Belçika’da yaşayan Emirdağlı bir dostumuz, yine Belçika’da yaşayan ve aslen Kırklarelili olan bir komşusunu 2008 yılının yazında, Kırklareli’nin Babaeski ilçesinin bir köyünde ziyaret eder.
Akşam köy kahvesinde oturulurken, köyün yabancısı olan ve iki bacağı da olmayan bir vatandaş yardım toplamak için kahveye gelmiştir. Kendisiyle yapılan kısa sohbette, Adapazarlı olduğunu ve ayaklarını 99 depreminde kaybettiğini söyler bu kişi.
Emirdağlı dostumuz ise kendisine, devlet veya başka her hangi bir kuruluş eliyle yardım edilip edilmediğini sorar. Engelli vatandaş da, “Belçika’da Emirdağlı bir dernek varmış; tekerlekli sandalye dağıtıyormuş, ben de Emirdağ’a gittim ismimi yazdırdım, önümüzdeki günlerde tekerlekli sandalyem gelecek” der.
Dostumuz da aslen Emirdağlı olduğunu ve Belçika’da yaşadığını söyleyince güzel bir tesadüf olur ve hoş bir sohbet takip eder bu tesadüfü…
Sonrasında, Emirdağlı dostumuz, Emirdağlılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EYAD) vesilesiyle, nüfusuna kayıtlı olduğu ilçenin ismini çok uzaklarda duymanın gururuyla şöyle der “Dernek vardır bir ilçeyi, bir yöreyi dünyaya duyurur, dernek vardır etkinlik adı altında milleti ve devleti sömürür.”
ESKİYEN SİYASETÇİ
Nasrettin Hoca’ya, “Hocam eskiyen ayları ne yapıyorlar?” demişler. Hoca da kendi üslubuyla cevap vermiş: “Ne yapacaklar, kırpıp kırpıp yıldız yapıyorlar.”
Bizler de, Belçika’da seçim kazanamayıp eskiyen siyasetçileri, kırpıp kırpıp yerini ve yönetimini yenileyen derneklere transfer ediyoruz.
ZORLAŞTIRAN HÜKÜMET
2013 yılı başından itibaren Belçika hükümeti, vatandaşlığa geçişleri zorlaştırmış diyenlere soruyorum: Bu hükümet Belçika’da neyi kolaylaştırmış ki zorlaştırdığı şeylerin ismi zikrediliyor? Belçika’ya 21 yaş altı evliliklerle gelmeyi mi kolaylaştırdı, iş bulmayı mı, çalıştığın işte kalabilmeyi mi? Öbür taraftan, Belçika’da yaşamak bile kolay değilken vatandaşlığa geçişler zorlaşsa ne olur.