Belçika 13 Ekim’de gerçekleşecek belediye seçimlerine hazırlanıyor. Brüksel’de güçlü olan Ecolo-Groen partilerinin ittifak yaptığı yerlerden bir tanesi de Etterbeek belediyesi.
26 yaşındaki Sibel İleana Okumuş, Etterbeek belediyesindeki 35 kişilik Belediye Meclisi listesinde 29.sıradan aday oldu. Rumen ve Türk kökenli genç hikayesini ve Etterbeek’de değiştirmek istediklerini YeniVatan’a anlattı.
Türkiye’den buraya yolculuğun nasıl gerçekleşti?
“İstanbul Üniversitesinde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler okudum. Üniversite eğitimim sırasında Gümrük Bakanlığı ve İktisadi Kalkınma Vakfı dahil olmak üzere çeşitli staj tecrübelerim oldu. Esasen üniversite yıllarımdan beri politikaya ilgiliyim, Türkiye’deyken de yeşiller hareketine ilgim zaten vardı. KU Leuven’de okumak gibi önceden bir planım ise yoktu. Programını gördüm, hoşuma gitti ve orada yüksek lisans yapmaya karar verdim. Yüksek lisansım bitince de Avrupa Parlamentosunda her zaman radarımda olan Yeşiller grubunda staja başladım, o staj hayatımda bir kırılma noktası oldu diyebilirim. Stajım boyunca enerji ve endüstri üzerine çalıştığımı söyleyebilirim, özellikle binaların enerji performansı konusunda çalıştım. Oradan beridir de bu alanda bir lobicilik şirketinde politika danışmanı olarak çalışıyorum. Groen’de siyasete de aslında geç girdim sayılabilir, Avrupa Parlamentosundaki seçimlerden sonra partiye dahil oldum ve şimdi de belediye meclisine adayım.“
Yeşiller siyasette nasıl bir yer dolduruyor?
“Genellikle Yeşiller’in yapmak istediklerinin yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum. Konu açılınca herkes saatlerce bisiklet yolları hakkında konuşuyor, halbuki biz sadece bununla ilgilenmiyoruz. Amaçlarımız arasında çevreyi yeşillendirmek, enerjide dönüşüm gibi birçok makro konu da var. Mobilite bunun sadece bir kısmı, işin büyük bir sosyal yönü de var. Bu bağlamda Yeşiller en ilerici parti olarak öne çıkıyor.“
Kazanma olasılığınız nedir?
“Etterbeek’de karşımızda büyük bir koalisyon var. Koalisyon, PS-MR-Engagés’den oluşuyor ve tam anlamıyla bir uzun vadeli amacı yok. Geçtiğimiz dönemde de MR, bizim yapmak istediğimiz birçok şeyi engelledi ya da yaptıklarımızı kendi yapmış gibi gösterdi. Siyasi kampanyaları da kendilerini öne çıkarmaktan ziyade Ecolo’yu kötülemek üzerine diyebilirim. Bizim en büyük odak noktamız aynı belediyeyi tek kişinin 32 senedir yönetiyor olması, bu normal değil. Siyasetin hiçbir yerinde bir koltuk bu kadar uzun süre tutulmamalı. Belediye başkanı bizden olsa da bu kadar uzun süre durmamalı. Diğer bir önemli nokta da elbette seçimlerde belediye meclisinde çoğunluğu almak yoksa istediğimiz politikaları geçiremeyiz. Karşımızda kurulan yeni ittifakın da temel amacı bu, bizi denklemden çıkarmak.“
Uzun vadeli, milletvekilliği veya Avrupa Parlamentosuna seçilmek gibi hedeflerin var mı?
“Aslında Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde sosyal medya üzerinden kampanya yapmaya başlamıştım. Yerel seçimlerde aday olmak için 31 ağustos’a kadar vakit vardı, ilk aktivitelerimi de o zamanlar gerçekleştirdim, sokakta insanları durdurup bile oy vermeye çağırdım. Partiye geç katıldığımı zaten belirtmiştim, Etterbeek’de ikamet ettiğim için buradan aday oldum. Groen’in başka gruplarında, mesela Groen’in gençler grubunda daha aktif olabilirdim, fakat bu seçim özelinde yerelde aktif olmayı tercih ettim. Seçilmediğim takdirde de parti içerisinde siyasete devam edeceğim. İleride de bir vekillik veya Avrupa Parlamentosuna seçilmek gibi hedeflerim de var, neden olmasın.“
Etterbeek için özellikle ne düşünüyorsun?
