1 Nisan Dünya Şaka Günü nedeniyle Nasrettin Hoca heykeli önünde neşeli bir eylem düzenleyen Flaman Sosyalist Partisi sp.a “açık alanlarda daha fazla çeşitlilik” ve “Nasrettin Hoca heykelinin yenilenmesini” istedi.
“Sokaklar ve meydanlar toplumun aynasıdır. Sokak adları ve heykeller niçin toplumsal çeşitliliği yansıtmasın?” diyen sp.a Brüksel adayları 1 Nisan Dünya Şaka Günü’nde Brüksel’de Nasrettin Hoca heykeli önünde neşeli bir eylemle toplumsal çeşitliliğin açık alanlarda daha fazla yansıtılmasını ve Nasrettin Hoca heykelinin bir an önce yenilenmesini istediler. Sp.a Brüksel listesinin Brüksel Parlamentosu adayları Emine Altuntas (7.sıra) ve Erdinc Utku (6.sıra) Nasrettin Hoca felsefesinin Brüksel’de sürekli bir şekilde yaşatılması için bir “Nasrettin Hoca Hoşgörü ve Çeşitlilik Festivali” düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdiler.
“O BİZİM BİR PARÇAMIZ”
Gülümseten çeşitlilik eylemine Türk toplumunun farklı kesimlerinden temsilciler, siyasiler ve semt esnafı katılarak destek verdi. PS Brüksel adayları Halis Kökten ve Hasan Koyuncu’nun da katılımcılar arasında bulunduğu etkinlikte Nasrettin Hoca Kültür ve Sanat Merkezi Derneği Başkanı Mustafa Çavuşoğlu da yer aldı ve görüşlerini paylaştı. Nasrettin Hoca’nın da katılarak renklendirdiği etkinlikte çocuklara sp.a adaylarından Erdinç Utku’nun yazdığı ve ünlü Çizer Gürcan Gürsel tarafından çizilen “Saint Nicolas, Nasrettin Hoca ve Gülmeyen Kız” çizgi romanı dağıtıldı. Etkinlikte Nasrettin Hoca’nın çeşitlilik ve empati konularındaki fıkraları anlatıldı. Birçok kişinin Nasrettin Hoca ile fotoğraf çektirme yarışına girdiği görüldü. Yoldan geçenlere de eylemin amacını anlatan sp.a Brüksel adaylarına Nasrettin Hoca’yı tanıdıklarını ve sevdiklerini söyleyen yerli Brüksellilerden birinin “Her gün buradan geçiyorum. Keşke daha renkli ve mutlu görünse. O benim dostum” demesi dikkat çekti. Fas kökenli bir kadın ise “ burada tramvayı beklerken hep ona bakıyorum. O bizim bir parçamız. Açık alanlarda çeşitlilik benim için çok önemli” dedi.
“BRÜKSEL’İN DAHA FAZLA GÜLMEYE İHTİYACI VAR”
Eşeğine ters binmiş Türk Halk Filozofu Nasrettin Hoca’nın heykeli, çeşitlilik anlamında Brüksel’de bir istisna oluşturuyor. Ancak bu heykel de hasar görmüş durumda. Sp.a adayları Emine Altuntas ve Erdinc Utku “Bu açık alanlara yeterince saygı duyulmadığının göstergesi. Biz Brüksel’in kültürel zenginliğini ve çeşitliliğini yansıtan bu tür inisiyatiflerin arttırılmasını istiyoruz. Brüksel’de yaşayanlar çok farklı kültürlere mensup olmasına karşın, inşa edilmiş açık alanlarda bu çeşitliliğin çok az yansıtıldığını görüyoruz” dediler. “2006 yılında Schaerbeek’e dikilen ve Brüksel’in kültürel renkliliğine önemli bir katkı yapan Halk Filozofu Nasrettin Hoca’nın heykeli kısa bir süre sonra saldırılara uğramış ve eşeğinin kuyruğu kırılarak, heykel zemininde hasarlar açılmış, heykelin bazı yerleri zarar görmüştür. Maalesef heykel Belçika’nın hava koşullarına uygun materyalden yapılmadığı için tamir edilmemiş ya da yenisi ile değiştirilmemiştir” diyen sp.a adayları Altuntas ve Utku “Anadolu’dan yetişen ve karşılıklı anlayış, saygı ve hoşgörü ile Anadolu mizahının evrensel simgesi olan Nasreddin Hoca heykeline hakettiği ilginin ve saygının gösterilmediğini düşünüyoruz. Nasrettin Hoca’ya gereken ilgi ve saygı gösterilmeli ve artık tamir edilemeyen heykel kaldırılmalı ve yerine Nasrettin Hoca felsefesini Brüksel’e taşıyan yeni bir sanat eseri yapılmalıdır. Sadece heykel ve fiziki objelerle yetinilmemeli, Nasrettin Hoca ve felsefesi Brüksel’de tanıtmalı ve yaşatılmalıdır. Önemli olan Nasrettin Hoca felsefesinin Brüksel’e kalıcı bir şekilde taşınmasıdır. Bu bağlamda örneğin Brüksel’de düzenlenecek olan bir “Nasrettin Hoca Çeşitlilik ve Hoşgörü Festivali”nde Hoca’nın mizahı, felsefesi ve hoşgörüsü Brüksel’de yaşamın güzelleşmesine katkıda bulunacaktır. Çünkü sorunların altında ezilen Brüksel ve Brüksellilerin daha fazla gülümsemeye ihtiyacı var” şeklinde konuştular.
