Her Bayram olduğu gibi bu Bayramda bir çoğumuz sevinç ve mutluluklarımızı paylaşırken bir çoğumuzda Bayram olmasına rağmen hüzünle göz yaşı ile karşılıyoruz mübarek günleri.
Nefes aldığımız her saniye doğumlar ve ölümler oluyor yaşanan her anda sevinilebilecek durumlar zuhur ettiği kadarda üzünülebilecek vakalar oluyor.
Nice anneler babalar yitirdiği evladının taze acısı ile kavrulurken nice yetimler kaybettiği anne babasının eksikliği ile ve yine nice aileler huzursuzlukla ayrılığın mutsuzluğun seveninden sevdiğinden uzak kalmanın acısını yaşayarak Bayram sabahını göz yaşı ve keder ile karşılıyor.
Bu dünyaya geldi isek mutlaka gidişimizde kaçınılmaz bir gerçek. Madem kaçınılmaz bir gerçekle karşı karşıyayız üç ama beş gün sonra göç edecek isek neden bu Bayramla birlikte Ramazanda edindiğimiz ahlak feyz ve bereketini misli misli devam ettirip en güzel Bayramımız ahiret Bayramımız olmasın.
Neden dargın geçsin üç günlük ömür,
Niye yıkalım Hak yapısı gönül evini,
Bizi bize getirsin lûtfedilen Bayramlar,
Sarılalım candan,unutalım hainlikleri.
Yeniden doğuşumuz olsun bu sabah,
Tebessümler sadaka diyor hadisler bak,
Çıkmadan yolumuz kabire,çekmeden ah,
Birlik beraberlik içinde yollar alak.
Muhabbet samimiyet düsturumuz olsun,
Yıkılmasın yuvalar yüzler daim gülsün,
Nefisler azmasın, iblis kahrından ölsün,
Abdilim Ramazan Bayramımız kutlu olsun.
Değer mi sonsuz bir hayata yalancı cihan,
Nere gitti hani nice Han nice Sultan,
Bırakmadımı en yakın anan baban,
Tövben olsun, gel küsme bu Bayram.
Abdil Göktekin