Gerçek olaylar üzerine inşa edilmiş bir hikaye.
Tür: Suç-Dram
Kısa zaman öncesine kadar yerel tiyatrolarda oynayan 63 yaşındaki eski vücut geliştirme şampiyonu ve emekli maden işçisi Recep Yağızoğlu, tecrübeli oyuncu Ali Sürmeli ile aynı karede!
İlhan Akgül, Sinan Tabanlı ve Kurt Cammon ilk uzun metrajlı filmleri olan ‘Son Oyun – The Last Game’ için uzunca bir süredir uğraş verdiler. Ve şimdi, 25 Nisan 2018’de Belçika’da ve 20 Nisan 2018’de Türkiye’de ‘Son Oyun’ seyircisiyle buluşuyor.
Bu sıradışı ‘suç-dram’ hikayesinin temelleri 80’li yıllardaki bir takım gerçekliklere dayanıyor. O zamanlar Türk istihbaratı tarafından gayriresmi olarak Avrupa’ya ASALA ile mücadele adına vatansever bir ekip gönderiliyor. Ekip Avrupa ve bazı Ortadoğu ülkelerinde başarılı operasyonlar yürütüyorlar. Vazifeleri sona erdiğinde ise içlerinden bazıları ajanlık kabiliyetlerini kullanarak Avrupa’da yeraltı dünyasına karışıyor. Ve Son Oyun, bu ekipten birisinin hikayesini ekrana taşıyor.
Hikayenin ana kahramanı olan Meftun Taylan operasyonlardan sonra karıştığı yeraltı dünyasında işlediği suçların verdiği pişmanlıkla, vicdanıyla kıyasıya bir hesaplaşmaya girişiyor. Fakat suçlu bir vicdanın hesaplaşması sıradan değil, yine kendi cinsinden kanlı bir savaşa dönüşüyor.
Son Oyun yüzde 90 itibariyle Belçika’da çekildi. (Genk, Oostende, Brüksel, Maasmechelen, Liege, Namur…) Bir kısmı ise İstanbul’da. Filmde Belçikalı, Belçikalı-Türk, Fransız-Türk, Hollandalı, Valon, İtalyan ve Türkiye’den oyuncular var. Kurtlar Vadisi ve Deli Yürek gibi dizilerde hafızalara kazınan performanslar sergileyen Ali Sürmeli ve yine meşhur tiyatro ve sinema oyuncusu Deniz Oral da filmin ana karakterleri arasında yerini aldılar.
‘Son Oyun, Belçika pazarındaki ismiyle The Last Game (veya Dernier Jeu)’ 18 Nisan 2018 çarşamba günü Kinepolis Hasselt’te Türkiye ve Belçika’dan oyuncuların katılımıyla birlikte gala akşamını gerçekleştiriyor. 1 hafta sonra 25 Nisan’dan itibaren ise Belçika’nın diğer şehirlerinde (Brüksel, Anvers, Gent, Liege, Hasselt) genel olarak seyirciye açılıyor. Türkiye’de ise 150’ye yakın sinema salonunda ‘Son Oyun’ ismiyle 20 Nisan’da sinemaseverlerle buluşacak.
Bir kaç yıl öncesine kadar sinema ile sadece seyirci olarak ilgilenen Kurt, Sinan ve İlhan bir takım kısa filmlerin ardından uzun metrajlı bir filmi gerçekleştirmeye karar verirler. İlk etapta bir hobi, veya kültürel bir faaliyet olarak başlayan proje ekibin ve oyuncuların özverili çalışması ile
gitgide profesyonelleşmeye başlar. Zamanla ekip gelişir, imkanlar genişler, proje organik olarak büyür ve emekler neticelerini vermeye başlar.
Kurt Cammon filme başladıklarında ‘bütün finansal, lojistik, sanatsal ve yapısal yükünü kendileri çektiklerini’ belirtiyor. Sonrasında kurumsallaşan ekip ilk önce Liége bölgesinden politikacı Ernur Çolak ve radyo-TV yapımcısı Mustafa Bağcı ile ortak çalışmaya başlıyor. Ardından Belçikalı film
yapımcılarına (Tarantula Films, Off World) ulaşarak Genk Belediyesi, VAF, Wallimage gibi kurumların desteğini aldığını belirtiyorlar.