“SOKAKLAR VE AÇIK ALANLAR TOPLUMUN AYNASI OLMALI”
sp.a-adayları Emine Altuntas ve Erdinc Utku açık alanlarda çeşitliliğe daha fazla yer verilmesini savunarak “Brüksel’in sokakaklarına pekala Hannah Arendt, Nasreddin Hoca, Nelson Mandela ve Clara Zetkin adları verilebilir. Heykeller ve sanat eserleri Brüksel’de yaşayanların kültürel çeşitliliğinin bir aynası olmalıdır. Katılım sağlanarak semt sanat eserleri ile daha fazla ilgilenir ve sahiplenir hale gelebilir. Sokaklar insanların birbirleri ile buluştuğu ve kültürlerin birlikte yaşadıkları yerlerdir. Eğer sokaklar toplumsal yaşamın yansıması olarak oluşturulursa, bu insanların Brüksel’i daha fazla sahiplenmelerini ve sorumluluk almalarını sağlar.” dediler. Erdinç Utku “Yunus Emre, Atatürk, Mevlana ve Hacıbektaş Veli gibi evrensel değerlerin isimlerinin Brüksel sokaklarına taşınması gerektiğini ifade etti ve tabii ki Brüksel’de 25 Mayıs seçimlerinde oy kullanacakların 2/3’ü yabancı kökenli ve Türkler dışında diğer kültürlerin de evrensel değerleri Brüksel’de yansıtılmalı. Farklı kültürler Brüksel’in zenginliğidir.” dedi. “Brüksel’de farklı kökenlerden insanları birbirine bağlayan en önemli özellik hepsinin Brükselli olmaları” diyen Utku, “Brükselliler olarak ortak bir geçmişimiz yok ancak hepimizin geleceği ortak. Adlarımız Türk, Faslı, Flaman ya da Valon olabilir ama soyadımız Brüksel” şeklinde konuştu. Altuntas ise “Brükselliler, okul aile birliği, spor kulüpleri v.b. aracılığı ile her alanda hayatı paylaşırlar ve yaşama etkin katılımı sağlarlarsa Brüksel’de ‘çesitliliği’ yaşamın tüm alanlarına taşıyabilirler.” dedi.
“ÇEŞİTLİLİK İKİNCİL BİR FAALİYET DEĞİL”
“Her düzeyde politikalar belirlenirken çeşitlilik dikkate alınmak zorundadır” diyen Emine Altuntas ve Erdinc Utku “Çeşitlilik ikincil bir faaliyet değil, iyi ve hoşgörülü toplumsal yaşamın özüdür. Herkes sokakta kendi olabilmeli” dediler. “Flaman Sosyalist Partisi sp.a Brüksel’in tüm renklerini listesine taşıdı. Şimdiye kadarki en güçlü ekibi oluşturduk. Farklı yaş, köken ve değişik deneyimlere sahip insanlarla iddialı bir Brüksel için yola çıktık. Tüm adaylarla birlikte listemiz 100% Brüksel’i oluşturuyor” diyen sp.a adayları “Çeşitlilik sadece listemizde kalmayacak. Özellikle kültür-sanat, medya, siyaset, eğitim ve istihdam gibi alanlarda çeşitliliğin güçlü bir siyasi irade ile uygulanması için mücadele edeceğiz.” şeklinde konuştular.
“Brüksel nüfusunun kültürel çeşitliliği bizim zenginliğimizdir. Biz dayanışmacı bir çeşitlilikten yanayız. “ diyen sp.a adayları parti programında çeşitlilik konusunda yer alan bölümü ana hatları ile anlattılar. “Dayanışma, yurttaşlığın paylaşılmasından doğar: farklılıklarımız bir başlangıç, varış noktası değil.” düşüncesi ile yola çıkan sp.a Brüksel’in çeşitlilik konusundaki yaklaşimlarını anlattılar.