Avrupa’da seçimler
Avrupa’da geçen yıl ve bu yıl yapılan referandumlar ve seçilmler, vatandaşlar arasında büyük gerilimlere neden oldu. Karar taraflarına yapılan ithamlar, baskı, ezgi ve ifade özgürlüğünü iyice sınamış oldu. Ve bu sınavlar henüz bitmedi. Almanya’da ve İtalya’da henüz seçimler kapıda.
Görünürde, Avrupa iyi bir demokratik yapıya sahip fakat belirli gruplarda derin yaralar açmadan da geçmiyor bu serüvenler. Avrupa’da seçimlere katılan tüm siyasi partiler artık Türkiye ve Avrupalı Türklere sert eleştiri getirerek prim yapabiliyor.
Türkiye ile Avrupalı Türklerin demokratik bağı
Tüm bu demokrasi eylemlerinde Avrupa’dan en kötü notu Türkiye ve Avrupalı Türkler aldı.
Türkiye’deki darbe girişimi sonuçları alınan takipler akıl almaz boyutlara ulaştı ve tüm dünya Türkiye’nin demokratik hamlelerini alehtar bir şekilde takip ediyor.
Son biri iki yıldır Avrupalı Türklerin Türkiyedeki seçimlerine Avrupa’dan katılımları Türklerin yoğun olarak yaşadıkları ülkelerde büyük etki yaptı. Avrupalı Türklerin anavatanlarına olan bağları ise Avrupalıyı tedirgenliştiriyor.
Futbol ve düğün konvaylarından farklı olan seçim ve zaver gösterileri agresif bir kaç olay ile Avrupalının iyice tepkisini kazandı. Bunun üstüne Evetçi, Hayırcı, Gülenci, Erdoğancı kamplaşmaları Türkiye’deki sorunları Avrupa’ya taşıyanların ve üstüne de medya yayınları gelince Türkiye ile Avrupalı Türklerin demokratik baği iyice tedirginlik oluşturdu.
Erdoğancılık, yeni kötü huyumuz
Türklerin anadillerini her ortamda rahatça konuşmaları, bayraklarını sallamaları, Türkiye’yi ve liderlerini Avrupalı ülkelerin üstünde tutmaları Türklere antipati oluşturuyor.
Avrupa’ya sonradan göç edenlerin yerel dili öğrenememeleri, Avrupalılarla kaynaşmamaları, onların sosyal ve siyasi gelişmelerine katılmamaları zaten onları ötekileştiriyor. Hatta özeleştiri yaparsak kendimizi ötekileştiriyoruz.
Gençlerimizin kendi aralarına kenetlenmeleri, kadınlarımızin sosyal hayattan uzak kalmaları, öğrencilerimizin başarısızlığı, sokakta ses çıkaran vatandaşlarımız daima Avruaplıların bizlere karşı antipati oluşturmasına neden oldu.
Ne kadar da Avrupalıların bizlere yamalamaya çalıştıkları kötü huylarımız olsa da buna bir türlü siyasi çözüm oluşturamayan, Türkleri kendilerine sevdiremeyen yöneticilerin payı da yüksek. Toplumun kaynaşmasını sağlayacak teşvikler geliştirmek yerine siyasetçilerin bizlere yeni yaftalaması Erdoğancılık yeni kötü huymuz oldu.
Yücel Kahraman
