31 Ocak 2013 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın projesi olan ‘Yarının Liderleri’ projesi kapsamında, Brüksel Avrupa Parlamentosu’nda, Türkiye, Bulgaristan ve Hollanda Gençlerinin katılımıyla bir GENÇLİK ZİRVESİ düzenlenmiştir. Avrupa parlamentosu’nda görev yapan Türk kökenli Milletvekilleri’nin de bulunduğu zirve’de, Avrupa’da yetişen nesillerin, yarınlara yönelik ticari, siyasi ve sosyal yatırımda bulunmaları için, en etkili nasil bir strateji izlenmesi gerektiği konusunda fikirler beyan edildi.
21 Mart 2013 tarihinde, Başbakan Erdoğan’ın Hollanda ziyaretiyle, Başbakan Erdoğan’ın Hollanda’daki Türk İş Adamlarıyla görüşmeler gerçekleştirmesi yanısıra, hem Hollanda hükumetine, hem Avrupa Türk Toplumuna çeşitli mesajlar verdi. Bu ziyaret, aynı zamanda Hollanda’daki çocuk bakımı üzerine gerçekleşen tartışmalara farklı bir boyut kattı.
Yine, 2013 senesinin Nisan ayı’nda Avrupa, bir ‘yoklama’ ziyareti olarak nitelendirdiğimiz, Türkiye’den gelen Milletvekillerimizin Avrupa ziyaretleri gerçekleşti. Bu ziyaretler esnasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev yapan 23 ayrı vekilimiz, Türk kökenli öğrenciler, işadamları ve bir kaç STK yöneticileri ile bir araya gelerek çeşitli toplantılar gerçekleştirdiler ve çeşitli sorunlarımızı dinlediler.
Arından, 11 Mayıs 2013 tarihinde, Almanya’da gerçekleşen bir Gençlik Buluşması, Dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç bey’in katılımıyla gerçekleşti. Bu buluşmada Bakan Suat Kılıç’ın, gençlere çeşitli öğütler vermesiyle birlikte, Avrupa’da yetişen Gençliğin vazifelerini hatırlattı.. Bakan Kılıç, Avrupa’da bulunan Türk kökenli gençlerin, güçlü yarınların inşasında ki önemine işaret ederek, Avrupa’da bulunup da manevi, tarihsel ve kültürel değerlerinden kopmamış genç neslin, niçin en zirvede bulunup tüm insanlığın faydası için gayret sarfetmesi gerektiğini izah etti.. (Bu konuşmanın içeriği, Reyhanlı’daki patlama dolayısiyle Avrupa Türk Basınında nerdeyse hiç yer verilmemiştir)
20 Ocak 2014 tarihinde Brüksel’de ve 4 Şubat 2014 tarihinde gerçekleştirilen Başbakan Erdoğan’ı karşılıma açıkhava törenleri ile Avrupa’da farklı bir heyecan yaşandı. Bu törenlerle birlikte Avrupa’da bulunan çeşitli STK yöneticileriyle toplantılar gerçekleştirildi. Daha sonra 10 Şubat 2014 tarihinde Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir program gerçekleştirildi. Bu karşılama ve görüşmeler basında geniş yer aldı.
Şimdi soralım kendimize:
Geldiler de ne oldu??
– Gelen büyüklerimiz hiç şüphesiz vazifelerini yaptılar. Fakat bizler, iki poz verip sosyal medyada yayınlayıp havasını attık!
Bunca ziyaretin üzerine, toplantılarda (özellikle GENÇLER konusunda) dile gelen tavsiye ve işaretler kapsamında, Avrupa’da gelecek vadeden, TOPLUMSAL anlamda herhangi bir çalışmanın gerçekleşmeyişi ağlanacak bir durumdur!
Avrupa’daki STK olarak; Avrupa’da ne olup bitiyor? Buralarda yetişen nesilleriniz ne tür risklerle karşı karşıya? Toplumdaki ahlaki çöküntüler, manevi arayışlar, mesleki kıvranışlar, ailelerdeki dağılmalar vs vs umurumuzda değil mi? Yoksa, oturduğumuz yerde patronculuk oynamak verken, kim uğraşacak şimdi bu meselelerle? diye mi düşünüyoruz.
Bazı sözde yetkili büyüklerin bir iş yapmadığı gibi, bir de yapmak için gayret edenlere engel olacak girişimlerde bulunması da, işin bambaşka bir boyutu……….
Askerlik, emeklilik, göç, geziparkı, dershane, paralel-yapı ve Türkiye’de gelişen bir çok konular da elbet konuşulmalı, tartışılmalı.. Fakat bu meseleleri, Avrupa’da yaşayan Türk Toplumu olarak, HAYATIMIZIN MERKEZİNİ OLUŞTURAN SORUNLARIMIZ mış gibi algılamak ve gelen büyüklerimize böyle lanse etmek yanlış olur……
Her fırsatta ifade etmeye gayret ediyorum:
– Belçika’da 50 yıllık göç tarihimizi gündeme taşıdık, (Allah onlardan razı olsun) 1ci neslin çektiği sıkıntıları konuştuk, ne oldu?? Onca zorluğa rağmen, bugün bu kadar alanda ‘ekmek yememizi’ sağlayan bu büyüklerden bir adım öte giderek, bizler, gelecek nesillerimiz için ne gibi 50 yıllık bir planlama hazırlığı içindeyiz?!
Ve hangimiz, gelen Vekillerimiz ve Bakanlarımızdan, hatta Başbakanımızdan, bu ve benzeri konularda destek talebinde bulunduk?? Asıl gündem nerdeeeee, bizler nerdeeeeee…………
Avrupa yaşayan Türk Toplumu, Sivil Toplum Kuruluşu yöneticileri, öğrenciler ve işadamları olarak ‘kendimiz çalalım, kendimiz oynayalım’ alışkanlığımızdan vazgeçmemiz artık zaruri bir ihtiyaçtır!
50 yıldır Belçika’da, Avrupa’da yaşıyorsak ve buna rağmen bir çok sosyal ve ticari sahada ırkçılık hat safhadaysa, bu bizi dışlayanların zihniyetinden daha çok, 50 yıldır kendimizi ifade edemeyişimizin, yani Belçika/Avrupa toplumuna, BU ÜLKELERE KATKIMIZI ve FAYDAMIZI gösteremeyişimizin bir neticesi olsa gerek.
Bu konuda konuşalacak, yazılacak, anlatılacak daha çok meselemiz var Allahın iznyle…
Allah doğrudan, doğruluktan ve doğru olanların yanıbaşından ayırmasın!
Sevgi ve Dualarımla,
Fetih Feytullah
