Schaerbeek siyasetinin güçlü isimlerinden Emin Özkara, 14 Ekim’de yapılacak seçimlerle alakalı Yenivatan’a değerli bir röportaj verdi.
Sosyalist Partisi listesinden 3. sırada aday olan Brüksel Bölge Parlamento Başkanvekili ve Milletvekili Emin Özkara, vatandaşın artık uyandığını ve bilinçli bir şekilde oy kullanacağını söyledi.
İşte röportaj
“Vatandaşın sıkıntılarını dile getirdim”
Bu yerel seçimlerin, Schaerbeek’te yaşayan vatandaş açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Emin Özkara, “Yerel seçimde, vatandaşların günlük sıkıntılarına çözüm üreterecek siyasetçilere oy verilir. Yerel seçimin vatandaş açısından aslında çok önemlidir. Yaklaşık yirmi yıldır siyasetin içindeyim ve 2000 yılından bu yana Schaerbeek belediyesi meclisinde halkı temsil etmekteyim. Muhalefette olmama rağmen her zaman, tercih oylarda her zaman önemli bir oy potansiyeline sahip oldum. Seçmenim bu konuda beni hiçbir zaman yaıltmadı. Her zaman elimden geldiği kadar seçmenimin yanında yer aldım ve yar almaya da devam ediyorum. Fakat önemli olan, belediye meclisinde olsun, Brüksel bölge parlamentosunda olsun, her zaman vatandaşımın sıkıntılarını dile getirmem gerektiğinin bilincindeyim. Asıl görevim budur. Yani beni seçen vatandaşımı oralarda en iyi şekilde temsil etmeliyim.” diye konuştu.
Halk takdir ederse
Bugüne kadar, Schaerbeek meclisinde ve Brüksel Bölge Parlamentosu’nda çok sayıda hassas konulara el attığını dile getiren Özkara, “Her zaman söylediğim bir şey var. Biz Belçikalı Türkleriz ve Belçika’da siyaset yapıyoruz çünkü Belçika’da yaşıyoruz. 125 ayrı milletin yaşadığı Schaerbeek’te herkesin kendine has bir görüşü var. Ama biz demokrat sosyalistler olarak herkese eşit seviyede yaklaşmamız gerekiyor. Sonuçta hepimiz insanız ve biz siyasetçiler desteğimizi halkımızdan alıyoruz. Halk takdir ederse bizi sandalyeye oturtur, etmezse oradan indirir.” dedi.
“Haksızlıklara tahammül edemiyorum”
Haksızlıklara tahammül edemeyen bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Özkara, konuşmasının devamını şu ifadelerle sürdürdü: “Bu kampanya benim açımdan çok iyi geçiyor çünkü bugüne kadar çok ciddi konulara el attım. Ayrıca her zaman kendi başıma haksızlıklara karşı savaşmışımdır ve savaşmaya da devam edeceğim. Çünkü haksızlıklara tahammül edemeyen bir yapım var. Siyasetçi olarak, vatandaşın hakkını en iyi şekilde korumamız gerekiyor. Bunun yanı sıra çok sayıda adaylar var ve aralarında yeni olanlar var. Bu aslında güzel bir şey. Demokraside yeni taze kana her zaman ihtiyaç vardır. Ama burada önemli olan vatandaş, tercihini haklarını savunacak kişilere vermesidir. Vatandaşımız belediyenin sitesine girip, hangi seçilmiş hangi konuları gündeme getirmiş, neyi dile getirmiş ve ne konuda vatandaşın hakkını savunmuş gibi bilgileri görebilirler. Sonuçta siyaset bir oyun değil. Siyaset yaptığınız zaman, vatandaşın çıkarlarını en doğru şekilde savunmanız gerekiyor. Türkiye’deki siyaseti buraya taşımanın bir anlamı yok. Elbette Türklüğümüzden gurur duyuyoruz fakat Belçikalı olmamızdan da gurur duymamız gerekiyor. Türkiye babamız ise Belçika annemizdir.”
Kurban meselesi
Bugüne kadar özellikle kurban meselesi için inanılmaz bir mücadele verdiğini de anlatan Özkara, “Emlak vergisinin yükseltilmesine karşı çıktım. Geçmişte vatandaşa diretilen çanak anteni vergisine karşı çıktım. Kurban meselesinde kesimhanelerin kurulmasını savundum. Bu konuda bütün Müslüman kurumlara mektup yolladık. Hatta Yahudi toplumuna bile yazdık. Bize bu konuda kim nezakaten cevap verdi? Yahudiler. Meclise kim geldi destek için? Yine Yahudiler. Bu konuda bize çok sayıda bilgi ve birikim verdiler. Bizde bu sayede bu konuyu önerge olarak aktardık. Bu sayede 65 kadar önerge yaptık. Çünkü helal kesim Müslüman toplumu açısından çok önemli. Brüksel’de helal kesime önem veren büyük bir kitle var. Sunduğum önergelerden sonra Brüksel Başbakanı Brüksel’in 19 belediyesine mektup yolladı. Fakat hiçbir belediye başkanından bu konuda herhangi bir cevap alamadık. Sosyalist Partili belediye başkanlarından da dahil. Çünkü Başbakan, para bizden, yapması sizden dedi ama kimse buna yanaşmadı bile. Şimdi buna yanaşmayan siyasetçilerin bazıları popülist bir siyaset güdüyor. Ama vatandaşı aptal yerine koymamak lazım. Vatandaş neyin ne olduğunu çok iyi biliyor.” şeklinde konuştu.
“Vatandaş artık uyandı”
Bu seçimlerde parti olarak iktidar ortağı olabileceklerinin altını çizen Özkara, “Bu seçimlerde vatandaşımızın tercih oylarına talibim. Vatandaşın beni yirmi senedir hiç yüzüstü bırakmadı. Önemli olan hizmeti en iyi şekilde vermektir. Aslında Sosyalist Partisi’nde liste başı olmam gerekiyordu. Maalesef bazı arkadaşlar bazı konularda ayığımıza dolandılar. Ama yer yerde afişim var. Bu, insanların bize insanların ilgi gösterdiği ve sevgi duyduğu anlamına geliyor. Demek ki, yirmi yıldır vatandaşın gönlünü kazanabilmişiz. Belediye Başkanı’nın afişleri neden her yerde yok? Eskiden her seçimde her yerde afişleri olurdu. Demek ki, vatandaş artık uyandı.” dedi.
Cafer Yıldırımer
