(AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulundaki konuşmasında, “Bu kürsüden tüm dostlarımıza kendi güvenlikleri için ülkelerinin geleceği için Fetullahçı Terör Örgütü’ne karşı gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyorum. Bizim yaşadığımız tecrübeyle sabittir ki FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir. Bu vesileyle bu örgütün kurumları ve örgütle bağlantılı kişiler tarafından kullanılan ‘Türk, Türkiye’ gibi ifadelerin kesinlikle ülkemizle bir ilgisinin bulunmadığını da belirtmek isterim.” dedi.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda yaptığı konuşmaya, 71. Genel Kurulu’nun başarılı geçmesini, tüm ülkeler ve halklar için hayırlı sonuçlar vermesini dileyerek başladı.
Başkanlığı devir alan Peter Thomson’ı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski başkan Mogens Lykketoft’a da yaptığı çalışmalar için teşekkürlerini ileterek, “Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği görevinde küresel düzeyde sınamalarla dolu bir 10 yılı yakında bırakacak olan sayın Ban Ki-mun’a da değerli katkıları için teşekkür ediyorum.” dedi.
“Avrupa şehirlerinde aşağılayıcı muameleler ile karşı karşıya kalıyor”
Erdoğan, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde insanoğlunun bilim, teknoloji, ekonomik gelişme ve sağlık şartları bakımından tarihin en zirve dönemini yaşadığına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu parlak tablonun bir de utanç verici karanlık yüzü var. Suriye’de, Irak’ta terörün ve savaşın kıskacında inleyen pek çok ülkede yüz binlerce çocuk, kadın, genç ve yaşlı öldürülmeye devam ediliyor. Ölüm ve zulümden kaçan mülteciler Avrupaşehirlerinde aşağılayıcı muameleler ile karşı karşıya kalıyor. DEAŞ, el-Nusra ve PYD, YPG gibi terör unsurları bölgedeki eylemlerini sürdürüyor. Kafkasya’daki ihtilafların sıcak çatışmaya dönüşme riski mevcut. Yemen’den Ukrayna’ya pek çok sorun bizleri bekliyor. Diğer yandan dünyanın pek çok ülkesinde insanlar açlık, salgın hastalıklar, sefalet ve cehaletle boğuşuyor. Bu insanlık onuru ve vicdanını yaralayan utanç verici bir tablodur, daha da acısı bu krizlerin ve sorunların çoğunun aslında kolayca çözülebilecek mahiyette olmasıdır. Gelecek nesillerin huzuru, refahı ve güvenliği büyük ölçüde bugünden atacağımız adımlara, alacağımız tedbirlere bağlı. Zaman vicdani sorumluluklarımızın bilinci içinde liderlik gösterme, sorunların üzerine kararlılıkla gitme zamanıdır.”
Bugün terör örgütlerinin çok çeşitli yöntemlere başvurabildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü’nün başlattığı hain bir darbe girişimine maruz kaldığını anımsattı.
“Milletimle iftihar ediyorum”
FETÖ’nün 241 vatandaşı şehit ettiğini, 2 bin 194 vatandaşı da yaraladığını, TBMM binası, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve emniyet birimlerini savaş uçaklarıyla bombaladığını belirten Erdoğan, “Tanklar sokakları, insanları ezip geçti. Helikopterlerden, askeri araçlardan sivillerin üzerine ateş açıldı. Bu darbe girişimi milletimizin demokrasisine, hükümetine özgürlüklerine, geleceğine ve anayasal düzenine kahramanca sahip çıkmasıyla bertaraf edildi. Bu bakımdan milletimle iftihar ediyorum, demokrasisine sahip çıktığı için iftihar ediyorum ve 29 gün, gece sabahlara kadar demokrasi nöbetleri tuttukları için iftihar ediyorum. Hain darbe teşebbüsünü canını hiçe sayarak bedenini tankların önüne siper ederek engelleyen milletimle iftihar ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şayet bugün karşınızda bulunuyorsam milletimizin işte bu cesur ve asil duruşu sayesindedir. Unutulmasın ki Türkiye’deki darbe girişimi aynı zamanda dünya demokrasisine de yapıldı. Milletimiz o gece darbe heveslilerine tarihi bir ders verirken, demokrasiye inanan tüm halklar için de ilham kaynağı oldu. Bu yeni nesil terör örgütü sadece Türkiye’nin değil varlık gösterdiği 170 ülkenin tamamı için bir milli güvenlik tehdididir. Diğer bir deyişle bugün bu Genel Kurulda temsil edilen ülkelerin büyük bölümü bu yapılanmanın tehdidi altındadır. Bu örgüt, Türkiye’nin ötesinde tüm dünyayı boyunduruğu altına almak gibi derin bir zihni sapkınlık içindedir.
Örgütün temel stratejisi eğitim, diyalog, hoşgörü, sivil toplum kuruluşu kisvesi altında devlet kurumlarına sızmak, toplumu etkilemek, ekonomik kaynaklara hakim olmaktır. Bu kürsüden tüm dostlarımıza kendi güvenlikleri için ülkelerinin geleceği için Fetullahçı Terör Örgütü’ne karşı gerekli önlemleri süratle almaları çağrısında bulunuyorum. Bizim yaşadığımız tecrübeyle sabittir ki FETÖ ile bu aşamada mücadele etmezseniz yarın çok geç olabilir. Bu vesileyle bu örgütün kurumları ve örgütle bağlantılı kişiler tarafından kullanılan ‘Türk, Türkiye’ gibi ifadelerin kesinlikle ülkemizle bir ilgisinin bulunmadığını da belirtmek isterim.”