“Hizmet mi? Kizmek mi?”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Vatandaş, belediyelerin sakinleri mahalleli park sorunu yaşıyor park yerleri iptal edilip araç sahipleri saatlerce sokakta park bulamamaktan çılğına dönüyor. Neyse park yerleri iptal edile dursun biz küçük yaşlarımda Babamdan dinlediğim hikayeyi burda paylaşıp şiirleştirelim. Babamla birlikte aynı işyerimizde çalışmamızın güzellikerinden bir taneside zaman zaman yaşanan olaylar karşısında ömrü berketli olası Babam hikayelerle örnekler verirdi, küçüklüğümden zihnime kazınan hikayelerden bir tanesi Belçika seçimlerinde konuya ışık olsun.
Vakti zamanında bir çoban varmış, çobanın olduğu ülke Padişah’lıkla yönetilirmiş, o ülkede büyükmü büyük bir kestanelik varmış kestaneliğe hayvan girmesi yasakmış.
Çoban ne zaman birisiyle sohbet etse ah bir padişah olsam şu elimdeki sopamı havaya atıp tutasıya kadar olan zaman diliminde neler yaparım neler dermiş.
Gel zaman geç zaman bu çobanın sözü padişahın kulağına varmış.
Padişah vezirine gidip şu çobanı bulup huzuruma getirin demiş.
Lakin çoban bulunup getirilesiye Padişahın huzuru kaçmış,hangi hizmette kusur ettimki çoban hizmetimden ziyade hizmet hayal eder düşüncesi ile hop oturup hop kalkarmış.
Çobanı bulan vezir Padişahımız seni huzura istiyor, sopanı havaya atıp yere düşesiye söz senin demiş. Çoban keyften bir ayağı basar diğeri ayağı basmazmış, nihayetinde huzura getirilmiş. Hem de elindeki sopası ile birlikte.
Sayğı selam sonrası;  Padişah çobana elindeki sopanı havaya atıp yere düşesiye selahiyetimi veriyorum bu zaman zarfında ne yapacaksan yap aksi halde kelleni vurdurrum demiş, “Kabulünse yap, yok kabulün değilse hiç bu işe kalkışma.” Çoban terettütsüz kabul etmiş.Vezir ve huzurda bulunan herkes bu çoban canına susamış, sopayı atıp geri tutasıya ne yapılabilir diye şaşkınlıkla beklerlermiş.
Çoban üç beş saniyeliğine görevi almış.Sopayı havaya atar atmaz “Kestanelik serbest” demiş. Ferman buyurmuş.
Oldukça otlu olan kestane bahçesini bir güzel gütmüş,çobanın ve sürünün bayram günü olmuş.
Hizmet mi kizmek mi..?
Hizmet değil gaye koltuk,
Gezer oldular yeni otluk,
Susunca ehil,buldular boşluk,
Brüksel’de aday olan olana.
Sütten ağzım yandı yoğurdu üflerim,
Darılmayın bizim oğlan doğru söylerim,
Park yerim yok dolanır dolanır giderim,
Brüksel’de aday olan olana.
Afişlerde gülücük saçar,
İşin düşse randevudan kaçar,
Seçmen sırtından lüks yaşar,
Brüksel’de aday olan olana.
Binmiş aracına camlar filim,
Giysende şapka görünür kelin,
Attıysa sigortan kalın dola telin,
Brüksel’de aday olan olana.
Kestanelik serbest güt koyunun,
Ahirette isterim hakkımı oyumun,
Abdil’im çift olsun şekeri çayımın,
Brüksel’de aday olan olana.

Abdil Göktekin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.