Brüksel’de ulaşım şirketi sahibi olan genç girişimlerden Ozan Özokçu, getirilen kısıtlamalar sonrası, ulaşım sektörünün unutulduğunu ifade etti.
Uzun yıllardır bu sektörün içinde olan ve yaklaşık beş yıl önce kendi şirketini kuran Ozan Özokçu, sektör olarak 2020 yılının başlamasıyla zor günler geçirdiklerinin altını çizdi.
Mart ayında kendilerine yardım yapıldığını hatırlatan Ozan Özokçu, bu kez unutuldukları belirtirken, derdini dinleyecek kimsenin olmadığını söyledi.
Taksi, minibüs, otobüs ve limuzin gibi araçlara sahip olan Brussels Limousine Services, büyükelçiliklere, okullara, turistlere, düğünlere ve firmalara hitap ediyor.
“Bizimle ilgili hiçbir karar yok”
Belçika’da birinci kısıtlama döneminin üçüncü ayın 17’sinde başladığını ancak salgının çok daha önce Çin’de başlamasından dolayı işlerinin daha önceden etkilendiğini bildiren Ozan Özokçu, “Burada kısıtlama olmadan önce, çin’de kısıtlama vardı bile. Bu yüzden Mart ayından önce bize iptaller gelmeye başlamıştı. Biz ilk krizde bize verilen yardımlar sayesinde bir şekilde dayandık. Bu yardım Ağustos ayına kadar sürdü. Bu süre zarfında biz bir yardım yapıldı. Ancak yapılan yardım ancak maaşımız karşıladı. Oysa araçlarımızın sigortaları var, vergileri var, benzini var, kirası var, kredisi. Ama bu aldığımız yardım bunların hiçbirini karşılamadı. Hepsi cepten gitti. Ağustos ayından sonra devlet bizden bu yardımı kesti ve ondan sonra bize her şey normale dönmüş gibi işe devam edebileceğimiz söylendi. Turist gelmediği için işimizi sadece lokal anlamda yaptık ve okulların açılmasıyla tam toparlamaya başlarken işler tekrar durdu. Şu anda okullar kapalı ve süresini bilmiyoruz. Ancak alınan kararlara bakıyoruz, bizimle ilgili alınmış olan hiçbir karar yok.” diye konuştu.
“Sunulan kurallar bize uygun değil”
Sunulan kuralların kendilerine uygun olmadığını belirten Ozan Özokçu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Şu anda limit sayısına ve mesafe kuralına uyarak yolcu alabilecekmişiz. Ancak bu kural bize uymuyor. 10 kişilik bir grubu 20 kişilik bir Sprinter’le taşıyabiliriz. Ama bu sayı 15 olursa o zaman büyük otobüs kullanmamız lazım fakat otobüs fiyatı da çok farklı. 15 kişiyi aynı paraya büyük otobüste taşırsak, külliyen zarardayız. Ayrıca bu kural yüzünden küçük arabaya 1 kişiden fazlasına alamıyoruz. Normalde araba 6 kişiye kadar yolcu alabiliyoruz ve istediğimiz fiyat çok kişi olduğundan dolayı yolcuları fazla etkilemiyor. Fakat biz 6 kişiden istenen fiyat bir kişiden istenilmiyor. 2 aydır 15 kişilik bir grubu her gün işe götürüp getiriyorduk ama bu kural yüzünden onları bir otobüste taşımamız lazımdı. Otobüs fiyatı farklı olunca, bu işi iptal etmek zorunda kaldık. Ancak devletin ulaşım araçlarına bakıldığı zaman, bu kuralların geçerli olduğunu görmüyoruz.”
“Düğünlerin durumu hiç belli değil”
Düğünlerin de işlerini çok etkilediğini belirten Ozan Özokçu, “Biz de ayrıca limuzinler de var fakat düğünlerin durumu hiç belli değil. Bir izin veriliyor, bir verilmiyor, bir veriliyor, bir verilmiyor. Açıkcası ne yapmak istedikleri belli değil. O yüzden limuzinlerimiz aylardır yerinden kıpırdamadan yatıyor.” diye ekledi.
“Derdimizi soran olmadı”
Bu sektörün unutulduğunu dile getiren Ozan Özokçu, “Şimdi bizim için alınmış bir karar yok. Bize gelip derdimizi soran dolmadı. Kime gidip derdimizi anlatacağımız da bilmiyoruz. En son duyduğuma göre, bize bir yardım ayıracaklarmış ve yardımından faydalanmak için faaliyetleri durdurmamız söz konusu değilmiş. Ancak kesin olan bir şey yok. Böyle olsa bile, ben müşterilerimi kaybedersem, ileride işimizi nasıl devam ettireceğiz?” şeklinde konuştu.
Cafer Yıldırımer