Belçika’da bir süredir aileleri tedirgin eden Evras programı nedir enine boyuna bir bakayım dedim, üç gündür okumalar yapıyorum. 2011’de çalışmanın ilk temelleri İstanbul’da atılmaya başlıyor…
Gelelim konumuza. Belçika’da, özellikle de Wallon ve Brüksel bölgesinde bulunan okullarda, EVRAS yani “Éducation à la Vie Relationnelle, Affective et Sexuelle” adlı bir eğitim paketi devreye sürülmek üzere oylandı.
Olay şu ; ilkokul 6. sınıf ve lise 1, yani 12 yaş ve 15 yaşındaki öğrencilere yönelik ikişer saat olmak üzere toplam 4 saatlik cinsel eğitim videosu tüm okullarda mecburi kılındı. Bu işin mecburi, yasal ve medyaya yansıyan kısmı. Hatta Eğitim Bakan Désir, konuyla ilgili açıklama yaptı, “niyetimiz çok temiz, safiyane duygularla yola koyulduk, çocukları aşırı cinselleştirmiyoruz, korumaya çalışıyoruz” dedi sağolsun.
Fakat programın içeriğini okuduğunuzda (Guide EVRAS rehberini kendi yasal sitelerinde evras.com ‘da bulabilirsiniz), bu eğitim 5 yaşında başlıyor ve her okul kendi cinsel eğitim programını 5 yaşından itibaren başlatabiliyor. Yani 12 ve 15 yaşlarında Cinsel eğitim videoları artık yasal olarak mecburi kılındı, 5 yaşından 18 yaşına kadar da okullara konuyla ilgili özel öğretmenler, pedagoglar, psikologlar ve 4 milyon Euro üzerinde bütçeler ayrıldı. Sadece bir telefon uzaklığındalar, müdürün araması yeterli. Burada herşey çocuğunuzun okulunun insafına bırakılmış. Bu söylediklerim komplo teorisi değil, bildiğiniz kendi resmi sitelerinde yazıyor.
Peki bu programda neler var ?
Toplam 9 tane ana tema bulunuyor :
Duygular ve hisler
Kişisel ilişkiler
Insan Bedeni ve gelişimi
Değerler, kültürler, haklar ve cinsellikler
Cinsel kimlikler, cinsiyet seçimi ve cinsel yönelimler
Cinsellik ve cinsel davranışlar
Şiddetler
Cinsel sağlık ve üreme
Konuyla ilgili diğer temalar…
Bu 9 ana tema, çocukların yaş ortalamasına ve seviyesine göre aktarılacaktır. Program tüzüğü öğrencileri 4 gruba ayırmış : 5-8 yaş, 9-11 yaş, 12-14 yaş, 15-18 yaş…
Farkettiyseniz, 5 yaşında başlayan bir cinsel eğitimden bahsediyoruz. Iyi de efendim çok yanlış yerlere çekiliyor, aslında çocuğu korumak için yapılan bir program diyen saflar var. Merak etmeyin. 31 sayfalık EVRAS Rehberini detaylıca okudum. Burada çocuğun mahremiyeti, aile ve arkadaşlık ilişkileri, kendi bedenini koruması ile ilgili pek bir şey bulamadım. Çocuğun bedeni, duyguları ve insanî ilişkiler hakkında 2 tema var. Bunun dışında tam 7 ana tema baştan sona cinsellik ve cinsel yönelimden bahsediyor.
Sadece 5-8 yaş programı için bazı başlıkları yazayım, takdiri size bırakıyorum : Çocuğun hak ve özgürlükleri, çocuk nasıl yapılır, farklı cinsiyetler, kendini kız ya da erkek gibi hissetme ya da hissetmeme hakkı, cinsel organ ile cinsel yönelim arasındaki fark, aşk, arkadaşlık ve cinsel ilişki, bedenimizde bazı organlarımızın hissettiği zevkler arzular, cinsel şiddet, hamile kalmamak için ve cinsel hastalığa yakalanmamak için korunma yolları…
Hepinizin affına sığınarak yazdım. Yazarken utandım. Bu yazdığım paragraf sadece 5-8 yaş programının bir kısmı. 9 yaşından itibaren ise lgbt tarihi ve yasal hakları, farklılıklar, cinsel arzular, karşılıklı rıza ile birlikte olma… ve daha neler neler var…
Bu rehberi hazırlayanların çocukları olduğunu düşünmüyorum. Çocukları varsa da vay onların haline.
