Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçiliği’nde 30 Ağustos akşamı düzenlenen Zafer Bayramı resepsiyonuna kordiplomatik, askeri erkan, çeşitli sivil toplum kuruluşları, Belçika’daki Türk temsilcilikleri mensupları ve Belçika resmi makamlarından geniş katılım oldu.
Büyükelçi Hakan Olcay’ın bu vesileyle konuklara İngilizce ve Türkçe olarak yaptığı hitabında büyük zaferin 95. yıldönümü kutlanmış, akabinde Sayın Cumhurbaşkanımızın 30 Ağustos mesajı paylaşıldi.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, yaklaşık 300 davetlinin huzurunda, Büyükelçi Hakan Olcay tarafından okundu.
“Bugün, aziz milletimizle ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizle beraber Büyük Zafer’in 95. Yıldönümünü idrak ediyoruz.” Sözleriyle başlayan mesajın devamında şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye ve dünyanın dört bir köşesindeki milyonlarca vatandaşımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı yürekten kutluyorum. Ülkemizin bu gurur gününde heyecanımızı paylaşan tüm dostlarımıza en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Türk milletinin 1919 yılında Samsun’da Gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde başlattığı istiklal mücadelesi, tüm yokluk, yoksulluk ve imkânsızlıklara rağmen 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle zafere taşınmıştır. 30 Ağustos Zaferi, milletimizin canından daha aziz bildiği vatan topraklarında bağımsız yaşama iradesinin tüm dünyaya ilanıdır. Bu zafer, siyasi ve sosyal sonuçları itibariyle tarihe yön vermiş, emperyalistlere karşı istiklal savaşı yürüten birçok mazlum halka ilham ve umut kaynağı olmuştur. Türkiye, tıpkı 95 yıl önce olduğu gibi, ekonomik ve siyasi bağımsızlığına yönelik tehditleri, saldırıları ve sabotaj girişimlerini bertaraf etme konusunda aynı kararlılığını muhafaza etmektedir.
Başta FETÖ olmak üzere bütün terör örgütlerine vurgu yapıldı
Başta FETÖ olmak üzere Türkiye’de kanlı eylemlere başvuran terör örgütlerine vurgu yapılan mesajda “FETÖ, DEAŞ, PKK, PYD gibi eli kanlı terör örgütlerine karşı hukuk, adalet ve demokrasiden taviz vermeden sürdürdüğümüz amansız mücadele, bu konudaki hassasiyetimizin en bariz örneğidir. Türkiye, bu mücadelesiyle hem kendi vatandaşlarının can güvenliğini sağlamakta, hem de küresel güvenliğe ciddi katkıda bulunmaktadır. Ülkemiz, önümüzdeki dönemde de bekasına yönelen tehditleri kaynağında etkisiz hale getirmeye devam edecektir. Şüphesiz bu zorlu süreçte en büyük güç kaynağımız “Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan ve Tek Devlet” ilkeleri etrafında bütünleşen milletimizin birlik ve beraberliği ile dost ülkelerin desteğidir. Aziz milletimiz, 15 Temmuz darbe girişimi karşısında sergilediği destansı direnişle, “Ya İstiklal Ya Ölüm” tercihiyle baş başa bırakıldığında neleri göze alabileceğini göstermiştir. Türk Milleti, o gece 250 şehit ve 2 bin 193 gazi pahasına sadece darbe teşebbüsünü bertaraf etmemiş, aynı zamanda ülkesine, demokrasisine ve özgürlüğüne sahip çıkma iradesini de ortaya koymuştur. Çanakkale’yi geçilmez kılan, Kurtuluş Savaşımızı zafere taşıyan, son olarak da 15 Temmuz gecesi tüm ülke sathında ayağa kalkan bu iradeyle ülkemiz, her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek kapasiteye sahiptir. Nitekim darbe girişimi ve terör saldırıları başta olmak üzere yaşadığımız onca badireye rağmen, son bir yılda ekonomide, yatırımlarda ve ileri demokrasi yolunda elde ettiğimiz başarılar, bunun en açık ispatıdır. Bu vesileyle bir kez daha Cumhuriyetimizin banisi, Büyük Taarruz’un Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal’i ve dava arkadaşlarını minnetle yâd ediyor, tüm şehitlerimize ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum.” ifadeleri yer aldı.
Haber/Fotoğraflar: Cafer Yıldırımer