(AA) – Birleşik Krallık’ta bugün yapılan kritik Avrupa Birliği (AB) referandumu için oy verme işlemi devam ediyor. Bazı seçmenler küreselleşen dünya çerçevesinde AB’de kalınarak yola devam edilmesi gerektiğini düşünürken, birliği demokratik bulmayanlar ise ülkenin AB’den çıkması gerektiğini söylüyor.
Yaklaşık 70 milyon kişinin yaşadığı Birleşik Krallık’ta halk bugün sandık başına giderek, okullar, kiliseler, belediyeler ve toplum merkezlerinde, “Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB’den ayrılmalı mı?” sorusunu yanıtlıyor.
Londra’nın ünlü Notting Hill semtindeki Kensington Temple Kilisesi’nde oyunu kullanan seçmenler de AA muhabirine konuşarak, gerekçeleriyle birlikte referandumda ne yönde oy kullandıklarını dile getirdi.
Londralı film yapımcısı 50 yaşındaki Adam Carroll, dünyanın giderek daha fazla küreselleştiğinin altını çizerek, birlikte kalınması gerektiğini belirtti. Carroll, “Bu ülkenin sadece kendi vatadaşlarına ait olduğu fikri hoşuma gitmiyor. Dünyamız artık daha küresel. AB’nin çatışmaların önlenmesi için kurulduğuna inanıyorum. Bu işe yaradı ve bu benim için en önemli şey.” diye konuştu.
Finans sektöründe çalışan 51 yaşındaki Vinne Berckhajhani de, birlikte kalma yönünde oy verdiğini dile getirerek, Avrupa’daki tüm sorunlara rağmen, tek büyük bir örgütün parçası olmanın önemini vurguladı. Berckhajhani, AB’nin Birleşik Krallık’ı geriletmesinden çok geliştirdiğini düşündüğünü söyleyerek, “Coğrafi olarak da Britanya Avrupa’ya bağlı. İngiliz kanalı, sudan başka bir şey değil.” dedi.
Uzun yıllardır başkent Londra’da yaşayan emekli borsacı Russell Middleton da, AB’den çıkma fikrini “çılgınlık” olarak nitelendirdi. Middleton, “Daha büyük pazarın bir parçası olmak zorundayız. Ülkenin, birliğin tam bir parçası olmasını istiyorum. Birlik dışında öylece tek başına oturmasından çok, farklılık yaratmasını istiyorum.” dedi.
Medya sektöründe çalışan 60 yaşındaki James Dork da, AB’de yoluna devam edecek Birleşik Krallık’ın “daha güvende ve güçlü” olacağına inandığını belirterek, “Küresel dünyada bu ülke için en iyisini istiyorum ve kararımın tam anlamıyla milliyetçi bir karar olduğuna inanıyorum. Kendimizi birlikten ve tehlikelerden izole etmekten çok, sorunlarla yüzleşmemiz gerektiğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Genç seçmen serbest dolaşım fırsatını kaybetmek istemiyor
İrlanda vatandaşı olan ve işletme sektöründe çalışan 28 yaşındaki Lorna Neil de Birleşik Krallık’ın AB’de daha güçlü olacağına inanan bir seçmen.
Referandum düzenlenmesi fikrini eleştiren Neil, “Referandum anlamsız. Bizim neslimiz oradan oraya gidiyor, Avrupa genelinde hareket halindeyiz.Avrupa’nın her bir ülkesinde yaşayan arkadaşlarım var. Serbest dolaşım ve ticaret, bize bu olanağı veriyor. İngiltere’de iş olunca buraya gelebiliyoruz, belki başka ülkeye de geçebiliyoruz, bu harika bir şey.” şeklinde konuştu.
Üniversite öğrencisi Angus Douglas (20) da, diğer AB üyesi ülkelere gidip eğitim hayatına devam edebilmesi ve çalışabilmesinin birlikte kalınarak çok daha kolay olduğunu dile getirdi. “Eğer birlikten çıkarsak Avrupalı arkadaşlarımın da buraya gelip okuması zorlaşacak.” diyen Douglas, seyahat rahatlığı başta olmak üzere, AB’li hayatın daha kolay olduğunu düşündüğünü söyledi.
