Tarih bir mazi değildir, tarih bugündür. Geçmişe tarihle başlanır, geleceğe tarihle uzanırız. Geçmişe bakmak gerçekliğimize bakmaktır. Bugün 89. yılını kutladığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile Türklerin uzun tarihleri boyunca, ilk kez Türk ismi taşıyan bir Devletleri oldu. Bu nedenle Ulu Önder Atatürk’ün yaptığı en büyük Devrim, Saltanat’tan Cumhuriyet’e geçiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk 15 Mayıs 1919 ‘da Samsun’a doğru yola çıktığı zaman galip Devletlerin himayesi veya sömürgesi olmadan da yaşayabileceğimize inanan, insanların sayısı birkaç kişiyi geçmiyordu. Padişah başta olmak üzere en uçtaki insanına kadar tam bir teslimiyet duygusu, beyinlerde yer etmişti.
Ama Milletinin gücüne inanmı bir insanın Samsun’da yaktığı Kurtuluş ateşi, dalga dalga tüm yurdu sardı. Bu ateş 9 eylül 1922’de işgalci emperyalist güçleri denize dökerek, Osmanlı’nın külleri üzerinde, genç Türkiye Cumhuriyetini kurmayı başardı.
Bugun 89.yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin kuruluşu modern, çağda ve uygar bir Devletin ortaya çıkış zaferidir!!!
O gün milletinin önüne düşüp işgalcilere kesin bir darbe vurarak, ‘Egemenliğinin Kayıtsız şartsız Milletin olduğunu’ ileri sürerek, bağımsız Türkiye Cumhuriyetini kuran Mustafa Kemal Atatürk bugün aramızda yoktur.
Birkaç asırda bir gelerek insanlığa ışık saçan büyük liderlerden biri olan bir başka Mustafa Kemal’in olamayacağıda bir gerçektir. Fakat bugün dünkünden şanslı oldugumuz bir yönümüz vardır. O da büyük önderin Cumhuriyetimizi şekillendiren ve onu çağdaş Ülkeler arasına sokan, fikir ve düşünceleri ilk günkü gibi canlıdır…
Onun fikir ve dü üncelerine bütün içtenli imizle inanır ve sahip çıkarsak, yeni kurtarıcılar aramamıza gerek kalmaz. Çünkü; Atatürk fikir ve düşünceleri; Sömürgeci ve emperyalist zihniyetleri durduracak ve Milletimizi yeniden şahlandıracak güçtedir!!!
Atatürk tarihi işlevini bitirmi bir Cihan mparatorluğunun, öz cevherinden Türk milli şuurunu uyandırarak, yüksek Türk Kahramanlığının meyvesi olan, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurarak, Türk milletini yeniden tarihin saygın bir toplumu haline getirmiştir.
Günümüzde küresellen en emperyalist ve sömürgeci eğilimlerin kabardığı bir ortamda, Gazi Mustafa Kemal’in düşünceleri milli sınırlarımızın dışına taşarak evrenselleşmiş ve dünya milletlerine her alanda ışık tutmaya başlamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Balkanlar, Ortadoğu Kafkaslar ve Avrupa Coğrafyasının kesiştiği bir merkezde yer almış olup, farklı kültürlerin, inançların ve coğrafyaların ortasında, bölgesinde ve tüm Dünyada “Yurtta sulh, Cihanda sulh” Parolasıyla barış ve istikrara büyük katkılar sağlamaktadır ve sağlamaya da devam edecektir…
Türkiye Cumhuriyeti ilim ve aklın rehberliğinde 21.yy damgasını vuracaktır!!!
Büyük önder Atatürk “Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyerek, Cumhuriyetimizin sonsuza dek yaşatılması ve yükseltilmesi için kendinden sonraki tüm kuşakların omuzlarına büyük sorumluluklar yüklemiştir…
Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken, tüm Ulusumuzun, halkımızın Cumhuriyet Bayramını tebrik eder, bu Cumhuriyeti kurarak, bizlere emanet eden başta Ulu önder Atatürk’ü silah arkadaşlarını, tüm birkez daha yad eder, hepinize saygılar sunarım..
Şehit ve Gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.
ABBAS UÇAR