“Öncelikle şunu belirteyim ki benim gözümde her şey politik. Bu durum da yerelde başlıyor. Evimi ısıtabiliyor muyum sorusundan tutun camdan dışarı baktığımda ne görüyorum sorusuna kadar her şey politik. Kent içinde mobilite sorunu, yollar engelli vatandaşlara uygun mu gibi sorular da politik. Bu benim aslında ilk katılım sebebimdi. Bir yandan da Etterbeek’de çok fazla uluslararası kişi yaşıyor, Etterbeek’in yarısı esasen Belçikalı değil. Yani aslında çok büyük bir nüfus var fakat çok azı kayıtlı.“
Neleri değiştirmek istiyorsunuz?
“Bu konuda pek mütevazı olamayacağım, bence programlar arasında en kapsamlı olan bizimkisi. Programımızda bir yatırım bölümü de var, neye ne kadar harcayacağımız orada detaylıca yazıyor. Etterbeek’in ne kadar bir kısmının yeşillendirileceği ya da buna ne kadar bütçe harcanacağını programımızda bulabilirsiniz. Yine kamu binalarına mesela güneş panelleri eklemek ve renovasyonlar araciligiyla enerji verimliliğini arttırmak projelerimize örnek olarak gösterilebilir. Eğitim alanında okul yollarının belirli saatlerde kapatılması ve her öğrenciye bir öğün yemek sağlanması böylece eşitliğin sağlanması gibi gördüğünüz üzere A’dan Z’ye her konuda bir projemiz var.“
“Benim kişisel olarak üstünde düştüğüm konulardan biri de Belçikalı olmayanların yerel yönetime yeterince dahil edilmediğini görüyorum. Hatta Belçikalı olmayanların politik bir tercih olarak dahil edilmediğini söyleyebilirim. Birçok insana oy vermek için kayıt olabileceklerini ilettiğimizde bundan haberlerinin olmadığı gördük. Diğer belediyelerle karşılaştırıldığında mevcut Etterbeek Belediye Başkanı bu konuda yeterince inisiyatif almadı. Hatta halkın bu haktan haberdar olması engellendi de denilebilir.“
Özellikle adaylık duyurunda senin expat/göçmen kimliğini ön plana çıkardığını gördüm. Kişisel kampanyan nasıl farklı?
“Öncelikle listedeki herkesin amacı birinci sırada bulunan Caroline Joway’in belediye baskanligina seçilmesi ve belediye meclisinde çoğunluğu alabilmek. Kendi kampanya süreçlerimizde de parti programımızda bulunan her konuya değinebiliriz. Hepimizin uzman olduğu ya da ilgilendiği alanlar farklı. Örnek vermek gerekirse ben mobilite alanında bilgili değilim. Kadın hakları ve enerji politikalari konuları benim uzman/ilgili olduğum alanlar, ayrıca ben de bir göçmen olarak göçmenlerin sorunlarına doğal olarak ilgiliyim. Bu arada belirtmek lazım ki partiye katılmak için AB vatandaşı olmaya gerek yok, yalnızca aday olmak icin BE veya AB vatandasi olmak lazım. Bizim
14 Ekim’den sonra da ana odak noktamız, Belçikalı olmayanların oy verebilmek için kayıt ettirilebilmesi olacak. Bugün hala insanlar oturma izinleri olmasına rağmen oy kullanamadıklarını düşünüyorlar, sorduğumuzda Belçikalı değilim diyorlar. Ayrıca mevcut belediye başkanının 32 senedir yönettiğini duyduklarında da bu durum hoşlarına gitmiyor. Bu konunun üstüne düşeceğiz.
Bir başka konu da Etterbeek’in yeterince erişilebilir olmadığını düşünüyorum. Engelli vatandaşlarımızın, bebek arabası olanların zorluk çektiğini gözlemliyoruz. İşin elbette bir de enerji boyutu var. Mesela evinin yeterince iyi bir izolasyonunun olmaması faturalari oldugu kadar kişinin sağlığını da etkiliyor ve bu konuda yeterince bir bilinç yok. Özellikle dar gelirli insanların olduğunu yerlerde bunu görüyoruz. Bundan kaynaklı yaşanan sağlık problemleri de yine kamu bütçesine yansıyor.“
Ahmetcan Uzlaşık
