CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının “Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz” sözlerine ilişkin soruşturma başlattığı haberlerine ilişkin, ”Savcıları harekete geçirmişler. Sanıyorlar ki savcı fezleke düzenleyecek, biz de korkacağız. Siz kim oluyorsunuz da biz sizden korkacağız?” dedi.
Kılıçdaroğlu Berlin Maritim Otel’de düzenlenen etkinlikte partililere hitap etti.
Etkinlikte Gazi Mustafa Kemal ve terörle mücadelede hayatını kaybeden şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Kılıçdaroğlu, kendilerinin demokrasi dedikçe üstlerine gelindiğini iddia ederek, ”Her alanda üstümüze geliyorlar. Dün Türkiye’de Odalar ve Borsalar Birliğinde bir konuşma yaptım. Buraya geldim. Ben buradayım dünyanın lafını ediyorlar arkamdan. Şunu söyledim, ‘sözüm söz, Türkiye’ye gelince onun ağzının payını vereceğim.’ Vereceğim onun ağzının payını. Savcıları harekete geçirmişler. Sanıyorlar ki savcı fezleke düzenleyecek, biz de korkacağız. Siz kim oluyorsunuz da biz sizden korkacağız? Makama bağlı olarak korku alanları yaratmaya çalışıyorlar. Senin makamın ne olursa olsun, benim makamım ne olursa olsun ben haklıysam sonuna kadar direneceğim, ta ki demokrasiyi Türkiye’ye getirinceye kadar.” diye konuştu.
Almanya’ya birçok kez geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bu gelişinde ilk kez Türkiye hakkında bu kadar karamsar bir tablo gördüğünü ifade ederek herkeste bir kaygı var olduğunu ancak bu kaygıyı taşıyanların Türk vatandaşlarının aksine yabancılar olduğunu belirtti.
Görüştüğü yetkililerin demokrasiye inandıklarına işaret eden Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
”Bunlar özgürlüklere, yargı bağımsızlığına, kadın erkek eşitliğine inanıyorlar. Yüksek ahlaki standartların yakalanmasını istiyorlar. O standartların her yerde ve özellikle de Türkiye’de de olmasını istiyorlar. Ama bunlar ciddi bir karamsarlık içinde, acaba Türkiye nereye gidiyor diye. Bu sohbetin temel nedeni bu. Demokrasi çıtasında gerilere düştük. Bunun sorumlusu da 12 Eylül darbesini yapanlardır. O dönemin hukukunu oluşturanlardır. Biz darbe hukukunu değiştirmediğimiz sürece çağdaş anlamda bir demokrasiyi Türkiye’ye taşıyamayız. Bunu herkesin bilmesini istiyorum. Demokrasi nedir. Demokrasi 4 yılda bir sandığa gidip oy kullanmak mıdır? Hayır. O sadece demokrasi içinde bir ayrıntıdır. Demokrasi insana saygı duymaktır her şeyden önce. Demokrasi bir kültür işidir. Demokrasi bir ahlak işidir. Demokrasi hakça yaşama işidir.”
Türkiye’de medya özgürlüğünün olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, ”Medya özgürlüğünün olmadığı bir ülkede toplumun özgürlüğü yoktur. Doğru haber alma kanalları kapatılmıştır. Doğru haber yaptı diye gazeteciler hapse atılıyor, onlara kim sahip çıktı? CHP sahip çıktı. Her koşulda yine biz sahip çıkacağız. O gazeteciler geçmişte CHP’yi en acımasız şekilde eleştiriyorlardı.” dedi.
Bir siyasetçinin övgüden çok eleştiriye ihtiyacı olduğunu kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, ”Objektif bir gazeteci bizim eksikliğimizi yazar. Benim en samimi dostum benim eksikliğimi söyleyendir. Yanlışımız varsa söylesin ki yanlışımızı düzeltelim. Demokrasi budur. Demokrasi aklın özgürlüğüdür.” diye konuştu.
Siyasetçinin ahlaklı olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ”Sevgili Peygamberimiz ‘ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim’ demiştir. Tüm dinlerin ortak temeli ahlaktır. Ahlaklı insan saygın insandır, akil adamdır. Çiçero’dan tutun diğer peygamberlerin tamamı ahlak üzerine güzel şeyler söylemiştir. Siyasette de ahlak olmalıdır.” ifadesini kullandı.
Türkiye’de işlerinin zor olduğunu ama hiçbir zaman umutsuz olmayacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ”CHP’nin genlerinde Kuvayı Milliye ruhu vardır, asla unutmayın. En karanlık günlerinde Türkiye’yi nasıl aydınlığa çıkardılarsa yine Türkiye’yi aydınlığa çıkartmaya kararlıyız. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi baskıyı kurarlarsa kursunlar, bildiğimiz yoldan, demokrasi yolundan, özgürlük yolundan asla vazgeçmeyeceğiz. Ülkemize tam demokrasiyi getireceğiz. Hibrit demokrasi değil, üçüncü sınıf demokrasiyi değil.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de tam demokrasi ve özgürlüklerin temelinin atılması gerektiğini kaydeden CHP Genel Başkanı, ”Devrimler kolay gerçekleşmez, devrimleri gerçekleştirmek için serde bedel ödemek vardır. Bedel ödemekse hepimiz bedel ödemeye hazırız. Bedel ödemeden bir şey yapmak mümkün değil. Bedel ödemekse sonuna kadar ödeyeceğiz, yeter ki tam demokrasi ve özgürlüğe kavuşulsun.” diye konuştu.
Öte yandan Kılıcdaroğlu, bugünkü temasları çerçevesinde Başbakan Yardımcısı ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Sigmar Gabriel, Göç ve Mültecilerden Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz ve Dışişleri Bakanlığı nezdindeki Devlet Bakanı Maria Böhmer ile görüşmeler gerçekleştirdi.
Kılıçdaroğlu SPD Türkiye Koordinasyon Grubunun “AB-Türkiye ilişkileri ve son gelişmeler” başlıklı toplantısına da katıldı.
İki günlük Berlin temaslarını tamamlayan CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet Türkiye’ye hareket etti.
