Remzi Oğuz Arık, “Coğrafyadan Vatana” adlı eserinde vatanın oluşumunu bir benzetmeyle anlatır: “Coğrafyadan vatana yükselişin kaç milyon faciaya, kaç milyar hadiseye, kaç milyar acıya mal olduğunu anlamak için doğuran bir ananın yanında bulunmak, onun çektiğini uyanık bir yürekle görmek lâzımdır.” Anadolu coğrafyasının kutsal Türk vatanına dönmesindeki ilahi işaretleri görmenin zamanıdır. Anadolu’nun Türk vatanı olmasının bedeli şehit kanlarıyla ödenmiştir.
Mehmet Emin Yurdakul, “Türkeli Zeybeklerine” başlıklı yazısında; “Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip olmağa hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin!” derken bir gerçeği ifade eder. Osman Turan bu durumu mükemmel bir söyleyişle pekiştirir: “Hiçbir kara parçası, üzerinde yaşayan insanlarca Türklerin Anadolu’yu kutsallaştırdıkları kadar aşkla sevilmemiştir. Anadolu Allah sevgisinin dile geldiği bir ülkedir, Allah’a karşı duyulan hasretin ifadesidir. Bu ülke Allah’ın gurbet diyarıdır.”
Anadolu’nun her karış toprağında uluların nefesi, şehitlerin kan damlası bulunur. İşte bu yüzden; “Toprak uğrunda ölen varsa vatandır.”
Emirdağ, ilk fetih günlerinden şimdiki zamanımıza gelinceye kadar uluların nefesi ve şehitlerin kan damlasıyla vatanlaşan bir yöredir. Yörede bulunan kırk civarındaki yatır, üç şehitlik ve bölücü terörle mücadelede verilen şehit mezarlarıyla Türkiye’nin güzide bir köşesidir.
Bu yazımızda Emirdağ Şehitlikleri üzerinde duracağız. Emirdağ’da İstiklâl Savaşı günlerinden kalma üç şehitlik bulunmaktadır. Bunlar; Suvermez, Tez ve Çatallı şehitlikleridir.
Suvermez Şehitliği: Suvermez Şehitliği kitabesinde “İstiklâl Savaşı Şehitleri, Niğde Aksaray’dan Er Ali oğlu Hasan, Meçhul Er. 21 Ekim 1922” yazılıdır.
O günleri yaşamış olanlar olayı şöyle anlatıyor; “Bu iki Mehmetçik, Gaziantep ve Maraş kahramanlıklarını yaratan ve Afyon Cephesine katıldıktan sonra Sakarya’da bozulan düşmanı kovalayan 4.Fırkanın Topçu Taburuna mensuptur. Birisi Kadınhanı, diğeri Aksaray dolaylarındandır sanıyorum. Düşmanın amansız hava saldırısında şehit oldular. Harp ceridesinde, 21.10.1921 sabahı saat beş sıralarında düşmanın hava saldırısı…” kaydı bulunmaktadır.
Tez Şehitliği: Yunan uçakları keşif uçuşları sırasında gözetleme yapan Türk askerlerinden 11.Fırkaya bağlı 12 askerimizi tespit eder. Askerlerimiz Tez’in Pancar Dede mevkiinde mevzilerindeyken birliğimizi keşfeden bir Yunan uçağı yaptığı bombalama sonucunda Sertabip Binbaşı Doktor Numan bey ve 11 eri şehit eder. Numan beyin mezar taşına cebinden çıkan şiir kitabe ola-rak yazılır;
“Vatan yolunda koşarken buraya düştüm
Düşmandan öç almadan dünyadan göçtüm
Söyle zari milletim intikamım aldın mı?”
Çatallı Şehitliği: Yunan uçakları, keşif uçuşları sırasında Çatallı köyünde gözetleme yapan 65.Piyade Alayı’ndan, 5 askerimizi tespit eder. Düşmanın açtığı yoğun ateş sonucunda askerlerimiz şehit düşer. Şehitlik köy meydanında olup avlu içine alınmıştır. Halk şehitliğe “Abide” demektedir.
Suvermez ve Tez Şehitlikleri gayet bakımlıdır. Çatallı Şehitliği , köy halkı tarafından avlu içine alınmıştır. Ancak mezarların durumu şehitlerimizin ruhaniyetine pek uygun görülmemektedir. Avlu içindeki ağaçlar bir fundalık halindedir. Çatallı Şehitliğinin acilen bakıma ve düzenlemeye ihtiyacı vardır. Bu konuda yerel ve genel yöneticilerin duyarlılık göstererek gereğini yapacaklarına inancımız tamdır.
Şair/Yazar Ahmet URFALI