Oyuncular…
Filmin oyuncu kadrosu oldukça geniş. 5 dili akıcı konuşabilen Recep Yağizoğlu bir maden emeklisi ve lokal tiyatrocu olarak ekibe katılmış. Kadroda yerel tiyatrolardan kadın-erkek oyuncuların yanı sıra daha önce hiç oyunculuk yapmamış insanlar da var. Keza tecrübeli oyuncular olan Türkiye’den Ali Sürmeli, Deniz Oral, Fransa’dan Memet Işık ve Belçika’dan Hilal Sönmez gibi isimler var. Bir diğer başrol oyuncusu İlhan Akgül ise projeye hem yönetmen, hem de senarist olarak dahil olmuş.
Ekip film çekimleri esnasında bütün oyuncularla müthiş bir ahenk yakalandığını ve ortaya sıradışı anlatımı ve oyunculukları olan bir hikaye çıktığını belirtiyor.
Filmin dili ağırlıklı olarak Türkçe. Yönetmenler bunun kasıtlı olarak tercih edildiğini belirtiyor: “İlk önce daha evrensel olması adına Hollandaca yapmak istedik, fakat Türklerin ağırlıklı olduğu sahnelerde bu gerçekçi durmuyordu. Gerçek hayatta Türkler kendi aralarında da Türkçe konuşuyorlar. Dolayısıyla hikayenin orijinal dilinin Türkçe olması gerektiğine kanaat getirdik ve hikayeyi anadilimizde filme aldık.’ ‘Filmin Türkçe olması filmi Türk filmi yapmıyor; Bu bir Belçika yapımı, fakat hikayede ağırlıklı olarak Türkçe konuşuluyor.’ diye ekliyorlar. ‘Film, sadece Türk
seyirciler için yapılmadı.’
‘Son Oyun’un güçlü yanlarından birisi ise hikayesinin gerçekleşmiş olaylara dayanması. Filmde, Avrupa’da Türk diplomatlara ve vatandaşlara suikastler düzenleyen terör örgütü ASALA ile mücadele adına gönderilen vatanseverlerin hayatlarına ışık tutan noktalar var. ‘Bu özelliği ile de
gerçekleri biraz kurgu ile harmanlayan bir film ortaya çıkmış oldu.’
Filmin Sinopsisi – (Hikaye özeti)
“Bir günah başka bir günahla örtülmez”
80’li yıllarda ASALA ile mücadele uğruna Avrupa’ya gönderilen ve sonrasında yeraltı dünyasında karanlık bir geç̧mişi olan Meftun Taylan ömrünün sonuna yaklaş̧maktadır. İ̇ş̧lediğ’ı suçların gölgesi altında pişmanlıklar yaş̧ayan yaş̧li adam, vicdanı dengesini yeniden sağlamak için kusursuz bir plan yapar. Kendi geç̧mişini andıran ve topluma zarar veren bazı kış̧ı ve suç örgü̈tlerini temizleyerek Tanrıyla arasındaki vicdanı hesabı kapatmak ister. Bu doğrultuda önce yakın çevresinden bazı isimler tespit eder. Daha sonra Türkiye’den Çerkez adlı soğukkanlı bir tetikçi getirir. Tespit ettikleri isimlere birer birer suikastler düzenlenir. Ritüeli andıran şiddetli cinayetler Meftun ve Belç̧ika-Türk yeraltı dünyasına ait gizemleri ifşa eder. Operasyon Meftun’un ruhsal dengesini sağlamak yerine daha fazla bozar. Özgürlüğünü satın alma vaadiyle gelen Çerkez’i ise, amacına ulaş̧mak iç̧in son bir görev beklemektedir. Kendine has bir kader inancı olan Meftun, ikilinin akıbetini kaderin ellerine teslim eder.
Ekip, bütün sinemaseverleri 25 Nisan çarşamba’dan itibaren salonlara bekliyor.
‘Izleyici, bu filmde kendisinden de bir şeyler bulacak.’