Gecenin karanlığına inen bir huzur, gökyüzünden dökülen rahmet damlaları gibi… Berat Kandili, yalnızca affın değil, aynı zamanda aydınlanmanın da gecesi. Ruhumuzun en derin köşelerine ışık tutan, geçmişin yüklerinden sıyrılıp yeni bir benlikle yol alabileceğimiz bir fırsat.
Hepimizin içinde taşıdığı yaralar var. Kimi çocukluğumuzdan, kimi bir dostun ihanetinden, kimi ise hayatın getirdiği ağır yüklerden… Bazen bu yaralar, fark etmesek de bizi karanlıkta tutar, ilerlememize engel olur. Belki bu gece, içimizde yıllardır taşıdığımız yükleri bırakmanın gecesidir. Geçmişin acılarından, korkularından, pişmanlıklarından özgürleşip yeni bir başlangıç yapmanın…
Bazen kendi içimize dönüp aydınlanmamız gerekir. Ama bazen de bizi aydınlatacak, elimizden tutacak dostlara ihtiyacımız vardır. Berat, yalnızca affedilmek değil, aynı zamanda bize iyi gelecek insanları hayatımıza katmak için de bir dua olsun. Çünkü insan bazen tek başına iyileşemez, ona şefkatle yaklaşacak bir dost, bir yol gösterici, bir yoldaş gerekir. İşte bu gece, Rabbimizden hem affı, hem de bizi aydınlatacak insanları da isteme vaktidir.
Belki de karşımıza çıkacak bir kişi, tek bir söz, bir tesadüf sandığımız karşılaşma, bize bambaşka bir kapı açacaktır. Belki hayatımızdaki fazlalıkları bırakıp, ruhumuza iyi gelecek insanlara daha çok yer açmalıyız. Berat, yükleri azaltmak, bizi aşağı çeken bağlardan özgürleşmek, kendi hakikatimize biraz daha yaklaşmak demek.
Bu gece, hem kendimizle hem de hayatımızla barışalım. Kırgınlıklarımızı bir bir suya bırakalım. Ruhumuzun ihtiyacı olan aydınlanma için dua edelim. Ve en önemlisi, umut edelim. Çünkü her karanlık gecenin ardında aydınlık bir sabah vardır.
Berat Kandiliniz mübarek olsun. İçimizdeki ışık hiç sönmesin.
Cemile Tetik 
