Brüksel’de doğup büyüyen 31 yaşındaki Kadir Çelik, Belçika’nın binlerce kilometre uzağında olan ülkelerde gördüğü konsepti, Brüksel’e taşıdı.
Daha önce kendi kurduğu ofiste muhasebeci olarak çalışan genç girişimci, işin verdiği streslerden kurtulmak üzere, farklı ülkelere gerçekleştirdiği ziyaretler sonrası, Brüksel’e Serendipity adında yeni bir iş yeri açtı.
Kısa sürede isim yapan ve özellikle Belçikalı vatandaşların uğrak yerine haline gelen mekan, Schaerbeek Belediyesi’nin en görkemli yerlerinden olan Josaphat Parkı’nın hemen yanında olmanın da avantajını iyi değerlendirmiş durumda.
Büyük bir titizlikle hazırlanan iç dekorasyonuyla ilgi çeken mekan, “Begles” gibi Amerika’da ünlü olan ürünleri müşterilerin beğenisine sunarken, henüz isim yapmamış sanatçıların eserlerini sergileyerek de cazibesine değer katmış.
Rue Josse Impens 3, 1030 Bruxelles adresinde yer alan Serendipity, Perşembe günleri hariç saat sabah 7.00’dan akşam 19.00’a kadar müşterilerini en iyi şekilde ağırlıyor.
Serendipity nedir?
K.Ç.: “Birkaç ay önce, Serendipity Brussels’le ilk tecrübemize başladık. Zanaat ekmek, zanaat pasta çeşitlerini müşterilerimize sunuyoruz. Bunu yaparken de mekanımızı sanat tablolarıyla donattık. Kısacası, Schaerbeek’in güzel bir mahallesine güzel bir mekan kazandırdık ve burada bu işe atılmayı uygun gördük. Burası oturduktan sonra Serendipity konseptimizi önce Anvers ve Namur şehirlerine, daha sonra ise diğer şehirlere taşımayı düşünüyoruz.”
Serendipity fikri nasıl oluştu?
K.Ç.: “Eşimle birikte sıkça yurtdışı seyahatleri gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar birçok ülkeyi gezdik. Bir New York seyahati esnasında, buna yakın bir mekana rastlamıştık. Daha sonra bir Endonezya gezisinde ise bu tip vitrinle buradaki gibi bir kontuvara rastlamıştık. Eşimle birlikte o günlerde böyle bir mekan açma hayalini kurmuştuk. Bu hayalimizi gerçekleştirmek ise, birkaç ay önce nasip oldu.”
Bu yeni konsept beğenildi mi?
K.Ç.: “Evet, Serendipity çok kısa zamanda beğenildi. Özellikle yaz aylarında, terasımız sayesinde yakında olan Josaphat Parkı’na gezmeye gelenler, bizim mekanımıza da uğruyor. Yaz ayları çok kalabalık geçti. Ancak şu an kış dönemi olduğu için yaza bakarak biraz daha sakin. Fakat biz şimdiden ilkbahar ve yaz aylarına hazırlıklarımızı yapıyoruz.”
Serendipity’yi keşfeden müşterilerin tepkileri nasıl?
K.Ç.: “Serendipity’yi ilk defa keşfeden müşteriler bizleri, bu yeni konsepten dolayı tebrik ederek buradan ayrılıyorlar. Birçok müşterimiz, Schaerbeek’te buna benzer başka bir tarzın olmadığını dile getiriyorlar. Şu ana kadar, herhangi bir konuda bizlere şikayetlerini sunan bir müşteriye henüz rastlamadık. Buraya bir kez gelen, sürekli müşterimiz oluyor ve burayı keşfeden daha sonra başka birini getiriyor.”
Serendipity’yi ayrıcalıklı kılan nedir?
K.Ç.: “Bizim burada sunulan bütün ürünler ayrıcalıklıdır. Mesela ekmek, özel yapılır ve kesinlikle endüstriyel değildir. Pastalarımız Belçika’nın en ünlü pastaclarından Yves Guns’ün pastalarıdır. Amerika’da meşhur olan “Bagles” çeşitlerimiz vardır. Bu “Begles”ler hem kahvaltıda, hem öğlen yemeğinde hem de akşam yemeğinde tüketiliyor. Ayrıca kahve çeşitlerimiz de özeldir. Zaten burada çalışan arkadaşlarımız son derece tecrübelidirler. Kahveyi hazırlayan arkadaşımız, dört yıl boyunca Zaventem Havalimanın’daki Starbucks’te çalışmış. Aşçımız ise, İxelles’deki en ünlü lokantasında yedi yıl boyunca aşçıbaşı olarak çalışmış. Burada sadece sunduğumuz ürünler değil, elemanlarımız da kalitelidir. Bu markayı kurarken, ürünlerden iç dizayna kadar her şeyi büyük bir titizlikle hazırladık.”
Serendipity sanatçının dostu mudur?
K.Ç.: “Kesinlikle dostudur. Buradaki sergi, Almanya’dan gelen bir Alman sanatçıya ait. Kendisi yaşamını şu anda Belçika’da sürdürüyor. Genç ve henüz tanınmış bir sanatçı değil. Zaten bizim hedefimiz, genç ve ünlü olmayan sanatçıların eserlerini tanıtarak onların isim yapmalarını sağlamak istiyoruz. Bu sanatçıların eserleri burada sergileniyor ve hepsi satlık. Ancak biz burada bir sent dahi kar edinmek istemiyoruz. Amacımız sadece sanata katkı yapmak. Bu sanatçının tabloları dört ay boyunca burada sergilenecek. Daha sonra başka bir sanatçının eserleri sergelenecek. Zaten bazı sanatçılar burada sergi yapmak için sıraya girdiler bile.”
Cafer Yıldırımer