İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, “2016 Hollanda İnsan Hakları Raporu’nu bugün yayınlamak suretiyle 2016 yılına ilişkin Hollanda’da yaşanan gerçekliklerle yüzleşmiş olacağız.” dedi.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde düzenlenlenen Hollanda İnsan Hakları Paneli’nde “2016 Hollanda İnsan Hakları Raporu” açıklandı. Panelin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Bulut, bugün önemli bir raporu kamuoyuyla paylaşmış olacaklarını belirterek, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi olarak, Hollanda’da geçen yıl yaşanan hadiselerden çok önce bu yola girmiş olduklarını kaydetti,
Bulut, Hollanda İnsan Hakları Raporu’nun ilkinin Sabahattin Zaim Üniversitesi tarafından 2014 yılında yayınlandığını hatırlattı. O dönemde bu hadiselerin olmadığını ifade eden Bulut, Hollanda’da bu hadiseler olduktan sonra birçok medya kuruluşunun kendilerine ulaşmaya çalıştıklarını kaydetti. Bu döneme kadar Türkiye’de, Hollanda’da İnsan hakları konusuna ilişkin en derli toplu çalışmayı yapan üniversite olduklarına işaret eden Prof. Dr. Bulut, Türkiye’de bir Bakanın orada elçiliğe sokulmadığını hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim üniversite olarak bu konuda yaptığımız bu çalışmalar daha sonra başka üniversiteler tarafından da başka ülkelerle ilgili yapıldı. Dilerim bu çalışmaların sayısı giderek artar çünkü üniversitelerin en temel fonksiyonlarından biri de budur; yani toplumda dünyada olan biten gerçeklikleri toplumla insanlıkla paylaşmak ve onlara objektif nesnel değerlendirmeler sonucunda yol gösterici olmak. Kimlere öncelikle tabii ki uygulayıcılara, yani siyasetçilere, bürokratlara bu konuda, deniz feneri vazifesi görmek. Dolayısıyla biz bu 2016 Hollanda İnsan Hakları Raporu’nu bugün yayınlamak suretiyle 2016 yılına ilişkin Hollanda’da yaşanan gerçekliklerle yüzleşmiş olacağız.”
Prof. Dr. Bulut, Avrupalıların uzun bir süre Türkiye ile ilgili bu tür raporlar hazırladıklarını anlattı. Bu raporların değişik mecralarda gündeme geldiğine dikkati çeken Bulut, Türkiye’de bu anlamda insan hakları ihlalleri ile ilgili sivil toplum kuruluşları da olduğunu ifade ederek, “Hollanda özelinde yaptığımız bu çalışma ile son yıllarda bu çok daha hakikaten yüreğimizi yaralayan dünyanın dört bir tarafında yaşanan derin insani krizlere de bu vesileyle temas etme, dokunma bunlarla ilgili yüzleşme de olmuş oluyor. Dolayısıyla biz bu raporu konuşurken belki Hollanda özelinde bugün mevzuyu konuşacağız. Ama bu vesileyle ile dünyanın dört bir tarafında özellikle mazlumlar Müslümanlar özelinde son dönemlerde artan insan hakları ihlalleri de gündeme gelmiş olacaktır.” diye konuştu.
Açılışın ardından proje koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Ali Emrah Bozbayındır, 2016 yılı Hollanda İnsan Hakları raporunu açıkladı. Bu sene 2015 ve 2016’daki insan hakları ihlallerini raporladıklarını ve raporun 2 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu aktaran Bozbayındır, şöyle konuştu:
“Raporun hazırlama sürecinde Hollanda’da çalışma ziyareti gerçekleştirdik. Nisan ayında oradaki akademisyenlerle orada bulunan vatandaşlarımızla görüşmelerde bulunduk. Rotterdam Konsolosluğu’nda bir ziyaret gerçekleştirdik yine Hollandalıların yayınladığı raporlardan akademik çalışmalardan yararlanarak bu raporu hazırladık. Raporun içeriğine geldiğimiz zaman raporda özellikle Hollanda’da 2015 ve 2016 yılında artan bir İslamofobi ve Türk düşmanlığı maalesef gözlemledik. Hollanda’da ülkemizde de yakından ilgi gören Hollanda-Türkiye ilişkilerinde diplomatik kriz olduğunu gördük. Bu raporda ağırlık noktası yabancı kökenli, Hollanda kökenli olmayanlara ayrımcılık ve islamofobi üzerinde durduk. Hollanda’da 2000 yıllarında 20 olan cami saldırısının geçen sene 70’leri bulduğunu görüyoruz.”
2016 yılı Hollanda İnsan Hakları Raporu
2016 yılı Hollanda İnsan Hakları Raporu’nda, şu ifadelere yer verildi:
“Hollanda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taraftır. 2016 yılında Hollanda’dan bu Mahkeme’ye 511 başvuru yapılmış, bunlardan 500’ü kabul edilmez bulunmuştur. Bununla birlikte Hollanda AİHM’in kurucularından olmasına karşın, Hollandalı siyasiler ve hukukçular Mahkeme’den ayrılmayı destekleyen görüşleri hararetle savunmaktadır. 2016 yılında Hollanda’nın en yakıcı insan hakları sorunu ayrımcılık olmuştur. Hollanda Anayasası’nın 1. maddesi ayrımcılık yasağı ve eşit muamele hakkını açıkça düzenlemesine rağmen ön yargı, ırkçılık, grup temelli insan düşmanlığı, nefret söylemi ve nefret suçları Hollanda’da insan haklarının durumu bakımından 2016 yılında kaygı verici seviyelere ulaşmıştır.”
Raporda, şunlar kaydedildi:
“Hollanda’da İslamofobi, iş gücü piyasasında ayrımcılık ve polis tarafından uygulanan etnik profilleme en yaygın insan hakları ihalleri olmuştur. Ayrımcılığın toplumsal barışı zedeleyecek seviyelere ulaşması nedeniyle Hollanda hükümeti 22 Ocak 2016 tarihinde yeni bir ayrımcılıkla mücadele ulusal eylem planı (National Action Programmeto Combat Discrimination)
açıklamıştır. Bu programın amacı, hükümetin bu konudaki siyasetine ahenk getirmektir. Hollanda’da ırkçılık ve onun bir görünüm biçimi olan İslamofobi 2016 yılında da önemli insan hakları sorunları olmaya devam etmiştir. 2017 yılında yayınlanan göçmen kökenlilerin güvensizlik hissi konusundaki rapor, göçmen kökenlilerin kendilerini Hollandalılara kıyasla daha az güvende hissettiklerini ortaya koymaktadır. Kendilerini Hollanda’da en az güvende hisseden birinci grup Surinamlılar ikinci grup ise Türklerdir. Ayrıca Türklerin yüzde 34’ü bazen kendilerini yaşadıkları semtte güvende hissetmemektedir.”
Cami saldırılarına yer verilen raporda, “Cami saldırıları, Hollanda İslamofobisinin en önemli unsurlarından biridir. Hollanda’da da 2015 yılında 28 olan camilere yönelik saldırı sayısı 2016 yılında 72’ye çıkmıştır. Uzmanlara göre son yılda Hollanda’da bulunan 475 cami en az bir kez ırkçı-İslamofobik saldırıya uğramıştır.” denildi.