Belçika’daki Türkçe medya “Çalışan Gazeteciler Günü” vesilesiyle bir araya geldi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Belçika’daki Türkçe yayın yapan aktif medya mensupları, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” vesilesiyle bir akşam yemeğinde bir araya geldiler.

Bağımsız Basın Birliği Başkanı Kadir Duran’ın inisyatifiyle Brüksel’deki Lale Pide’de düzenlenen yemekli toplantıda, Belçika’daki medya sektörüne dair önemli mesajlar verildi.

Belçika Türkçe Medya Birliği Başkanı Hüseyin Dönmez, Bağımsız Basın Birliği Başkanı Kadir Duran ve Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Basın Müşaviri Şeyda Bilen, günün önemine binaen birer konuşma yaptılar.

Açılış konuşmasını yapan Belçika Türkçe Medya Birliği Başkanı Hüseyin Dönmez, yaptığı konuşmada şunları söyledi:

‘’Çalışan Gazeteciler Günü’’, bildiğiniz gibi gazetecilik mesleğini icra edenleri onurlandırmak üzere 1961’den itibaren Türkiye’ye özgü bir kutlama günüdür. Bu anlamlı gün ilk defa 1961-1971 arasında “Çalışan Gazeteciler Bayramı” adıyla, 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ise ” 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır. Yurtdışında faaliyetlerde bulunan Türkçe Medya Sektörü üyeleri de bu günü kutlamayı bir gelenek haline getirmiştir. Avrupa coğrafyasında işçi göçü ile son 60 yıl içerisinde sayıları 6 milyon civarında olduğu düşünülen anadili Türkçe olan, yada Türkçe okur-yazar olan bir topluluk oluşmuştur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hayatını kayıt altına alan ve onların sözcüsü durumunda olan Türkçe Medya sektörünün değerli kurum ve temsilcileri de bulundukları ülkelerde bu geleneği sürdürmektedir. Bu bağlamda kısa adı BTMB olan Belçika Türkçe Medya Birliği Belçika’da bu geleneğin öncüsü olmaya çalışmaktadır.

Hüseyin Dönmez: “Belçika’da Türkçe medyanın en büyük sorunu mali kaynak bulmaktır”

“Maalesef günümüzde en çok sıkıntının yaşandığı sektörlerin başında medya sektörü gelmektedir. Bu özel günde bir yandan tüm gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlarken, diğer yandan bu sektörün kendine has sıkıntılarını dile getirmek de bizlerin sorumluluğundadır.
Belçika’da yaşayan Türk Toplumuna yönelik faaliyetlerde bulunan Türkçe Medya Sektörüne yeterli kaynak bulma konusu yaşanan en belirgin sorunlardan biridir.
Belçika özelinde yıllarca büyük zorluklara rağmen basın sektöründe emek harcayanların özellikle ekonomik alanda yeterli destek görmemeleri nedeniyle yerel gazetelerimiz, dergilerimiz, belgesel, tv programları, aktüel programlar gibi süreli yayınlar giderek yok olmaktadırlar. Bu konuda inisiyatif alacak konumda olanlar ise büyük ölçüde bu sessiz ölümü sadece seyretmektedirler.”

Hüseyin Dönmez: “Devletimiz medyada dijital dönüşüme katkı sunmalıdır”

“Dijital teknolojinin insan hayatına girmesi ile iletişim farklı bir boyuta ulaşmıştır. Devleti yönetenlerin bu dönüşümü analiz ederek bir devlet mekanizmasında en etkili denetim gücü olan ve 4. Kuvvet olarak nitelenen bu sektörün ayakta kalmasına, gelişmesine, günümüzde kendisini çağa ayak uyduracak şekilde dönüşümün sağlanmasına katkı sunmakta imtina ve tereddüt etmektedirler.
Geçmişte Avrupa’nın farklı ülkelerinde yapılan onca buluşmada medya sektörünün sorunları masaya yatırılarak tespit edilmesine, birçok önemli konunun raporlar halinde kayıt altına alınmasına rağmen, hiçbir olumlu ilerlemenin olmaması oldukça düşündürücüdür.”

Kadir Duran: “Biz ikimiz ayrılmaz ikiliyiz, hem gazetecilik, hem de basın”

Bağımsız Basın Birliği Başkanı Kadir Duran ise, yaptığı konuşmada şu sözleri kullandı: “Bugün hepimiz 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamak için bulunuyoruz. Esasında, bu gün, 1961 yılında, 212 sayılı Basın Iş Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle kutlanmaya başladı. Ancak 1971’den itibaren, yapılan değişiklikler, gazetecilerin başına gelen bir sürü sebeplerden dolayı bu gün bayram yerine Çalışan Gazeteciler Günü denmeye başladı. Biz bu günü nasıl adlandırsak adlandıralım, daima şöyle bir gerçek varki, Gazetecilik sadece bir meslek değil, Hayat tarzına dönüşüyor. Ve Ben, Bağımsız Basın Birliği Başkanı olarak şunu demek istiyorum. Basın hürriyeti kalkarsa, vicdan, eğitim, konuşma hürriyetleri de kalkar. Demem şu ki, Biz ikimiz ayrılmaz ikiliyiz, hem gazetecilik, hem de basın.”

Basın Müşaviri Şeyda Bilen: “Sorunları dinleyip Ankara’ya iletme fırsatımız oluyor”

“Basın müşerre atanmamıştı buraya. Biraz onun da verdiği hantalıkla yani inanın bilgisayarımız, internetimiz hiçbir şeyimiz yoktu. Biraz onun da verdiği hantalıkla yani inanın bilgisayarımız, internetimiz hiçbir şeyimiz yoktu. Biraz ilk altı ayımız işte o dosya işlerini, bilgisayar işlerini vesaire halletmekle geçti. Şimdi yeni yeni sizlerle birebir irtibat kurabiliyoruz. İşte sorunları dinleyip Ankara’ya iletme fırsatımız oluyor. Özellikle bir basın kartı mevzusuna değineyim. En çok beklenen iki konu var zaten. Maddi kaynak ve basın kartı konusu. Maddi kaynak konusunda biliyorsunuz YTB’nin daha önce ara ara ufak tefek medya destekleri oluyordu. Şimdi bir süredir onlar da durmuş vaziyette. Bunu tekrar tekrar tabii ilgili yerlere iletiyoruz. Umarım yakında bir ilerleme sağlayabiliriz.”

Basın Müşaviri Şeyda Bilen: “İnternet gazeteciliği mevzuatı değişti”

Basın kartı mevzusu da şöyle. Türkiye’de birkaç sene önce internet gazeteciliği mevzuatı değişti. Bilginiz var hepinizin. Bununla ilgili yeni düzenlemeler yapıldı ama şimdi biraz daha süreçleri hızlandırma imkanımız oldu. Aranızdan ilgi gösterip başvurmak isteyen kişiler oldu. Onlara başvuru formunu ve gerekli süreci iletme fırsatımız oldu. Yine ilgilenenler olursa, başvurmak isteyen olursa biz buradan sizin başvuru belgelerinizi topluyoruz. Çok zor belgeler değil bu arada. Gazetecilik mesleğini icra ettiğinize dair 6 aylık bir portfolyo, devletten alınan 1-2 belge. Gerçekten zorlayıcı bir süreç değil.”

Cafer Yıldırımer

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir