, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından, Türkiye’de sağlıklı yatırım ortamını devam ettirmeye yönelik her türlü konuda desteğe hazır olduklarını belirtti.
Medeni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, bölgede öncü bir oyuncu olmasının yanı sıra G20 ve OECD üyesi olması nedeniyle de IDB için stratejik bir ortak olduğunu söyledi.
IDB’nin sosyo-politik gelişmelerden bağımsız olarak, Türkiye’ye karşı sarsılmaz bir bağlılığı bulunduğunu vurgulayan Medeni, Türk Hükümeti ve Merkez Bankası’nın ülkedeki ekonomik durumu yönetmek için attıkları adımlardan memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Medeni, FETÖ’nün darbe girişiminin ardından Türk hükümetinin kısa vadeli riskleri en aza indirmek için piyasada likiditeyi artırarak yerli ve yabancı yatırımı teşvik ettiğini dile getirdi.
Bu etkin önlemler ve yatırımcıların Türk ekonomisine güveni sayesinde, ülkeye pozitif net sermaye girişi sağlandığını anlatan Medeni, “Bu da Merkez Bankası’nın döviz rezervinin yükselmesine ve Türk Lirası’nın güçlenmesine yardımcı oldu.” diye konuştu.
Yılın ilk yarısında yaşanan gelişmelerin olumsuz etkilerinin tersine dönmesinin beklendiğini aktaran Medeni, “Hükümetin kazanımlarını stratejik öneme sahip sektörlere aktarmasını ve etkili bir biçimde yönetmesini sağlayacak Türkiye Varlık Fonu’nun kurulması son derece olumlu bir gelişme. IDB, var olan sağlıklı yatırım ortamını ve potansiyeliyle orantılı ekonomik büyümeyi devam ettirmeye yönelik her türlü konuda Türkiye’yi desteklemeye hazırdır. IDB, Türkiye ile İslami finansman, eğitim, ulaşım, enerji, sağlık, kobiler, ticaret finansmanı ve ihracat kredisi sigortası sektörlerindeki mevcut iş birliğini sürdürecektir.” ifadelerini kullandı.
“IDB, Türkiye’ye finansman desteğini sürdürecek”
Türkiye için enerjinin, ekonomide anahtar bir alan olduğunu vurgulayan Medeni, yeni elektrik üretim, iletim ve dağıtım tesisleri için ciddi altyapı yatırımı ihtiyacı olduğunu, petrol ve doğalgaz sektörlerinde ise daha fazla enerji arz ve depolama projelerine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Medeni, son birkaç yıl içinde IDB’nin özel sektörün enerji projelerine 565 milyon dolar destek sağladığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Son dönemde 2 milyar dolardan fazla yatırımın gerçekleşmesini teşvik ettik. Bu yatırımların pek çoğu yenilenebilir enerji sektörüne yönelikti. Yenilenebilir enerji dışında enerji verimliliği projelerine de ciddi destek sağlıyoruz. Gelecekte, yenilenebilir kaynaklardan elektrik ve ısı üretimi, endüstri, inşaat, hizmet ve ulaştırma sektörlerinde daha temiz enerji kullanımı gibi konularda destek sağlamaya hazırız. Bu konularda hali hazırda ilgili hissedarlar ile birtakım projeler üzerinde de çalışıyoruz. IDB, Türk hükümetinin öncelikleri doğrultusunda önümüzdeki 10 yıl Türkiye’ye finansman desteği sağlamaya devam edecek.”
Diğer enerji sektörlerine de desteğe açık olduklarının altını çizen Medeni, ithalat giderlerinin ve cari açığın azaltılarak ekonomik ve işlevsel devamlılığın geliştirilmesi için enerji teçhizat ve teknolojileri üretiminin de değerlendirilebileceğini kaydetti.
Medeni, Türkiye’nin enerji ithalatı bağımlılığına rağmen güçlü, yetenekli ve ihtiyatlı ekonomi yönetimi sayesinde, yüzde 3-4 oranındaki büyümesini sürdüreceğini sözlerine ekledi.