“Ben Müslümânım! Müslüman yılbaşı kutlamaz!”

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Rahmân ve Rahîm olan Yüce Allah’ın (c.c.) adıyla…

Hamd  âlemlerin Rabbi Allah (c.c.) içindir. Salât ve Selâm Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’in,  âli’nin ve Ashâbının üzerine olsun inşallah. 

Muhterem Müslümanlar, 
Peygamber efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v) bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Tebliğ vazifesinin sınırları bütün âlemi içine alır. Dünyada ve Kainatta hiçbir topluluk bu çemberin haricinde değildir. İnsanlığı İslam’a ve İslam  kardeşi olmaya davet etmişler, hiç bir toplumda bulunmayan düşünce, hareket, ve yaşayışı tesis etme gayretinde olup, taklitten uzak, Yüce Allah’ın (c.c) emirleriyle Sünnet-i Seniyyeyi yani birleştirerek yepyeni bir hayat tarzı tesis etmişlerdir. 

Sevgili Peygamber efendimiz (s.a.v) hadis-i Şeriflerinde “Kim bir kavme benzemeye azmederse o ondandır.” buyurarak, ümmetini gayri müslimlere benzemek ve onlara derin sevgi beslemekten sakındırmışlar; sünnet-i seniyyeleriyle de bunu fiilen tatbik etmişlerdir, gayrimüslimler saçlarını uzatmışlarsa, Peygamber efendimiz (s.a.v) kısaltmıştır, onlar birgün oruç tutmuşlarsa, Allah’ın Rasulü (s.a.v) iki gün tutmuştur. Ahzab suresinin 2.inci âyet-i kerimesinde “Şânım hakki için muhakkak ki size Rasülüllah’da (s.a.v) pek güzel numune vardir. ” buyurulduğu üzere taklid edilecek, sadece yüce Allah’in Rasülü Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)’dir. 

Muhterem Müslümanlar,
Bügünlerde Belçikalı ve Avrupalı Hiristiyan komşularımız Noël kutlamalarını ve Yilbaşı âdetlerini kutladıklarına şâhid oluyoruz. Kendi inancının gereğini yapmak herkesin en tabii hakkıdır.
Ancak mel’un Şeytânın tuzağına düşerek  ve iki kaşımızın arasında merkezi bulunan, 72 Şeytân kuvvetinde Nefsimizin arzu ve heveslerine kapılarak bildiğimiz ve bilmediğimiz nice hataların, yanlışlıkların ve Hazret-i Allah’in (c.c.) haram kıldığı; alkol kullanmak, zinâ ve fuhuş gibi İslam’ın çirkin gördügü fiilleri işlemek, Kumar ve Piyango oynamak gibi büyük günahların işlendiği, nice imanların yok olduğu, afedersiniz zinâ tohumlarının atıldığı, insanların şeytanlaşıp dünyayı cehenneme çevirdigi, ahlâkın ve mâneviyâtin bozulduğu, Hazret-i Allah’in (c.c.) emirlerinin çiğnendiği, Peygamber efendimiz (s.a.v)’in sünnetine uygun olmayan fiillerin işlendiği bugün ve gecelerde, müminlerin, Müslümanlarını çok dikkatli olmaları, imanı tehlikeye atacak her türlü hâl, hareket ve davranışlardan kaçınmalı ve uzak durulmalıdır. Zira bugünlerde İmânı kaybetmek çok kolay ve İmânı muhafaza etmek ise çok zordur. Yüce Allah (c.c) muhafaza buyursun inşallah. Milâdi yılbaşı, biz müslümanlara eski senenin bitip yeni bir senenin başladığını hatırlatmanın yanında, ömürden geçen koca bir senenin neler getirip götürdüğünü, acaba lehimize mi? aleyhimize mi? kapandığını, geçen sene içerisinde sevaplarımızın mı? yoksa günahlarımızın mı?  daha dazla olduğunun muhasebe ve tefekkürü ile meşgul etmelidir. Dünyanin boş ve fâni olduğunu, ölüme her geçen gün daha çok yaklaştığımızı, Rabbimize ne kadar kulluk ediyoruz? Namazlarımızı dosdoğru kılabiliyor muyuz? Kur’an okuyabiliyor veya öğrenebiliyor muyuz ? İlim ile meşgul olabiliyor muyuz? Bir fakire veya bir camiye tasadduk edebiliyor muyuz? Peygamber efendimiz (s.a.v)’in sünnetine uygun yasayabiliyor muyuz? Çoluk çocuğumuzu, aileyi efrâdımızı, yakınlarımızı, akrabalarımızı ve çevremizi İslâm’ın emirlerine uymaları için mücadele veriyor muyuz? Iyi bir örnek olabiliyor muyuz? Din-i Mübini İslamı en güzel sekilde yasayabiliryor muyuz? İyi bir müslüman olabiliyor muyuz? Ve Ben Müslümanım, Müslüman yılbaşı kutlamaz! diye biliyor muyuz? Bu güzel hasletlerin çabası içinde olmamız gerekiyor.

Yoksa yılbaşı me’laneti çılgınlıklarına ve aptallıklarına karışarak günah defterimizin daha fazla kabarmasına, iman ve itikâdımızın zedelenmesine ve yok olmasina sebeb olmamalıdır. 

Öyleyse şuurlu müslümana düşen vazife aileyi efradı ve çoluk çocuğunu yılbaşı mel’anetinden uzak tutup, yemesinde içmesinde, giyim kuşamında, bir değişiklik yapmayıp, bu gecenin zulmetinden, şerrinden emin olup hidayet üzere hayatlarını devam ettirmeleri ve dünyada kafirin zulmü altında inleyen ümmet-i Muhammed’in felâh bulması ve kurtuluşu için dua etmektir. 

Gayrı müslimlerin bayramlarında ve âdetlerinden uzak durulmalı, yukarıda Peygamber efendimiz (s.a.v)’in ifade ettikleri gibi onlara benzememeye gayret etmelidir. Son olarak Hicr suresinin 3.üncü âyet-i kerimesini hatırlatır ve mevzumuza son vererek bu gecenin zulmetinden şerrinden yüce Allah’a (c.c.) sığınırız. Hazret-i Allah (c.c.) şöyle buyruyor: “Bırak onları (kendi hallerine) yesinler, eğlensinler! Onları boş bir emel oyalayadursun. Yakında görecekler onlar…” Allah’a emanet olun.

Vesselâm

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.