Her ikisi de öğrenci olan 19 yaşındaki Anya Plaice ile 18 yaşındaki Chloe Smith de, AB’nin sağladığı serbest dolaşım fırsatından ileride faydalanmak istediklerini belirterek, birlikte kalınması yönünde oy verdiklerini kaydetti.
Smith, “İleride çok büyük bir ihtimalle başka bir AB ülkesine taşınacağım ve orada iş arayacağım. Bu durum, oyumu vermemde en fazla öne çıkan konu oldu.” derken, Plaice de, “Gelecekte, Avrupa genelinde seyahat etmek ve iş bulmak istiyorum. Belki böylece başka bir üye ülkeye yerleşebilirim. Bu olanaklar kararımı vermemde önemliydi. Ayrıca, birlikten ayrılmamız için iyi bir sebep bulamadım. Birleşik Krallık’taki sorunların, ülkenin AB üyeliği kaynaklı olduğunu düşünmüyorum.” diye konuştu.
AB karşıtlarından demokrasi talebi
“Hem Brüksel hem de Lüksemburg’daki isimsiz, yüzsüz bürokratlar tarafından yönetilmek istemiyorum. Bu birlikten çıkmamız gerekli.” diyen 75 yaşındaki alçı ustası Peter Hone, AB’nin sıradan insanlara çıkar sağlamadığını öne sürdü. Kendisini “Avrupalı” olarak tanımlamayan Hone, “Ben Britanyalıyım. Avrupa da benim için bir kıta. Biz bu kıtadan farklıyız. Irkımız farklı. Avrupa’da daha fazla demokrasiye, açıklığa ihtiyacımız var. 1975’de yapılan referandumda oy kullanabilseydim, o zaman da ‘birlikten çıkalım’ derdim. Şimdi de öyle diyorum.” dedi.
Adını vermek istemeyen AB karşıtı bir başka seçmen de, birliği “çöplük bürokrasi” olarak tanımlayarak, “Ön yargılı değilim ancak birlikten çıkarsak ekonomimizin daha iyi yürüyeceğine inanıyorum. İyi yasalar çıkarılıyor olması birlikte kalmak için yererli sebep değil. Birlikte kalmak için hiçbir iyi sebep olduğunu düşünmüyorum.” ifadelerini kullandı.
50 yaşındaki Beatrice Johnson da, AB ortak pazarının yozlaşmış olduğunu savunarak, “AB demokratik de değil. Bu sebepler birlikten çıkmamız için yeteri kadar iyi sebepler, öyle değil mi? Birlikten çıkarak tüm diğer üyelere örnek oluşturacağımızı umuyorum. (Avrupa’daki sığınmacı krizine ilişkin) Fransa, Almanya ve güneydeki Avrupa ülkelerinin haline bir bakın. Eğer sınır kontrolleri olsaydı, böyle olmayacaktı.” değerlendirmesinde bulundu.
Liderler de oylarını verdi
Bu arada, ülkenin birlikte kalması gerektiğini savunan İngiltere Başbakanı David Cameron, hükümetin kalbinin attığı semt olan Londra’nın merkezindeki Westminster’daki bir kilisede oyunu kullanırken, ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Jeremy Corbyn de seçim bölgesi Islington’daki bir ilkokulda sandığa gitti.
46 milyondan fazla seçmen
Oy verme işlemi yerel saatle 07.00’de (TSİ 09.00) başladı.
18 yaş üzerinde Birleşik Krallık ve Birleşik Krallık’ta yaşayan İrlanda ve İngiliz Milletler Topluluğu vatandaşlarının oluşturduğu, toplamda kayıtlı 46 milyon 499 bin 537 seçmen bugün yerel saatle 22.00’ye (TSİ 00.00) kadar oylarını kullanabilecek.
Referanduma saatler kala, son anketler “AB’de kalalım” diyenlerle “AB’den ayrılalım” diyenlerin oranını başa baş gösteriyordu. Referanduma katılım oranı ile kararsızların referandum sonucunu belirlemesi bekleniyor. Analistler, referanduma katılım oranının yüzde 80’i geçebileceğine dikkati çekiyor.
Referandum sonucunun yarın sabaha karşı belli olması öngörülüyor.