Yaklaşık beş yıldır Brüksel Parlamentosu’nda şoksuz kesimi yani helal kesimi savunan Bağımsız Milletvekili Emin Özkara, oylamaya birkaç gün kala, bir vatandaştan ölüm tehditi aldığını bildirdi.
17 Haziran’da Brüksel Parlamentosu’nda yapılacak oylama öncesi binlerce e-posta aldığını ve bu e-postaların büyük bölümünde şahsına yönelik ağır ifadelerin yer aldığını belirten Milletvekili Emin Özkara, “Demokratik bir ülkede böyle vakaların yaşanması üzücü bir durum. Biz halkı temsil ediyoruz ve bu konu üzerinde beş yıldır çalışıyoruz. Büyük bir özveri ile üzerinde durduğumuz bu çalışma belki bazı kesimleri rahatsız etmiş olabilir ama kimsenin beni ölümle tehdit etmeye hakkı yok” şeklinde konuştu.
Aldığı söz konusu e-postada “Seni boğazlarım” şeklinde tehdit unsuru taşıyan ağır bir ithamın yer aldığını belirten Özkara, çok sayıda e-postalarda islamofobik ve antisemitik ifadelerin yer aldığının altını çizdi.
“Hayvanın daha az acı çekeceğinin garantisi değil”
Şoklu kesimin çare olmayacağını ifade eden Milletvekili Özkara, konuya ilişkin yaptığı açıklamda; “Mekanik sersemletme girişimleri sırasında yüzde16’ya ve elektronarkozla bayıltma girişimleri sırasında yüzde 54’e varabilen başarısızlıklar göz önünde bulundurulduğunda, bayıltma tekniklerinin şu anda kabul edilebilir düzeyde olmadığı gözükmektedir. Koşer ve helal kesim, Musevi ve Müslüman dini ritüellerine uygun olarak sersemletilmeden boğazı kesildiyse kabul olur. Ayrıca, daha önce dinlediğimiz konuşmacılara göre, ritüel kesimden söz edemeyiz. Sersemletmenin her zaman beyindeki ağrı matrisinin faaliyetini kesintiye uğrattığı kesin olarak kanıtlanmamıştır. Bu nedenle sersemletmenin avantajı, bir hayvanın kesilmesinden önce veya sonra sersemletme tekniği kullanıldığında hayvanın daha az acı çekeceğinin garantisi değildir.” diye konuştu.
“1974’ten bu yana dini azınlıkları koruyan bir istisna mevcuttur”
Orta yolun bulunmasının daha iki taraf için daha uygun olacağının aştını çizen Milletvekili Özkara, “Hayvan refahının, çok çeşitli olan Brüksel Bölgesi nüfusu tarafından seçilmiş Brüksel Bölge Parlamentosu Milletvekillerini ilgilendiren bölgesel bir yetkinlik olduğunu hatırlatmak isterim. Ve ritüel kesim açısından, 1974’ten bu yana dini azınlıkları koruyan bir istisna mevcuttur. Yasa koyucu, benim açımdan çözümün bir parçası olan, bu nedenle de olduğu gibi korunması ve muhafaza edilmesi gereken bu istisnayı öngörerek doğru olanı yapmıştır. Dini ayinler için sersemletme olmadan dini kesim ritüelini sürdürmek ve sakınca bulmayanlar için sersemletme ile kesim yapılamaz mı?” dedi.
Cafer Yıldırımer