T.C. Brüksel Başkonsolosu Dilşa Kırbaşlı Karaoğlu, Anderlecht Belediye Meclis Üyesi Mustafa Ulusoy, Belçika Başbakanı Charles Michel’in danışmanı Belma Tek ve Belçika Türk Federasyon eski Başkanı Zeki Yarol ile federasyona bağlı 11 teşkilatın yöneticileri, Belçika Türk Federasyon tarafından 32.si düzenlenen iftar yemeğinde bir araya geldiler.
Beyoğlu Balık Restaurant’a düzenlenen iftar yemeğinde, özellikle Belçika’daki Türklerin birlik ve beraberliğine vurgu yapıldı.
İftarda konuşan Belçika Türk Federasyon Başkanı Ömer Zarasız, federasyona dair önemli mesajlar verdi.
Başkan Zarasız: “Milliyetçi Ülkücü Hareket’le bir gönül bağlantısı vardır”
Belçika Türk Federasyon tarafından düzenlenen geleneksel iftar programının 1987’den aralıksız bir şekilde yapıldığına dikkat çeken Başkan Zarasız, konuşmalarını şu şekilde sürdürdü: “Belçika Türk Federasyonu Belçika’nın 6 bölgesinde 11 tekilatıyla, Cenabı Allah nasip ederse, 16 Haziran’da da 12.teşkilatıyla görev yapacaktır. Yıllardır Belçika’da, Belçika’nın hassasiyetini korumak adına ana kültürümüzü, inancımızı yaşadığımız ülke üzerinde asla ve asla asimile olmadan kendi milli kimliğimizi, kültürümüzü ve inancımızı koruyarak, yaşadığımız ülke üzerindeki vatandaşlara güzel bir örnek olmak gayemizdir. Bunun üzerine kurulan bir kuruluş, yıllardır kendi içerisinde yetiştirmiş olduğu gençlik kadrosu olsun, kadınlar olsun, yönetici kadrolar, diğer teşkilatlarda ve diğer federasyonlarda görev almaktadır lakin şunu herkesin iyi bilmesi gerekir. Belçika Türk Federasyon aynı zamanda Milliyetçi Ülkücü Hareket’le bir gönül bağlantısı vardır. Resmi bir bağlantısı olmamakla beraber Türkiye’deki Milliyetçi Ülkücü Hareketin Belçika’daki gönül elçileridir. Onun için buradaki yaptığımız çalışmalar kısmen de olsa Ülkü Ocakları ve genel merkez çalışmalarına eşdeğer katındadır.”
Başkan Zarasız: “Biz illegal bir örgüt değiliz”
Konuşmasında, federasyon olarak herhangi bir şekilde illegal bir ilişkilerinin olmadığına dikkat çeken Başkan Zarasız, “Özellikle son yıllarda Belçika’da yaşanan seçimlerde kurumumuzu, şahsımızı ve dava arkadaşlarımızı her bir sebepten dolayı seçim malzemesi yapan gerek Belçika basını, gere adı Türk, ismi Türk, Türkçe konuşan ama asla ve asla Türk olmayan bazı insanların teşkilatımızı, şahsımızı ve Türkün sembolü olan bozkurtu kullanmalarından elbette sıkıntılarımız vardır. Ama hiçbir zaman bunu gözardı etmemek lazım. Biz illegal bir örgüt değiliz ve asla bir illegal örgüt içerisinde de olmadık. Belçika dernekler yasasında kurulmuş resmi bir federasyonuz. Derneklerimiz de yine Belçika dernekler yasasında kurulmuş resmi birer derneklerdir. Şayet öyle bir illegal işimiz olsaydı, bugün 32.yıl sebebiyle iftar programımızı yapamazdık. Onun için, hiçbir kimse bizim öz kimliğimizden, inancımızdan taviz vermemizi beklemesin. Ama aynı zamanda, yaşadığımız ülkenin hassasiyetlerini de iddia ediyorum ki, en iyi derecede koruyan kurumuz.” şeklinde konuştu.
Başkonsolos Kırbaşlı Karaoğlu: “Bütün Türkleri de böyle çatılar altında birleşmeye davet ediyoruz”
Yurtdışında görev yaparken, Brüksel’deki üçüncü Ramazan ayını yaşadığının altını çizen T.C. Brüksek Başkonsolosu Dilşal Kırbaşlı Karaoğlu ise, “Ve ne mutlu bize ki, geçen Ramazan’larda olduğu gibi bu Ramazan’da da hemen hemen hiçbir gece evde iftar yapmak kısmet olmadı. Belçika Türk toplumunun çok çeşitli kesimleriyle her akşam bir araya geldik, iftarlar yaptık. Evde iftarlar düzenledik. Ne mutlu bize. Bunların bu şekilde sürmesini arzu ediyoruz. Ağzımızın tadının hiç bozulmamasını arzu ediyoruz. Birliğimizin ve dirliğimizin hiç bozulmamasını arzu ediyoruz ve birlikten kuvvet doğar diyerek, buradaki bütün Türkleri de böyle çatılar altında birleşmeye davet ediyoruz. Dernekler altında birleşmeye davet ediyoruz.” diye konuştu.
Anderlecht Belediye Meclis Üyesi Ulusoy: “Belçika’da bizim yenivatanımız”
MR partisinde siyaset yaptığını hatırlatan Anderlecht Belediye Meclis Üyesi Mustafa Ulusoy, “Belçika’da sürekli bana sorulan bir soru var. Niye sol partilerde yer almadın diye. Ben sol görüşlü bir insan olmadığım için sol partilerde siyaset yapmadım. Bugüne kadar da Belçika devletinin kamu düzeni açısından en hassas olduğuna inandığım partide siyaset yapmaya çalışıyoruz. Fakat diğer bir tarafımız da sivil toplum tarafıdır. Ben aslında Avrupa Birliği uzmanıyım nacizane. On yılda bu yana Belçika Türk toplumu içerisindeki belki de tek Avrupa Birliği alanında çalışan STK’nın kurucu başkanıyım. Bugün burada bu kadar kıymetli insanı bir araya getirmek aslında sivil toplumun en önemli görevlerinden bir tanesidir. Türkiyemiz bizim anavatanımız ama Belçika’da bizim yenivatanımız. Biz hem Türkiye’de hem Belçika’da, her iki ülkenin de hayrını, onlar en doğru olanı neyse onu yapmaya çalışan insanlar olarak sivil topluma son derece önem vermemiz gerekir.” şeklinde konuştu.
Cafer Yıldırımer
