Sümerce gibi kaybolmuş bir diğer Ural-Altay dili Etrüskçe’dir. Etrüsk halkı hakkında bilinen, İtalya’nın şimdiki Toskana bölgesinde yaklaşık M.Ö. 1000 ile M.Ö. 100 yılları arasında yaşamış oldukları ve birçok kültür eseri bıraktıktan sonra tarih sahnesinden silinip Romalılara karışmış olduklarıdır.
Oysaki Etrüskler Tur ve Okh boyları olarak M.Ö. 1200’lerde İtalya’nın kuzeyinden, Alp dağlarını aşarak gelmişleridir. Sonradan, bölgeye Romalılar hâkim olunca Tur ve Okh boylarının aynı dili konuştuklarını görerek Tur + Okh = E-Tur-Okh adları birleştirerek Etrüsk adını üretmişlerdir.
Baştaki E Latince “ve” demektir. Keza Oğuz adı dahi Oğuz = Okh + Uz boylarının birleşik adı oluyor. Uz veya Guz boylarının M.Ö. 2500 yıllarında var olduklarını Prof. Vecihe Hatipoğlu yazmıştır. Genizden söylenen Okh sesi zamanla Oğ ve Og şeklinde yumuşamıştır. Romalılar OSK demişlerdir.
Etrüsk dilinin Hint-Avrupa dil grubuna ait olmadığı ve ne Yunancaya ne de Latinceye benzediği, Ural-Altay dil grubuna ait pek çok özelliğe sahip olduğu saptanmış durumdadır. Etrüskçe bitişken bir dildir ve gramatik olarak Türkçe’ye benzeyen özellikleri çoktur. 2003 yılında “Etruscan: An Archaic form of Hungarian” adlı bir kitap yayınlayan Mario Alinei kitabında: “Türk ve Moğol toplulukları daha Paleolitik dönemde Asya’da idiler. 4,000 yıl önce Batı Asya’nın steplerinde ilk ata binen savaşçı gezginler ortaya çıktığında Türklerle karşılaşıyoruz.
Tarih öncesi ve Tarih içinde tüm savaşan gezginci gruplar Altaylı idiler” demekte ve Etrüsklerin devlet yönetiminde Türk geleneklerin bulunduğunu eklemektedir. Dolayısıyla Etrüskçede hem Türkçe hem de Macarca sözcükler bulunduğundan “Etrüskler Asya kökenlidir ve dilleri Ural-Altay dillerinden biridir” demek en doğrusudur.
M.Ö. 616 – 579 Roma’yı yöneten Lucius Tarquinius Priscus, bir Etrüsk kralı idi. Tarquin sözü bir özel isim olmayıp, bir unvandır. Tarkan adı da Tur-Hakan demek olup, Etrüskçe Tarquin adına dönüşmüştür. Asya Türkleri arasında Tarkan unvanı oldukça yaygındı. Orhun yazıtlarından Kültigin anıtında “Tarkhan” adı geçer. Karadeniz’in kuzeyinde yaşamış olan Hazarların da Tarkhan adlı kralları vardı. Türklerde yönetici unvanı Tarhan idi ve belki de İran’ın başşehri Tahran adı Tarkhan adından dönüşmedir. Türk adının kökeni Tur ve Okh boyları olup, Tur + Okh = Turok, Török, Türk şekillerini almıştır. Macarlar Türk yerine Török derler. Dolayısıyla E-Tur-Okh olan Etrüskler de Türklerin İtalya’daki uzantısıdır.
Altta solda M.Ö. 400lü yıllarda İtalya’daki toplumların bölgelerini görüyoruz. Tiren denizinin adı Tyrrhen olup, açıkça Tur-Han adından kaynaklandığı anlaşılıyor. Resmin sağında Roma’yı kurdukları kabul edilen Romus ve Romulus kardeşlerin bir dişi kurttan süt emişlerini gösteren heykeli görüyoruz. Bu heykel halen Roma’daki bir müzede duruyor. Dişi kurt olan Asena Ergenekon destanında da geçer. Türkler Ergenekon’dan çıkarken onlara yol gösteren bir dişi kurttur. Alttaki resim bir Etrüsk freski olup, başında kurt kafası taşıyan kişi bir Etrüsk şamanıdır. Tüm Asya Türkleri için kurt önemli bir simge olmuştur.
Latincede Türkçe kök sözcüklerden türemiş ve Etrüskçeden alıntılanmış birçok sözcük vardır:
“KAP” kök sözcüğünden: Capedo = Adak kabı, Capena = Roma kapısı, Capsa = Kitap kabı, Capis = Kulplu kap. (Not: Latince C harfi K olarak okunur)
“TUT” kök sözcüğünden: Tutamen = Tutan ve koruyan, Tutela = Koruyan bakıcı kadın, Tutor = Koruyan erkek.
“ATA” kök sözcüğünden: Atavus = Erkek ata, Atavia = Dişi ata, Atlas = Dev bir yönetici.
“TUR” kök sözcüğünden: Turbator = Rahat bozan, Turbidus = Kargaşa yaratan, Turbulentus = Karmaşa içinde olan, Turma = Atlı birliği.
Romalılar Tur’larla ve Okh’larla savaştıklarından onları rahat bozan, kargaşa yaratan insanlar olarak görmelerine şaşmamak gerekir.
Etrüskler hakkında daha ayrıntılı bilgi içeren şu yazıma bakmanızı öneririm: http://www.halukberkmen.net/pdf/123.pdf
Doç. Dr. Haluk Berkmen