Türk dünyasının her tarafında olduğu gibi Emirdağ’da da Hıdırellez kutlamaları halen yaşayan ve canlı olarak iştirak edilen çok eski bir Türk geleneğidir. İslâmiyeti kabul etmeden önce Türkler, Gök-Tanrı dinine inanıyorlardı. Gök-Tanrı dininin temel özelliği atalar ve tabiat kültürüne kutsallık vermesidir. Bu kutsallık bazı törenlerin doğmasına sebep olmuştur. Bu törenlerin amacı Gök-Tanrı’ya şükran duygularını ifade etmek içindir.
Bahar bayramları değişik ad ve nam altında kutlana gelmiştir. Bahar bayramlarının varlığı Hun ve Göktürk dönemlerinden beri vardır. 21 Mart’ta kutlanan Nevruz ile 6 Mayıs’ta kutlanan Hıdırellez Emirdağ’da dabirleştirilmiştir. Nevruz’a ait pek çok törensel motif , Hıdırellez’e aktarılmıştır.
Yeni gün anlamına gelen Nevruz, eski Türk takviminde baharın başlangıcı sayılır. Baharın başlangıcı, yaylacılık, koyunculuk yapan topluluklar için çok önemli bir hadisedir. Ayrıca Nevruz, bozkurt öncülüğünde Ergenekon’dan çıkış günü, Hz.Ali’nin doğum günü, Hz.Ali ile Hz.Fatma’nın evlendikleri gün kabul edilerek kutlanmıştır. Ülkemizin pek çok yerinde Nevruz kutlamaları devam etmektedir.
Hıdırellez, Hızır ve İlyas peygamberlerin isimlerinin birleştirilmesinden meydana gelen bir halk söyleyişidir. Hıdırellez, 6 Mayıs günü Hızır peygamberin kurak bir yere oturması ve o yerin yeşerip dalgalanmaya başlamasıdır. Hızır ve İlyas Peygamberler 6 Mayıs günü birbirlerine kavuşurlar. Yazın başlangıcı sayılan bu kavuşma türlü törenlerle asırlardan beri kutlanır. Konar-göçer toplumlarda bahar ve yaz ayları bereket ve zenginlik demektir.
6 Mayıs günü erkenden, mümkünse güneş doğmadan önce kalkılır. Buna “güneşi üstüne doğdurmamak” denir. Çoğunlukla gençler gruplar halinde Bademlik’eAdaçal’ın başına, Bucak’a Çaydere boylarına, aracı olanlar Sakaryabaşı’na, Pınarbaşı’na giderler. Alanlara ateş yakılır. Gençler bu ateşin üstünden atlar. Dilek ağaçlarına çaput bağlanır. Gül ağacı dibine önceden yazılan dilekler veya istenen şeylerin resimleri gömülür. İp atlanır. Salıncaklar kurulur. Topluca türküler söylenir, oyunlar oynanır. Pişirilmiş yumurtalar tokuşturulur. Hazırlanan yemekler topluca yenir. Evlerinde kalanlar birbirlerine süt, yoğur, yumurta göndererek hediyeleşirler.
Ateş yakılması, süt-yumurta dağıtılması genellikle nevruz törenlerinde görülmektedir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi bahar ve yaz mevsimleri ile ilgili bu iki gelenek zaman içerisinde birleştirilerek Hıdırellez olarak kutlanmaktadır.
Ahmet Urfalı