Tekrar ediyorum, bu program tamamen mecburi kılınmadı, henüz oylanmadı, “sadece” (tırnak içinde) 4 saatlik bir video oylandı. Ama birçok okulda bu program yürürlüğe girecek maalesef.
Burada dinden kültürden dem vurmuyorum. Yetişkin bireylerin cinsel hayatını da sorgulamıyoruz. Söz konusu çocuklarımız..!
Bir psikolog olarak aileleri bilgilendirmem gerekiyor : ergenlik çağına henüz gelmemiş bir çocuğa cinsel içerikli bilgiler aktarmak hem gereksiz hem de çok tehlikelidir. Çocuğun tamamen aklını, duygularını ve cinsel sağlığını bozan TRAVMATIK bir harekettir. Ergenlik çağına gelen çocuklarımızla merak ettikleri konuları usulüyle konuşmaya başlayabiliriz. Çünkü artık bedenleri değişir, kadınlık ve erkeklik hormonları salgılar, zihnen ve beden olarak konuyu anlamaya hazırdır. Ancak ergenlik öncesi korkunç travmalara yol açar. Hatta psikolojinin kurucusu olan Sigmund Freud’un çocuk gelişimi ile ilgili kuramına baktığınızda 6-12 yaş arası çocuklar “Latent” gizli dönem evresindedir diyor. Yani cinsel ilgisizlik vardır, çocuk cinsellikten tiksinir, ergenlikten önce konuyla ilgilenmez diyor.
Bu program maalesef pedofilinin yani sübyancıların ekmeğine yağ sürecektir. Bazı Avrupa ülkelerinde hayvan ile cinsel ilişkiye girme (zoofili) artık sapkınlık olmaktan çıktı, normalleşti. Önümüzdeki yıllarda çocukları da normalleştirirlerse şaşmayın…
Peki cinsel eğitim olmalı mı? İlkokul çocukları için nasıl bir eğitim gerekli ?
Ölçümüz çok net. Ergenlik öncesi, yani 0-12 yaş arasındaki çocuklara cinsel eğitim verilmez. Onlara sadece Mahremiyet eğitimi verilmelidir. Kendi özel bölgelerini koruması sağlığına zarar verebilecek durumlardan korunması için mahremiyet eğitimi verilmeli. Ergenlikten itibaren de, kadın-erkek anatomisi, adet dönemi, hamilelik, doğum, evlilik, özel bölge hijyeni, sevgi, karşı cinse duyulan ilgi konularına aşırı cinselleştirmeden değinilebilir. Çünkü ergenlik çağına girmiş çocuğun bedeni değişir. Herşeyin ve her konunun bir zamanı vardır. Nedir bu acele soruyorum? Teknoloji çağındayız, sosyal medyada, ekranlarda, sokaklarda, zaten yeteri kadar aşırı cinselleştirilmiş bir dünyada, sizce çocuğumuzun ilk ihtiyaç duyduğu konu cinsellik mi? Yoksa ahlak ve mahremiyet mi? Merak etmeyin, siz isteseniz de istemeseniz de artık çizgi filmlerde bile cinsel içerikli sahneler var. Bizden çok biliyorlar herşeyi. Evlatlarımızın cinsel eğitimden çok değerler eğitimine ihtiyacı var…
Peki aileler olarak ne yapmalıyız ? Ne yazık ki Devlet ve ilgili bakanlık anne babaların endişelerini hesaba katmadan kararlar alıyor. Biz ebeveynlere düşen, okullarla bizzat görüşüp diyaloğa girmek, bu programa karşı olduğunuzu ve çocuğunuzun bu eğitimi kesinlikle almasını istemediğinizi, aksi takdirde yasal hakkınızı kullanacağınızı söylemektir…
Tekrar ediyorum. Herşeyin yeri ve zamanı var. Sadece çocuklarımızın fıtratına, doğasına ve psikolojik ve fiziksel gelişimine saygı duyarak ilerlemeliyiz…
Allah yardımcımız olsun…
Cemile Tetik
