Belçika Türk Federasyon Genel İdar Kurulu Üyesi Cengiz Açık, medyaya gönderdiği basın bildirisiyle, son dönemde Belçika’da dernekler üzerine kurulan siyasi baskıya tepki gösterdi.
Özellikle dini kurumların İslam Temsil Kurumu’nun ipine bağlandıklarına dikkat çeken Cengiz Açık, dinin siyasete alet edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Cengiz Açık’ın basına gönderdiği bildiride, şu ifadeler yer aldı:
Belçika’da İslam karşıtı bir aklın ve stratejinin iktidara taşıdığı Hükümetin kontrolündeki ’İslam Temsil Kurulunun’ ipine Dini kurumları bağladık, gidiyoruz ince ince!
Batıda 11 Eylül olaylarından sonra Emperyalist sömürge aklın ürünü olan bir strateji belirlendi , çıkarları gereği belirlenen stratejinin adı İslam’dı evet. İstihbari aklın insanlarda oluşturacağı algıyla, Hükümetleri kurumlarıyla birlikte yönlendireceği bir döneme girmiştik artık!
Ortadoğu’da Arap baharıyla insanlar ayaklandırılıyor liderler devriliyordu, Batıda ise bu stratejiye uymayan siyasi partiler, insanlarda oluşturulan algıyla bir bir iktidarı kaybediyordu. Ve O aklın ürünü olan , Belçika’da İslam karşıtlığı ve ayrımcılık üzerinden iktidara taşınan parti NVA partisiydi!
Tekrar Belçika Diyanet Vakfımız’a dönelim ve devam edelim .
2007’de yaklaşık 40 bin euroluk para yardımı karşılığında Diyanet, Belçika’nın İSLAM kontrol mekanizması ‘İslam Temsil Kurulu’ aracılığıyla camilerin resmî olarak tanınmasına müsade etti ve akabinde Camilerimiz tanınmak için adeta sıraya girdi !
İslam karşıtı bir aklın ürünü hükümetin, uyguladığı stratejiyi göremeyenler ‘İslam Temsil Kurulu’ aracılığıyla oltaya takılmıştı!
Camilerimizin tanınma kriterleri zaman içerisinde ağırlaştırıldı ve daha sonra durduruldu!
Sonra Türkiye’de 15 Temmuz Terör örgütü FETÖ darbesiyl karşılaştık. Terör örgütü FETÖ ile İttifak içinde olan hükümetten, basın yoluyla Diyanet’in Beringen camiinde görevli bir imamın FETÖ’cuları fişlediği iddiasıyla Diyanet’e soruşturma başlattığını öğrendik ve daha sonra tüm imamlarımızın Vizeleri askıya alındı!
Görevlerini icra ermek üzere Türkiye’den gelecek olan imamlarımızdan rahatsız olanların izlediği bir yol haritası olduğu aşikar. Diyanet önümüzdeki süreçte Türk milletinin nelerle karşılaşabileceğini düşünmek zorunda, verilen tavizler durdurmalı ve zor olsada onurlu bir duruş sergilenmeli!
Din hiç bir siyasetçinin ve hükümetin elinde oyuncak değildir olamaz!
Belçika’da Katolik Leuven Üniversitesi işbirliği ile bir çalışma yürütüldüğünü ve bu üniversitede İmam yetiştirileceğini öğrendik! Terör örgütü FETÖ mensuplarının yatağı olan bir Katolik üniversitesinde nasıl imam yetiştirilecek bilmiyoruz, Leuven üniversitesi ile alakalı geçmişte Cumhurbaşkanımızın açıklamaları olmuştu.
Linkte mevcut
https://m.standaard.be/cnt/dmf20170401_02812154
Diyanet Vakfı, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ve İnsan Hakları Uluslararası Sözleşmelerinin yasalarla sabitlenmiş, ayrım gözetilmeksizin eşitlik ilkeleriyle din ve inanç özgürlüğü hakkını ilanını gözönünden bulundurmalı ve her türlü zorluklara ve olumsuzluklara rağmen kendi ayaklarının üzerinde durmalı! Din ve inanç özgürlüğünün gözardı edilmesi ve çiğnenmesinin suç olduğunu mevcut hükümetin bilmesi gerekmektedir, bilmiyorsa hukuk çerçevesi içerisinde hadlerinin bildirilmesi kanaatindeyiz. Dinler hükümetlerin ellinde oyuncak değildir!
’İslam temsil Kurulu’ aracılığıyla siyasi erkin elinde oyuncak olan Diyanet Vakfımız bir an önce duruşunu belirlemeli ve gereğini yapmalıdır. İmamlarımızın vize sıkıntıları giderilmeli ve bu konuyla alakalı taviz verilmemeli! Leuven Üniversitesinde yeterli donanıma sahip olmayan “İslam Temsil Kurulu” kontrol mekanizması olmamalı, açılan derslikten yetişecek olan imamlar seçenek olarak görülmeli!
Cengiz Açık